İNGİLTERE… Türkiye’nin milli sporu: Komplo teorileri

Birkaç günlüğüne Londra’daki fanusumu terk edip memlekete gittim. Tabii ki her gün yeniden bozulup kurulan, değişimlerle baş döndüren memleket beni de çarptı. Bütün bu değişim dönüşümün içinde neredeyse hiç değişmeyen bir şey var: komplo teorilerine olan muazzam yaygın inanç.

Kimle konuşsanız, hangi konuyu konuşsanız hep bir ‘büyük oyun’ var. ‘Bunlar emperyalizmin oyunları’ sözü bu yaygın komplo teorileri yanında epeyce bilimsel bir önerme sayılır. Orta zekalı bir Neandertalin on saniye düşünse vazgeçeceği komplolar üzerine saatlerce konuşulabiliyor. Mesele genelde bir İsrail ve Amerika ortaklığına Kürt sosu, Arap sosu veya Ermeni sosu ile önünüze geliyor.

Genel bazı eğilimler görülebilse de burada şu veya bu siyaseti takip edenleri de ayırtetmek pek mümkün değil. Sorun siyasetin tepesinden sokakta olmayan vatandaşa kadar yaygın. Sadece Türkiye’de değil pek çok başka ülkede de komplo teorileri çok yaygın. Örneğin, Amerikalıların yüzde 50 ila yüzde 70’i en azından bir komplo teorisine inanıyormuş.

Komplo teorileri üzerine yapılan araştırmaların bir kısmı da bunu belirtiyor. Şikago Üniversitesi’nden Oliver ve Wood 1935 kişi ile görüşerek yaptıkları çalışmada sıradan komplo teorilerine inancın otoriterliğe daha yakın olanlar ile diğerleri arasında eşit oranda kabul gördüğünü görmüşler. Daha ideolojik komplo teorilerine ise muhafazakarlar arasında daha çok rağbet edildiğini bulmuşlar.

Jolley ve Douglas’ın PlosOne’da 2014’de yayınladıkları ve İngiltere’de yapılan bir çalışmaya göre de aşılarla ilgili komplo teorileri ciddi biçimde pek çok kişinin çocuklarına aşı yaptırmamasına yol açıyormuş. Yani milyonlarca çocuğun hayatı riske atılıyor.

İngiltere’de yapılan başka çalışmalar komplo teorilerine inancın siyasete katılımı düşürdüğünü ve analitik düşünme becerisinin komplo teorilerine inancı azalttığını tespit etmişler. Bu bize çözümün kısmen de olsa nerede olduğunu da gösteriyor. Yani daha iyi ve yaratıcı, analitik düşünmeyi geliştiren eğitim yaklaşımı bu absürdistan sporunu zayıflatabilir. Siyasete doğrudan katılımın da komplo teorilerine inancı azalatacaktır. Sonuçta ne yaparsa yapsın seçim sonuçlarının değişmediğini gören göbeğini kaşıyan adam için komplo teorilerinden başka bir sığınak bırakmazsanız bu inançlar güçlenir.

Türkiye’de Avrupa ve başka gelişmiş ülkelerden farklı olan komplo teorilerinin merkez dediğimiz çoğunluk içinde yaygın kabul görüyor olması. Başka ülkelerdeki çalışmalar komplolara inancın aşırı sağ ve aşırı sol seçmen arasında yaygın olduğunu ve bunun belli bir düşünme yapısına dayandığını ileri sürüyorlar. Başka ülkelerde aşırı uçlarda yer bulan komplo teorileri nasıl oluyor da Türkiye’de anaakım oluyor sorusunu araştırmak gerek.

Şimdi size egzersiz amaçlı bir komplo teorisi: Bence Türkiye’de de bakanlar, başbakanlar ve büyükşehir belediye başkanlıkları yerel futbol takımları gönensin diye seçiliyorlar yok parti, siyaset falan hep yalan. Bakın bir sürü örneği var. Yakın tarihten Malatyaspor, Kasımpaşaspor, Kayserispor(x2) ve bilumum başka şehir ve kent takımına bakabilirsiniz.

Mesela Binali Bey, kısa süreli belediye başkanlığı kampanyası boyunca fahri hemşerisi olduğu İzmir’e üç stat kazandırmış. Herkes memnun. İzmirlilerin verilmiş sadakası varmış seçilemedi; yoksa seçilse İzmir Belediyesi kaldırılsın diye referandum falan yapabilirdi diye geliştirilen bir komplo teorisi bile varmış. Şimdi İstanbul 2019 için adı geçiyormuş. İstanbullular hemen harekete geçip stadyum, kütüphane, cami, kilise ne varsa bu arada işlerini halletsinler. Seçimden sonrası hiç belli olmaz.
Komplosuz iyi haftalar ve bol şanslar.

____________

NOT: BİRGÜN’de de yayınladı

2127610cookie-checkİNGİLTERE… Türkiye’nin milli sporu: Komplo teorileri

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.