Türkiye’deki gazetecilere basın kartı dayatması

Tutuklanma ve işsiz kalma risklerini göze alarak çalışan gazetecilerin önündeki bir diğer engel de basın kartları. Dört ayda 682 kart iptal edildi. Basın çalışanları, kartların baskı aracı yapıldığı görüşünde.

Basın kartı ya da daha bilinen bir ifadeyle sarı basın kartı, Türkiye’de belli koşulları taşıyan basın üyelerine devletçe verilen, gazetecilere birtakım kolaylıklar sağlayan bir kimlik kartı. Gazetecilerin, Cumhurbaşkanlığı, TBMM veya akreditasyon gerektiren resmi kurumların toplantılarına katılabilmesi, sarı basın kartlarının olmasına bağlı. Diğer yandan sokakta, adliyede ya da akreditasyon gerektirmeyen kurumlar için böyle bir zorunluluk yok.

Son yıllarda bürokrasinin söylemleri nedeniyle gazetecilik tamamen basın kartına endekslendi.Basın kartının gazeteciliğin göstergesi olduğu algısı oluşmuş durumda. Basın kartı edinmek ise zorlaştırıldı. Öyle ki bu kartı edinebilmek için basın yayın sektöründe çalışıyor olmak yeterli değil.

Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) kurucusu ve eş direktörü Avukat Veysel Ok sürecin manipülatif olduğunu öne sürüyor. Ok, DW Türkçe’ye yaptığı açıklamada ‘basın kartının gazeteciler üzerindeki baskıyı artırmak için bir manipülasyon aracı olarak kullanıldığını’ vurguluyor.

Bu manipülasyona gazetecilerin de çoğunlukla aldandığına dikkat çeken Ok, “Bir kere şunu herkesin çok iyi bilmesi lazım. Gazeteciler de anlamalı. Anayasa, gazeteci olmak için basın kartı taşınması zorunlu demiyor. Basın kartını bürokrasi bir silah olarak kullanıyor. Yurtdışında verilen demeçlerde Türkiye’de tutuklu gazeteci yok, çünkü basın kartı olup da tutuklanan bir gazeteci yok diyorlar” diyor. (DW TÜRKÇE)

HABERİN DEVAMI İÇİN LÜTFEN TIKLAYINIZ
https://www.dw.com/tr/t%C3%BCrkiyedeki-gazetecilere-bas%C4%B1n-kart%C4%B1-dayatmas%C4%B1/a-48652696

2296330cookie-checkTürkiye’deki gazetecilere basın kartı dayatması

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.