Türkmenler köylere sığındı. Çatışmalarda 20 Türkmen öldü. Onları şimdi de açlık ve susuzluk tehdit ediyor. Irak Ordusu ve ABD güçlerinin Telafer Hastanesi’ni abluka altına almasından dolayı yaralılar tedavi edilemiyor.
Bu kadar mı? Hayır! Irak’ta Türkmenler üzerindeki tahrik ve tacizlerin dozu giderek artıyor. Türkmenler üzerindeki baskılar, Irak Türkmen Cephesi’nden sonra şimdi de “cephe” çatısı altında birleşen “Türkmen Bağımsız Hareketi”ne yöneldi. Türkmen Bağımsız Hareketi’nin Musul’daki bürosu hiçbir gerekçe gösterilmeden çoğunluğunu peşmergelerin oluşturduğu sözde Irak Ulusal Muhafızları tarafından basıldı. 7 kişi keyfi olarak tutuklanırken, büro tahrip edildi, yağmalandı, yakıldı.
Bu kadar mı? Hayır! Kürt grupların adil yöneticilere tahammülsüzlüğü nedeniyle, bakanlık yerine Irak’ın kuzeyinde oluşturulan kukla yönetimden emir alan Kerkük ıl Meclisi, ıl Eğitim Müdürü şen Ömer Mübarek’i görevden alarak yerine başkasını atadı. Mübarek, bir suikast sonucu şehit edilen eski ıl Eğitim Müdürü yerine atanmıştı. Olaya tepki gösteren şehirdeki Türkmen öğretmenler, Mübarek’in görevine iadesi için açlık grevi başlattı.
Türkmenlerin yaşadığı kentlerde terör ve anarşinin artması ve “direnişçiler” bahanesiyle Türkmen şehirlerinde düzenlenen operasyonların maksadını aşması dikkat çekici. Bu kadar mı? Hayır! Türkiye, Kerkük’te hastane açmak istedi engellendi. Musul’da konsolosluk açmak istedi engellendi. ınsani yardımlar ara sıra yerine ulaştırılabiliyor. Kerkük’te şehir merkezi ve idari işler tamamen peşmergelerin kontrolünde. Polis de aynı. Türkmenler sadece kendilerinin çoğunlukta olduğu mahallelerde rahatça dolaşabiliyor. Bölgedeki imar projeleri genelde KDP’li şirketlere veriliyor. Çarşı pazar teröristlerin elinde. Artık, Kürdistan yönetiminin hayalindeki başkent olan Kerkük’te “cehennem hayatı” yaşanıyor. Yüzlerce Türkmen Kerkük zindanlarında bulunuyor. KDP ve KYB mensupları; ABD yetkililerine, Türkmen partiler! i ve gruplarının Iraklı direnişçilere gizli destek verdiği yalanını uydurarak, sahte istihbarat raporları ile Kerkük ve Musul’da mukim Türkmenlerin tutuklanmalarını sağlıyor. Bu nedenle Türkmenler, Kerkük ve Telafer olmak üzere Türkmeneli bölgesinde, BM’e bağlı güçlerin bulunmasını istiyor.
Öte yandan, Irak Ulusal Meclisi’ndeki Türkmen milletvekilleri, Türkmenlerin anayasa konusunda yaşadığı sorunları BM Irak Özel Temsilcisi Eşref Cihangir Gazi’ye ileterek yardım istedi. Türkmen milletvekili Riyaz Sarıkahya, Kerkük’te Türkmen nüfusa ait dönemin İngiliz belgelerini, Türkmen davasında dayanak olarak, BM Özel Temsilcisi’ne sunduklarını da belirti. Türkmenler, yeni Irak Anayasası’ndan ne bekliyor? Türkmenler, Türkmenlerin ana unsur olarak kabul edilmesini, Türkmence’nin resmi dil olarak tanınmasını ve Kerkük’e özel statü verilmesini talep ediyor. Ancak, son günlerde ortaya çıkan “58. maddenin hemen uygulanacağı” söylentisine Türkmenler tepkili. Saddam döneminde yerleri alınan Iraklıların evlerine dönmesini sağlayan 58. maddenin şu anda uygulan! masının Türkmenlerin aleyhine olacağını söyleyen Türkmen siyasiler, Bağdat’taki Firdevs Meydanı’nda eylem başlattı. Kerkük ıl Meclisi Üyesi Ali Mehdi, “Biz, Irak’ın anayasal bir cumhuriyet olmasını istiyoruz. 58. maddeyi tek başına yürürlüğe koymak istiyorlar. O siyasi bir madde. Aslında madde, BM gözetiminde halledilse ve objektif şekilde uygulansa Türkmenlerin işine gelecek” açıklamasında bulundu.
Belli ki, Irak’ın geleceğini Kerkük tayin edecek. Bu nedenle, Kürt yöneticilerin bütün amacı, kentin, hayallerindeki “Kürdistan”a dahil edilmesi. Kerkük’ün, nüfus yapısının değiştirilmesinin nedeni de bu. İşte bu nedenle, ülke tarihinin en büyük sahtekarlığı olan 30 Ocak seçimlerinin Kuzeydeki bölümünde, yüz binlerce Türkmen oy vermekten alıkonulurken, yüz binlerce Türkmen’in oyu Kürtler için sayıldı.
Görüldüğü gibi, Türkmenlere, 80 yıldır yapılan haksızlıklar devam ediyor. Ancak Türkmenler, bu güne kadar olduğu gibi, bundan sonra da her türlü baskı ve zulme karşı, özbenliklerini koruma yolunda mücadelelerinden geri adım atmayacaklardır.
___________
* Bahtiyar Araz yazdı
