Türkiye’deki muhalefet boşluğu

AK Parti’nin “iktidarını perçinleyen” bir muhalefet bloku ile karşı karşıya.  Bu durum, gelecek seçimlerde de sandıktan çıkacak sonucun tahmin edilebileceğini göstermesi açısından ilgi çekicidir.


Türkiye’de bazı kurumların, belirli sivil toplum örgütlerinin ve hatta bazı iktidar partisi milletvekillerinin muhalefet blokundan çok daha nitelikli ve ses getirici muhalefet yaptıkları açıkça görülmektedir. Bu kapsamda, Cumhurbaşkanı Sezer’in hukuka dayalı muhalefeti, AK Parti iktidarı için en ciddi muhalefet ya da engellemelerden birisi olarak görülmektedir.


Son yıllarda bazı önemli kurumların yaptıkları muhalefet de siyasi parti muhalefetlerini gölgede bırakmıştır. Bu kurumların başında, YÖK gelmektedir. Yök ile genel olarak Hükümet ve özel olarak Milli Eğitim Bakanlığı arasındaki çekişme, Milli Eğitim Bakanlığı’nın hesapsız adımları ile YÖK lehine sonuçlar yaratmıştır. YÖK’ün muhalefeti, AK Parti’nin çok önemli siyasal hedeflerini ertelemesi sonucunu doğurmuştur.


Güçlü bazı sivil toplum örgütlerinin şiddetli ve iyi planlanmış muhalefeti karşısında Hükümetin geri adım attığı ya da uzlaşma yoluna gittiği de görülmüştür. Bunların başında gelen TÜSİAD, bazı zamanlarda en hesaplı ve sonuç alıcı muhalefeti yapmıştır. TÜSİAD, bazen Hükümeti destekleyen, bazen de öncelikli hedefleri ve kırmızı çizgilerini dile getiren açıklamaları ile Hükümete en cidi muhalefeti yapan STÖ’ler arasında yer almıştır.


Cumhurbaşkanı ve TÜSİAD gibi sivil toplum örgütleri dışında, bazı iktidar partisi milletvekilleri de gerek istifa ederek, gerekse istifa etmeden parti içinde kalarak AK Parti’ye karşı en ciddi muhalefet hareketini başlatmışlardır. Bunlar arasında istifa edip partiden ayrılan Emin Şirin gibi örnekler ile istifa etmeden partisinde kalarak yerinde muhalefete devam eden Ertuğrul Yalçınbayır ve Turhan Çömez gibi örnekler bulunmaktadır.


AK Parti’ye karşı gerçek anlamda muhalefet yapan kişi ya da kurumların AK Parti içinde aranması gerektiğini düşünüyorum. Bu çerçevede, başarısız icraatları, yerinde olmayan konuşma ve tavırları ile partisine zarar veren birden çok Bakan olduğu görülmektedir. Bunlar arasında Kültür ve Turizm Bakanı, bazen Milli Eğitim Bakanı ve bazı devlet bakanlarının sayılması mümkündür.


Peki, ne oluyor da TBMM içindeki ya da dışındaki muhalefet partilerinin yapamadığı muhalefeti, bazı kurumlar ve kişiler ile AK Parti içindeki bazı milletvekilleri yapabiliyor. Bu sorunun yanıtı çok basittir. Türkiye’de bir muhalefet boşluğu yaşanmaktadır.


 



 

698450cookie-checkTürkiye’deki muhalefet boşluğu

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.