Ülkelerin ekonomik durumları ile ilgili uyarılar yapmasına alışık olduğumuz Dünya Bankası, 6-7 Ekim’de İstanbul’da gerçekleştirilecek olan IMF-DB toplantıları sırasında göstericilere yumuşak davranılmasını istedi. DB, polisin biber gazı kullanmasını da istemiyor.
Dünya Bankası Dış İlişkiler Kıdemli Başkan Yardımcısı Marvan Muasher, İstanbul’da 6-7 Ekim tarihlerinde gerçekleşecek olan IMF-DB Yıllık Toplantısı’nda sivil topluma karşıt yöndeki seslerini yansıtabileceklerine yönelik garanti verdi.
Referans Gazetesi’nin haberine göre Muasher, güvenliğin İstanbul polisi tarafından sağlanacağını belirterek, sivil toplumun sürecin önemli parçalarından biri olduğunu ve bankayı eleştirseler dahi incitmek için bir neden olmadığını vurguladı. Muasher, önemli olanın görüşlerin barışçıl ve düzen ortamında ifade edilmesi olduğunu da kaydetti. Muasher’in bu sözleri emniyet güçlerine küreselleşme karşıtı gösterilere izin verilmesi yönünde bir mesaj olarak algılandı.
TRAFİK KONUSUNDA BİLGİLENDİRME
İstanbul’da toplantıya yönelik yerinde inceleme yapacak olan Muasher’in programına göre, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile de görüşerek, toplantı öncesi konuları ele alması bekleniyor. Muasher’in belediye ile yapacağı ikili görüşmede, İstanbul halkının 1 haftalık organizasyon boyunca yaşayacağı sıkıntıların en aza indirilmesi, halkın trafik akışı, güvenlik gibi konularda toplantı öncesinde bilgilendirilmesinin gerekliliği gibi konuların ele alınması bekleniyor.
DB’nin ve IMF’nin toplantı nedeniyle İstanbul halkının olumsuz etkilenmemesi konusunda hassasiyet gösterdiği belirtiliyor. Bu arada olası karşıt gösteriler sırasında güvenlik güçlerinin biber gazı kullanmasına DB’nin karşı çıktığı da belirtiliyor.
Referans’ın sorularını cevaplandıran Muasher, bugüne kadar gerçekleştirilen bütün toplantılarda sivil toplum katılımına DB’nin önem verdiğine dikkat çekerek, sivil toplumun karşıt düşüncelerini de ifade edebileceği bir ortamın bulunacağını ifade etti.
Muasher, güvenlik konusunda bankanın polis ile uyumlu olarak hareket ettiğini ve barışçıl bir ortamın oluşmasını beklediklerini kaydetti. Güvenliğe ait önlemlerin İstanbul polisi tarafından alındığını kaydeden Muasher, bugüne kadar sivil toplumun da içinde olduğu, İstanbul polisi ve Türk hükümetinin katıldığı birçok toplantı yapıldığına dikkat çekti.
ELEŞTİRİ OLABİLİR, AMA SERT DEĞİL
Muasher, sivil toplumun katılımının nasıl olacağını ise kuralların belirlendiğini ifade ederek, sivil toplumun sürecin önemli bir parçası olduğunu ve ‘bankayı eleştirseler dahi sert olunmamasının’ önemine dikkat çekti. Muasher, bu konuların Türk hükümeti ile de görüşüldüğünü belirterek, herkesin sivil topluma sesini duyurmasına yer vermenin önemini anladığını dile getirdi.
Muasher, İstanbul’da yapılacak olan toplantıların krizi tek başına çözmek için yeterli olmayacağını ancak zengin ve yoksul ülkelerin mevcut konuları tartışabilmeleri, strateji ve destek oluşturmaları için fırsatlar sunacağını da vurguladı.
