Türkiye’de siyasal deprem

Değerli Açık Gazete okurlarını daha fazla oyalayamadım ve siyasi konulardaki yazılarıma yeniden başlamaya karar verdim. 1 yıla yakın sessizliğe gömüldüğüm geçen sürede kitap projelerimize ağırlık verip 2 yeni kitaba imza attığım için beni hoş göreceklerini ümit ediyorum.

Türkiye, son aylarda büyük siyasi depremler yaşadı. Bu depremler, fiziki anlamda değil, siyasi açıdan yaşanmıştır. Bu siyasi depremlerin artçıları da elbette gelecektir ve gelmeye devam ediyor.

Açık Gazete sayfalarındaki yazılarımda, Dışişleri Bakanlığı sonrasında Ahmet Davutoğlu’nun Başbakanlığa uzanacağı başta olmak üzere birçok gelişmeyi önceden haber vermiştim. Bunlar arasında, AKP’den kopmalar, Gezi Parkı Direnişi, iktidarın ülkeyi yönetemeyecek hale gelmesi gibi önemli iddialarımız da vardı ve hepsi bir bir gerçekleşti. Ocak 2013 tarihli makalemde (https://acikgazete.com/yazarlar/birol-ertan/2013/01/10/erdogan-sonrasinda-akp-de-guc-mucadelesi.htm?aid=49852 );

“Davutoğlu, En Güçlü Adaydır” alt başlığında şunları yazmıştım : “Erdoğan sonrası AKP içinde en güçlü aday, tahmin edileceği üzere Erdoğan’ın belirleyeceği bir isim değil, Gül-Erdoğan çekişmesinde aradan sıyrılacak olan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu olacaktır. Bakan Davutoğlu’nun en büyük şansı, küresel güçlerle yakın çalışma içinde bulunması nedeniyle özellikle ABD’den ve ABD kontrolündeki güçlerden alacağı destektir. Küresel güçlerin sermayeyi ve medyayı da harekete geçirmesi, ABD’nin bastırması sonucu TÜSİAD gibi kurumların da desteğiyle Ahmet Davutoğlu’nun AKP Genel Başkanlığı’na getirilmeye çalışılacağını hep birlikte izleyerek göreceğiz.”

Siyasi kehanetlerimiz Davutoğlu’nın Başbakanlık koltuğuna oturtulacağı iddiası ile sınırlı kalmadı elbette. Haziran 2013 tarihli yazımda, şu tespitleri yapmıştım :

• Gezi Parkı ile başlayan genç kitlenin direnişi, yeni yöntemler bulunarak devam edecek.
• AKP içinde polisiye tedbirlerin sertleşmesi nedeniyle muhalif sesler yükselecek ve öncelikle AKP’nin kendisini sol olarak tanımlayan güçsüz kanadı ve daha sonra da milliyetçi kanadında ciddi kopmalar gerçekleşecek.
• AKP’den ayrılanlar, yeni bir parti çatısı altında siyaset yapmak için kolları sıvayacak, bir kısmı da CHP ve MHP ile yeni kurulacak merkez sağ bir partiye kayacak.
• AKP içinde “tartışılmaz ve eleştirilemez adam” konumuyla Erdoğan’ın sertleşmesi, parti içinde birçok kesimi rahatsız edeceği için AKP içinde siyaset dışına çıkacak ya da siyaseti bırakacak isimler çoğalacak.
• PKK ile yürütülen barış süreci, Erdoğan’ın ani biçimde rest çekmesi ve sertleşmesi üzerine kesilecek ve PKK öncülüğünde Türkiye’nin büyük kentlerinde ve Güney Doğu illerinde yasa dışı gösteriler ve çatışmalar gerçekleştirilecek… (https://acikgazete.com/yazarlar/birol-ertan/2013/06/24/siyasi-kehanetler-ve-erdogan-siz-turkiye.htm?aid=51822 ). Son iddiaya dikkat çekmek istiyorum.

Türkiye, küresel oyunda bir tespih tanesi gibidir. Diğer tespih tanelerinin yerleri değiştikçe, Türkiye’nin konumu da ister istemez değişmek durumunda kalacaktır. Bıraktığımız yerden devam edersek, Türkiye’yi önümüzdeki günlerde “karanlık senaryolar” bekliyor. Anadolu topraklarında, gerek ekonomik açıdan, gerek jeo-politik konumundan kaynaklı gelişmeler, gerekse de siyasal açıdan yeni gelişmelere sahne olacağız. Bunları önümüzdeki yazılarda daha ayrıntılı olarak değerlendireceğim. Bu makalede şununla yetinelim : Türkiye, siyasi bir kaos ve yenilenme dönemine doğru hızla ilerliyor.

Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı sonrasında AKP Genel Başkanlığı ve Başbakanlık koltuğuna işaret edilerek oturtulan Ahmet Davutoğlu, AKP içinde kaynamalara neden olmaya şimdiden başlamıştır. 3 dönem kuralı ile emekliye sevk edileceği düşünülen güçlü isimlerin siyasette ve AKP içinde depremler yaratacağını ileriki günlerde gördüğümüzde sürpriz yaşamayalım. Diğer yandan, siyasette yeni arayışlar da devam ediyor. Bunlardan da kısaca söz etmekte yarar var.

Ana muhalefet partisinde derin bir sessizlik atmosferi egemen. Bu durum, çok büyük bir hareketlenmenin de habercisidir. Gelecek günlerde CHP’de yaşanacak depremi şimdiden işaret ediyorum. MHP için de yeni küresel dizayn projeleri devrededir ve MHP’nin ilk seçimde Parlamento dışına itilmesi için çok derin çalışmalara hız verilmiştir. Bu konunun detaylarını ilerideki yazılarımda ele alacağım.

Açık Gazete okuyucularına yeniden kavuşmanın heyecanıyla, daha fazla ileriye gitmeden makaleyi bitirelim. İşi tadında bırakmak gerek. Şunu da söylemeden edemeyeceğim ki, Türk siyasetinde seri deprem dönemine girilmiştir ve önümüzdeki haftalarda yeni siyasi partilerle tanışmaya hazır olunması gerekir.
Bekleyelim ve görelim.

_______________

* Birol Ertan, Siyaset Bilimci / Yazar

674460cookie-checkTürkiye’de siyasal deprem

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.