Dördüncü kuvvet olarak yürütme erkkine muhalefet etmesi gereken çok tirajlı basın, başbakanın düşünüp tartmadan verdiği “Öyle bir gazeteciyi tanımıyorum” demecini okurlarına AK Parti’yi incitmeyecek, başbakanı kızdırmayacak bicimde manipuleli kaleme alarak sundular…
OLAY NEYDİ?
Başbakan’ın 28 Ocak’ta Davos gezisi sırasında kendisiyle sohbet etme şansı bulan Welt am Sonntag Genel Yayın Yönetmeni Christoph Keese, Başbakan’ın isteği gereği (etik olmamasına karşın) yazdığı haberi danışman Cüneyt Zapsu’ya onaylatır.
Haber Welt am Sonntag’ta çıktıktan sonra alıntı yapan Türk medyasının çoğu “Başbakan: Kızım türbanı şık bulduğu için takıyor” diye haberi duyurur. Güney Asya deprem bölgesindeki gezisindeki Başbakan’a da demeci hakkında görüş alınmak istenir.
Başbakan, sert çıkarak böyle bir gazeteciyi tanımadığını ve böyle bir demeç de vermediğini söyler. Üstelik derme çatma haberlerle asılsız şeyler yazıldığı konusunda basını da suçlar.
Başbakan’ın tanımıyorum dediği Keese daha sonra ortaya çıkarak şu açıklamayı yapar:
“Geçen hafta Berlin’e döndükten sonra haberi yazdım. Ben geldiğimde, Cüneyd Zapsu’nun bir e-mail’i gelmişti. Benden röportajın metnini istiyordu. Ben de gönderdim. Kısa bir süre sonra üzerinde oynanan, ancak çok az bir değişiklik yapılan metin geldi. Bununla birlikte, röportajın okeyi de gelmişti. Bunun üzerine aynen bu şekilde yayınladık. Bütün yazışmalar ve e-mail trafiği mevcuttur.”
Tartışma sürürken, Başbakan Erdoğan’ın Basın Danışmanı Ahmet Tezcan da bir açıklama yaparak, Başbakan’ın, sohbette, türban konusunda sık sık dile getirdiği gibi “toplumsal mutabakat şartıyla bu konuda bir çalışmaya onay verebiliriz” dediğini, bu sözlerin ise gazetede yayınlanan mülakatta yer almadığını söyler. Danışman Tezcan; bu eksikliğin, danışman Cüneyd Zapsu’nun gözünden kaçtığını da belirtir…
BASIN NE DEDİ
Başbakan’ın tanımıyorum dediği gazeteci Keese ortaya çıkıp “İşte yazışmalar… Kanıtlayabilirim…” deyince, “Başbakan’da hafıza kaybı” ya da “Kim yalancı?” başlıklarını hakeden haber, başta tekelci medya olmak üzere eğilip, bükerek iktidarı incitmeyecek biçimde okurlarına sunuldu.
Hürriyet gazetesi, “Danışmanlığın unutkanlığı mı?” başlığıyla verdiği haberde gazetecilik ve AK Parti yanlılığı arasında “ne şiş yansın ne kebap” misalini yansıttı. Diğer gazetelerin yaklaşımı da şöyle:
Hürriyet: Danışman unutkanlığı mı?
Milliyet: Ben türban şık demem
Cumhuriyet: Erdoğan’a yalanlama
Tercüman: Türban demeci vermedim (Haberi geriden takip ediyor)
Güneş: Türban demeci düzmece (Haberi geriden takip ediyor)
Star: Kamu kuruluşu BDDK’nın elinde olduğunda belki de haber yok
Türkiye: Erdoğan yalan yazıyorlar
Vatan: Alman gazetesiyle türban polemiği
Posta: Uydurmuşlar… (Haberin gerisinde…)
Zaman: Başörtüsüyle ilgili görüşlerim değişmedi
Radikal: Erdoğan: Yok, Gazeteci: Var
İLGİLİ HABER: ‘Erdoğan türbanda ip cambazı’
