Londra Belediyesi Türk, Kürt ve Kıbrıslı Türk etnik grupların eğitim düzeyini yükseltmek ve eğitimdeki fırsat eşitliğinden yararlanmalarını sağlayabilmek amacıyla 7 Şubat saat 16.30 – 19.30 arasında Belediye Sarayı’nda Eğitim Semineri düzenlendi…
Geçen yıl Afro Karayipli etnik topluma yönelik düzenlenen seminerde bu yıl Türk, Kıbrıslı Türk ve Kürtler mercek altına alındı. Üç toplum öğrencilerinin yoğun olarak bulunduğu okullardan gelen eğitimciler, sivil toplum temsilcilerinden oluşan 150’ye yakın katılımcı toplantıyı izledi.
Belediye Başkan Yardımcısı Nick Gavron’un açılış konuşmasını yaptığı toplantıyı Kuzey Doğu Londra Eğitim Temsilcisi Jennette Arnold yönetti. Konuşmacılar arasında Ortaokulları Geliştirme Stratejisi Direktörü Peter Walker, Müfredat Direktörü Kate Daly, Ethnic Minority Achievement (EMA) Danışmanı Hamiyet Asan, Türkçe Eğitim Konsorsiyumu’ndan Ertanç Hidayettin ve Uluslararası Eğitim Danışmanı Aydın Mehmet Ali ve eski bir öğrenci Çınar Altun yer aldı…
Seminerde İngiltere’deki eğitim sisteminin üç toplum üyesi öğrencilerin eğitim düzeyini geliştirici ve fırsat eşitliğinden yararlandırıcı yapıda olmadığı ortak görüşü savunuldu. Göçmen ailelerin çocuklarına eğitim serüvenlerinde yeterince yol gösteremediği vurgulanarak toplum üyesi eğitmenlerle işbirliği ve direk topluma yönelik projeler geliştirilmesinin önemine değinildi.
“TÜRKİYE’DEKİ İSTİKRARSIZLIK ETKİLİYOR”
İngiltere’de Türkçe konuşan topluma yönelik eğitim çalışmalarıyla tanınan Uluslararası Eğitim Danışmanı Aydın Mehmet Ali, öğrencilerin başarısını olumsuz etkileyen etmenler arasında etnik kökenlerinin okullarda ayrımcılığa neden olmasını saydı.
Mehmet Ali şöyle konuştu:
“Türkiye’de Hrant Dink’e yönelik suikast yurtdışındaki çocukların da başarısını direk olumsuz etkilediği şüphesiz. Öğrencilerin Türkiye hakkındada negatif imajlara (Hrant’ın öldürülmesi gibi) tabi tutulmaları nedeniyle bu negatif duyguların içselleştirilmesi başka etkenlerle birleşerek eğitim başarılarını olumsuz etkiliyor. Etnik kökenin yaşam biçimi ve içinde yaşanılan toplumdaki imajı çocukların başarısında çok önemlidir. Toplum üyelerinin ülke çapındaki uyuşturucu ve mafya haberlerinde sıkça yer alması, kebap kültürüne indirgenen yaşam biçimi, 11 Eylül sonrasında yükselen islamfobisi, siyasilerin popülist anti göçmen söylemleri ve karşılaşılan ırkçılık ve ayrımcılık da başarısızlığın nedenleri arasındadır…”
Ertanç Hidayettin de Türkçe Eğitim Konsorsiyumu’nun çalışmalarını anlatarak soruna bilimsel yaklaştıklarını söyledi. Eğitim sistemi dışında özel çabalarla oluşturulan hafta sonu Türkçe okulların çocukların başarısını olumlu etkilediğini ve okul yönetimlerine de katkı sunduğunu vurgulayan Hidayettin, öğrencileri rol model sunmak için toplum içindeki profesyonellerin üyesi bulunduğu derneklerle işbirliği yaptıklarını belirtti.
Hidayettin, “Bizim çocuklarımız ne yazık ki eğitimde fırsat eşitliğinden yararlanamıyorlar. Bu açığın kapatılması için eğitim sisteminde de özel bir çaba bulunmamaktadır” diye konuştu.
Aydın Mehmet Ali’nin başlattığı çalışmaları sürdüren Hamiyet Asan da, her 8 öğrenciden birisinin göçmen olduğu Hackney’deki okullarda eğitim düzeyini yükseltme çabalarını anlattı.
Eski öğrenci Çınar Altun da deneyimlerini aktardı. Üç toplumun yoğun olarak yaşadığı Tottenham’da ilkokula başlayan ve Cambridge’de Hukuk ve Sosyal Politika Bilimi okumayı başaran Altun, etnik kökeni nedeniyle ayrımcılık yaşadığını belirterek içinde yaşanılan toplum üyesi öğrenci arkadaşlarından çok daha zorlu bir öğrencilik yaşamı olduğunu dile getirdi.
