‘Ukrayna-Rusya krizi bölgeyi de etkiler’

– Sayın Büyükelçi, uzun zamandır buradasınız. Ukrayna’yı gezme imkanınız oldu mu? Gagauzların yaşadığı bölgede, yani Odesa vilayetine bağlı Bolgrad, Kiliya veya Reni illerinde bulundunuz mu?
– Ukrayna geniş bir ülke. Ukrayna’da etnik ve kültürel bağlarımız olan  topluluklar da var. Tüm topluluklarla uluslararası hukuka uygun, bizim dış siyaset ilkelerimizle uyum içinde temas ve ilişkilerimizi sürdürüyoruz. Fırsat oldukça ve imkan buldukça Gagauz Türkleri’nin veya diğer Türk toplulukların oturdukları yerlere gitmeye özen gösteriyorum. Ama bunun çok sık olamadığını da itiraf etmek isterim, çünkü Ukrayna Türkiye’nin komşusu ve  büyük bir partneridir, bu nedenle Ukrayna’daki Türkiye Büyükelçiliği’nin çok meşgul olduğunu anlayacağınızı ümit ediyorum.


– Ukrayna’da oturmakta olan ve bu ülkenin Ukrayna halkından sonra yerli halklar sırasına giren Ukrayna Gagauzları hakkında düşünceleriniz nedir?
– Sizinle buluşmak, sizinle temasta bulunmak, bu görüşme, konuşma bana her zaman kültürel bir keyif vermiştir. Ukrayna Gagauzları Birliği’nin başkanı olarak , sizin aracılığınızla tüm Ukrayna’da yaşayan Gagauz dostlarıma sevgilerimi duyurmak isterim. Onların varlıklarına ve kültürel değerlerine sahip çıkma arzularını, çalışkanlıklarını, kendi dillerini koruma ve geliştirme çabalarını büyük takdirle karşılıyorum.  Belirttiğim  gibi, hukuk ve dış siyaset ilkeleri çerçevesi içinde, onlarla bu uyum içinde çalışmayı, onların kültürlerine sahip çıkma arzularını takdirle karşılıyoruz ve desteklemeyi sorumluluk olarak görüyoruz.


– Ukrayna’nın Kırım Özerk Cumhuriyeti’nde oturmakta olan Kırım Tatarları’ndan her yıl Türkiye’nin birçok üniversitesine okumaya öğrenciler gönderilmektedir. Bu güne kadar Ukrayna Gagauzları’ndan Türkiye’ye eğitim amaçlı öğrenci gönderilmemiştir. Büyükelciliğiniz’de bu konu hiç gündeme geldi mi, bu doğrultuda bir proje bazında düşünce var mı? Ve bu konuda Ukrayna Gagauzları tarafından size başvurulursa yanıtınız ne olacak?
– Yurt dışından gelecek olan etnik ve kültürel temsilcilerinin eğitim düzenlemeleri Ankara’da yetkili Türk birimleri ve makamları tarafından gerçekleştiriliyor. Bu söylediğiniz önemli bir nokta. Ben bu noktayı düzenlemeleri yapan ve kararı veren kurum ve kuruluşların dikkatine mutlaka getireceğim.


– Ukrayna’da yaşayan Türk topluluklarına Türkiye’nin yardımı ne şekilde olmakta?
– Biz tüm dost, komşu ülkelerde yaşayan Türk kökenli grupların , öncelikle yaşadıkları ülkelerin sadık vatandaşları olmalarına, uluslararası hukukun ve uluslararası insan hakları hukukunun ilkelerine uygun yaşamalarını istiyoruz. Öte yandan, etnik ve kültürel bağlarımız temelinde onlarla ilişkilerimizi geliştirmeye özen gösteriyoruz. O ülke makamları ile ilişkilerimizin geliştirilmesinde onların da bir köprü işlevi yerine getirmelerini arzu ediyoruz. Biz konuya bu açıdan bakıyoruz.


Doğal olarak, Gagauzlar ile olduğu gibi, diğer etnik ve kültürel bağlarımız olan topluluklarla da, kültürel özelliklerini, geleneklerini geliştirmeleri, güçlendirmeleri için, bulundukları ülke makamları ile işbirliği ve danışma içinde, Türkiye’nin de imkanları ölçüsünde, ilişkilerimizi yürütüyoruz.


– Türkiye Kiev Büyükelçisi olarak Ukrayna’nın azınlık politikasına baktığınızda nasıl bir değerlendirme yapabilirsiz? Bu halklara karşı izlenen politika sizce yeterli mi?
– Ukrayna 1995 yılından  bu yana Avrupa Konseyi üyesidir, Avrupa Konseyi’nin belirlediği genel insan hakları standartları ve özel olarak da azınlıklar konusundaki yükümlülüklerini yerine getirme sorumluluğunu üstlenmiş durumda. Bu konudaki sözleşmelere taraf olmuş. Geniş bir ülke olan Ukrayna’da çok sayıda etnik grup ve ulusal azınlık bulunduğunu  biliyoruz. Ukrayna zorlu bir geçiş dönemi yaşıyor. 1991 yılına kadar Sovyetler Birliği’nin bir parçası olan Ukrayna son 18 yıldır, siyasi anlamda demokrasiye, ekonomik anlamda serbest piyasa ekonomisine  dönüşüm sürecinin güçlüklerini yaşamakta. Bütün bunlara karşın, ulusal azınlıklara yönelik politikasının olumlu bir zeminde bulunduğunu  ve ilerleme potansiyeline sahip olduğunu söylemek mümkündür.
 
