İngiliz gazeteciler Jake Hanrahan ve Philip Pendlebury ile tercümanları Muhammed İsmail, “bir terör örgütüne yardım etmek” ile suçlanmışlardı.
Guardian’daki haberde tutuklanan gazetecilerin avukatı Ahmet Ay’ın şu sözleri yer alıyor:
“Gazetecilerin IŞİD’le birlikte çalıştıkları tamamen temelsiz bir suçlamadır. Karakolda sorgulanmaları sırasında onlara sorulan soruların hiçbiri IŞİD’le ilgili değildi. Kimse onlara İslamcı grupla bağlantılarına dair bir soru yöneltmedi.”
VICE News ile insan hakları ve basın özgürlüğü faaliyet gösteren bazı kuruluşların gazetecilerin tutuklanmalarını kınamış ve onların serbest bırakılmalarını talep etmişlerdi.
Guardian’ın internet sitesindeki haberde gazetecilerin ne zaman yargılanacaklarının belli olmadığı belirtiliyor.
Haberde, Uluslararası Af Örgütü’nün Türkiye araştırmacısı Andrew Gardner’ın şu değerlendirmesi yer alıyor:
“Gazetecilerin tutuklanıp yargılanmaları, meşru gazeteciliğin terörle mücadele yasaları kullanılarak cezalandırılmasının bariz bir örneğidir…PKK ile güvenlik güçleri arasındaki çatışmalar ve insan hakları ihlalleri artıyor. Bunun da, hükümetin söylenmemesini istediği bir haber olduğu açık.”
Türk hükümeti ile PKK arasında 2012’de ilan edilen ateşkesin bozulduğunu, iki tarafın da diğerini ateşkesi bozmakla suçladığını aktarıyor Guardian
Ankara’nın Türkiye içinde ve dışında PKK’ya yönelik operasyonlarının hatırlatıldığı haber, şu satırlarla noktalanıyor:
“Yüzlerce kişi terör suçundan tutuklandı. bazı Kürt web siteleri ve Twitter hesapları kapatıldı. Milliyet gazetesi yazarı Mehveş Evin gibi konuyu işleyen bazı Türk gazeteciler işten çıkarıldı. Türkiye son yıllarda ‘dünyanın en büyük gazeteci hapishanesi’ olmakla ün kazandı.”
