Türk filmlerinin kârı tatlıdır

Bir yıl önce Hırvatistan’a gitmiştim. Kaldığım otel odasında televizyon kanallarında dolaşırken içerisi Türkçe seslerle dolmuştu. Daha önce izlemediğim bir Türk filmi Hırvat televizyonunda Türkçe olarak ve Hırvatça alt yazıyla gösteriliyordu. Türk dizilerinin birçok ülkede gösterildiğini ve sevilerek izlendiğini bilmekteydim, ancak Hırvatistan’da da gösterileceği aklımın ucundan dahi geçmemişti. Bu geziyle ilgili anılarımı bir Sırp arkadaşıma anlattığımda, onun bazı Türk dizilerindeki kahramanların adlarını sayması beni şaşırtmıştı. Benim o dizilerden habersiz olmama da şaşırmıştı. Zaman zaman, Viyana’nın bazı sinemalarında vizyona yeni girmiş Türk filmleri gösteriliyordu, geçen yıl da bir Türk Filmleri Haftası gerçekleşti. Viyana’nın tarihi sanat merkezi Künstlerhaus binasında Türk filmleri gösterilirken, aynı zamanda başka bir sanat merkezinde de Kürt Filmleri Haftası vardı. “Entel Köy Efe Köye Karşı” filmi ile başlayan Türk Filmleri Haftası etkinliğinde gösterilecek filmlerin yapımcı ve oyuncuları katılmıştı. Sanatçıların konuşmaları Türkçeden Almancaya çevrilirken Viyana Büyükelçimizin yapmış olduğu konuşmanın Türkçe veya Almanca yerine İngilizce olmasına bir anlam verememiştik.

Salonların dolu dolu olduğu güzel filmler izlemiştik. Daha önce de Viyana sinemalarında Türk filmleri gösterilmişti. Gördüğüm filmler özellikle Türkler tarafından yoğun şekilde izlendi. Avusturyalı bir siyasetçinin geçenlerde paylaştığı mesajda da Türk filmlerinin gösterildiği salonların doluluğuna vurgu yapılıyordu. Üstü kapalı olarak bazı çevrelerin Türk filmlerine olan ilgiden rahatsızlık duydukları da dile getirilirken sinema sahiplerinin bu ilgiden vazgeçmek istemediklerini belirtiyordu. Türk filmlerini kendi filmlerine rakip görerek, sinema sahiplerine baskı uygulayanlar hiç şüphesiz zayıf değillerdir. Sinema sahipleri bu baskıya boyun eğerek dolu salonlarda film gösterip kâr etmek varken, Türk filmlerine neden ambargo konulsun diyecekler mi zamanla göreceğiz. Döneri Türklerin tekeline kaptıran Avrupalı burada yapmış olduğu hataya düşmek istemeyecektir.
Avusturyalı politikacının mesajında sinema sahipleri için üstlerindeki baskının dışında bir sorun daha olduğuna dikkat çekilmekte; o da Avusturya’da gösterilen Türk filmleri genellikle siyasi içeriklidir. Ve sinema binasında, gişe önünde zaman zaman sert tartışmalar yaşanmaktadır. Bu ise diğer müşterileri tedirgin etmektedir. Para tatlıdır, sert tartışmalar ise acı. Dönerde at eti karıştırıldığını büyük lokanta zincirleri ilan verdikleri gazetelere haberler yaptırarak dönerin önünü kesip hamburger satabilirler. Ya Türk filmlerinde ne yapabilirler? Bu filmler milliyetçi, Türkçe konuşuluyor ve Türk deniliyor diyebilirler mi? On kadar sinema salonu bulunan bir sinema kompleksinde bu yazının yazıldığı günlerde “Çanakkale” filmi gösterilmekteydi. Filmin gösteriminden elde edilecek geliri kaçırmamanın ve sinemanın diğer müşterilerini de ürkütmemenin çaresini bulmuştu Viyanalı sinema sahipleri. Bileti iki sokak ötede bulunan Gurbet Lokantası’nda kestirip filmi ise sinemalarında göstererek bilet alışverişinde bile Türk seyirci ile Avusturyalı seyirciler arasında set kurulmuş. Kimsenin birbirini sinemadaki bilet kuyruğunda bile görmesinin istenmediği bir ülkede, “uyum sorunu, neden, niçin ve nerede hata yapıldı acaba” gibi sorular bu gidişle daha yıllarca cevap arayacaktır.

[email protected]

1598860cookie-checkTürk filmlerinin kârı tatlıdır

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.