KATILIMCI SAYISI ARTABİLİR
Muasher, Türkiye’nin bu toplantı nedeniyle birçok fayda sağlayacağını belirterek, küresel finans ve ekonomik merkezi olma çabaları yönünde dikkatleri üzerine çekeceğini kaydetti. Muasher, her 3 yılda bir düzenli olarak bankanın Washington dışında toplantı yaptığını belirterek, bu sene İstanbul’un seçilmiş olmasının ise birçok nedeni bulunduğunu kaydetti.
Türkiye’nin hem dünya genelinde hem de bölgede önemli bir konumu bulunduğunu dile getiren Muasher, iki önemli kıtayı geçtiğini, gelişmekte olan bir ülke ekonomisini temsil etmesinin de önemli olduğunu ifade etti. Muasher, yaklaşık 13 bin katılımcı beklediklerini dile getirerek, sivil toplum örgütlerinden (STÖ) ise birçok katılım beklediklerini kaydetti. STÖ’lerden her yıl ortalama 650-700 kayıt alındığını ve 400 katılım gerçekleştiğini anlatan Muasher, Türkiye’nin lokasyonu ve önemi nedeniyle daha fazla sivil toplum grubu görebileceklerini de söyledi.
TÜRKİYE’YE ÖNEMLİ ROL DÜŞÜYOR
Muasher, haberde ayrıca küresel kriz sonrası iyileşme sürecinin hızının henüz belirsiz olduğunu belirterek, teşvik paketinin işe yaradığını ancak küresel olarak bankacılık sektörünün temizlenmesi ve yeni küresel bir mimari gerektiğini de ifade etti.
Muasher, Türkiye’nin gelişmekte olan bir ülke olarak oldukça yüksek bir büyümeye ulaşım özelliği olduğunu vurgulayarak, gelişmekte olan ve gelişen dünya ile güçlü bağlara sahip olduğuna da dikkat çekti. Muasher, Türkiye’nin G-7’nin dışında önemli hale gelen G-20’de yer almasının önemini vurgulayarak, fakir ülkelerin sesinin duyulmasına ihtiyaç olduğunu ve bu noktada Türkiye’nin önemli bir rol oynayabileceğini anlattı.
9 YIL ÖNCE WOLFHENSOHN DA PROTESTOCULARA ILIMLI YAKLAŞMIŞTI
IMF-DB Yıllık Toplantısı’na 2000 yılında ev sahipliği yapan Prag, çok şiddetli olaylara sahne olmuştu. Gece dahi devam eden protestolar nedeniyle toplantı da erken tamamlanmak durumunda kalmıştı. Bu dönemde DB Başkanı koltuğunda oturan James Wolfhensohn’un protestoculara yönelik ılımlı mesajı, o dönemde oldukça konuşulmuştu. Wolfhensohn, “Bu duvarların arkasında, genç insanlar küreselleşmeye karşı gösteri yapıyor, derinden inanıyorum ki, birçoğu, meşru sorular yöneltiyor ve yeni neslin fakirlikle mücadeleye adanmışlığını benimsiyor, onların tutkusunu ve sorgulamasını paylaşıyorum” diyerek ılımlı mesaj göndermişti.
54 YIL SONRA YİNE İSTANBUL
Her yıl iki kere düzenlenen DB-IMF toplantılarının sonbahar ayağı bu yıl İstanbul’da 6-7 Ekim tarihlerinde gerçekleştirilecek. 1955 tarihinde de toplantıya ev sahipliği yapan Türkiye, böylece 54 yıl sonra yeniden ev sahipliği görevi üstlenecek. 1947 yılından beri 3 yılda bir Washington dışında yapılan toplantılar içerisinde, ikinci kez ev sahipliği görevini üstlenen tek ülke ise Türkiye.
Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde gerçekleşecek olan toplantıya ortalama 13 bin katılımcı bekleniyor. Bunun 600-700’ünün sivil toplum temsilcilerinden oluşması bekleniyor.
