Türkiye-Rusya krizi, Suriye barış planını raydan çıkarabilir mi?

Ülkeyi yakıp çıkan çatışmanın dış aktörleri arasında temel noktalarda görüş ayrılıkları hala devam ettiğinden, iyimser olmak için henüz erken ancak karar, bugüne dek ortaya konan en güçlü ve kapsamlı yol haritası.

Amerika Birleşik Devletleri dışişleri bakanı John Kerry’nin de belirttiği gibi, son beş yıldır süren çatışmalarda her yirmi Suriye vatandaşından biri öldü ya da yaralandı; her beş Suriye’liden biri mülteci oldu; her iki kişiden biri evsiz kaldı ve ülkede ortalama yaşam süresi yirmi yıl kısaldı.

Suriye bugün, devletin kontrolünün ve yönetim gücünün bulunmadığı, ekonominin işlevini yitirdiği bir ülke durumunda. Bu boşluktan yararlanan IŞİD ve El Nusra gibi şiddet yöntemleriyle geniş alanlarda denetimi ele geçiren örgütler, kendi gayrı resmi ekonomik düzenlerini oluşturdular. Siyaset, din, mezhep ve aşiret temelinde bölünmüş, kutuplara ayrılmış Suriye’de, sadece ekonomi değil toplumsal yaşam, kültür ve tarihsel miras da her geçen gün yokolmakta. Aslında belki de Suriye, artık tamir edilemeyecek kadar hasar görmüş bir ülke haline geldi.

Ateşkes çağrısı yapan ve Esad rejimiyle ılımlı karşıtlarını masa başında buluşturmayı öngören Cuma günkü Güvenlik Konseyi kararı, Rusya ve Amerika Birleşik Devletlerinin ortak bir çerçeve üzerinde anlaşabilmeleri sayesinde gerçekleşti. Gerçi ateşkes görüşmelerine hangi muhalif grupların katılacağı ve Esad’ın geleceği konusunda henüz bir görüş birliği oluşmadı ama ortaya çıkan yol haritası, somut bazı hedefler ve takvim içermesi bakımından bugüne dek ortaya konulan girişimlerin en ciddisi.

Daha da önemlisi, Amerika Birleşik Devletleri ve müttefiklerinin önemli çoğunluğunun rejim değişikliği heveslerinden vazgeçmesi, buna karşılık Rusya’nın da Başer Esad’ı gözden çıkarması sayesinde gerçekleşti.

BirleşmişMilletler Güvenlik Konseyi siyasi bir çözüm için yol haritasını ortaya koydu koymasına ama planın başarısı için Amerika-Rusya işbirliği tek başına yeterli olamayacak.

Aralarında Türkiye’nin de bulunduğu diğer önde gelen bölgesel oyuncuların da sadece sözde değil, pratikte de planın arkasında durması gerekiyor.

Kilit ülkelerin başında gelen İran, Esad’ın görevden uzaklaştırılamayacağında hala ısrarlı. Ayrıca, rejim karşıtı güçlerin ateşkes için görüşme masasına oturtulmasına da karşı çıkıyor.

Bu arada Türkiye başbakanı Ahmet Davutoğlu da Esad’ın baştan itibaren yok sayılmadığı bir planın başarıya ulaşma şansı olmadığı görüşünü dile getirdi bile.

Türkiye ve Rusya arasında tırmanmaya devam eden düşmanlık, Suriye’ye barış getirme girişiminin önünde bir başka ciddi engel haline gelebilir.

Rusya cumhurbaşkanı Putin’in kullandığı dil, her geçen gün daha da kabalaşıyor. Türkiye de Rusya’ya karşı tutumunu sertleştirmeye devam ediyor.

Başbakan Davutoğlu’nun Ukrayna’ya önümüzdeki günlerde bir resmi ziyaret gerçekleştireceklerini, Ukrayna cumhurbaşkanını da Türkiye’de ağırlayacaklarını duyuran son açıklaması, Rusya tarafından kışkırtıcı bir girişim olarak görülecektir.

Suriye’de dönüm noktası, Rusya’nın bu ülkeye müdahalesinin bir sonucuydu. Putin’in belirleyici güç olduğu, Amerika Birleşik Devletlerinin de öncü değil, takipçi taraf haline geldiği bir ortamda, Türkiye’nin çelişkilerle dolu dış politikası her geçen gün daha problemli ve gerçekçilikten uzak bir hal alıyor.

_______________________________

* Yazarın diğer yazıları için lütfen tıklayınız:
http://www.firdevstalkturkey.com/tr/

1578330cookie-checkTürkiye-Rusya krizi, Suriye barış planını raydan çıkarabilir mi?

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.