“İKİLİ KRİZ BÖLGEYİ DE ETKİLER”


– Son zamanlar “Ukrayna Avrupa’yı soğukta bıraktı, Rus gazını çalıyor” gibi basında yer alan konular tüm dünyaya yayıldı ve bu sıkıntı yaratan durum ne yazık ki bir süreliğine Avrupa’yı olduğu gibi Ukrayna’yı da ciddi bir şekilde etkiledi. Siz, Ukrayna ve Rusya’nın arasındakı bu gaz politikasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
– Bugün uluslararası ilişkilerde belirli unsurlar arasında öncelik kazanan enerji konusu olmuştur. Geçmiş yıllarda, hatırlayacaksınız, güvenliğin ön planda olduğu dönemlerde, silahsızlanma öncelik taşıyordu. Daha sonra ise insan haklarının ön plana çıktığı bir dönem yaşamıştık. Dünyada gittikçe artan enerji eksikliği konusu gündemdedir. Birçok ülkede azalmakta olan enerji kaynaklarının da belli ülkelerde toplanmış olması, üreten ve tüketen ülkeler arasında dengeli ilişkiler ortaya çıkarma ihtiyacını ortaya çıkarmıştır. Bu sürecin henüz başlangıç aşamasındayız.


Enerji kaynaklarının bulunduğu ülkeler ile enerji kaynakları olmayan ülkelerin arasındaki ilişkilerin belirlenmesi sürecini yaşamaktayız. Bugün yaşanmakta olan Ukrayna ve Rusya arasındakı doğal gaz krizini de belki bu genel tablo içinde değerlendirmek yararlı olur.
Ukrayna ve Rusya arasında oluşan bir ikili uzlaşmazlık konusu, doğallıkla hem Ukrayna’nın güvenliğini hem de bölge güvenliğini etkiler. Bu bağlamda, Türkiye’nin güvenlik ve refahını da dikkate alarak, bu uyuşmazlığın sağlam ve uzun dönemli çözüme kavuşturulmasını ümit ediyoruz. Ben zaten iki ülke arasındakı bir anlaşma yapılacağına inanıyordum, yapılan anlaşma da bunu gösterdi. Zira bu anlaşmazlığın uzaması siyasi boyutunu derinleştirecekti.


“TÜRKİYE, UKRAYNA’NIN NATO ÜYELİĞİNİ DESTEKLİYOR”


– Bu kriz süreci içerisinde Ukrayna ve Türkiye arasındaki ilişkiler ne tür bir şekil aldı ve bundan sonra ne tür bir yol takip edilecektir? Ayrıca NATO  üyesi olan Türkiye Ukrayna’nın bu birlik içerisine girmesine nasıl bakıyor?
– Enerji konusuna bakacak olursak, biraz önce bu sorunun bir bölümüne cevap vermiş oldum. Fakat şunu belirteyim, Türkiye ve Ukrayna ekonomik ilişkileri, rakamların da somut olarak gösterdiği gibi, sürekli ilerleme, gelişme göstermektedir. 2005 yılında Devlet Başkanı Sayın Yuşçenko’nun da Türkiye’yi ziyaret sırasında belirlenen hedef olan iki ülke arasında ticafret hacminin 2010 yılında 10 miyar Dolar’a ulaşması hedefine doğru hızla ilerliyoruz ve neredeyse bu hedefi yakalamak üzereyiz. Yatırımlar konusunda da Türkiye’nin Ukrayna’ya tekstil ve inşaat alanında katkıları önemli boyutlara ulaşmıştır. Bu iki  ülkenin ortak çıkarına olan bir gelişmedir.


Enerji alanında Ukrayna ile Türkiye benzer konumdadır. Her ikisi de transit ülkelerdir. Sahip oldukları boru hatları ile enerji nakil işlevini yerine getirme çabası içindedir. Bence iki ülke birbirlerini tamamlıyıcıdır. Bu konuda rekabet söz konusu değildir.


Bu anlayış çerçevesinde biz işbirliğimizi geliştiriyoruz, ikili iletişim ve danışma mekanizmaları ile, siyasi düzeydeki temaslarla hedefimize ilerliyoruz.


NATO konusuna gelince şunu belirtmeliyim: Türkiye bu konuda yaklaşımını açıklıkla ortaya koymuştur ve ben bir kez daha yineliyorum. Türkiye Ukrayna’nın Avrupa-Atlantik kurumları ile bütünleşme hedefini desteklemektedir ve desteklemeyi de sürdürecektir. Bu bütünleşme sürecinin belli koşulları olduğu bilinmektedir. Ukrayna’nın bu konuda reformları gerçekleştirmeyi, NATO da kapısını açık tutmayı sürdürmelidir. Reformlar tatminkar düzeye geldiğinde de bütünleşmenin tamamlanması gerekir. Biz Ukrayna’nın NATO üyelik hedefini bu düşünceler doğrultusunda destekliyoruz.


– Ukrayna’nın inşaat sektöründe Türk inşaat firmaları ön planda. Ayrıca, gıda ve tekstil sektörde de yeri olan yere sahiptir. Son zamanlar tüm dünyayı sarsan ekonomik kriz ne yazık ki Ukrayna’yı da çok kötü bir şekilde vurdu. Ukrayna’daki şu an Türk firmaların durumları nasıl ve büyükelçilik kendi firmalarını korumak için ne tür girişimlerde bulunuyor?
– Ukrayna’da yatırımı olan Türk firmalarının durumu diğer yabancı yatırımcılardan veya Ukrayna kuruluşlarından farklı değil. Türk firmaları da benzer güçlüklerle karşılaşıyor. Ekonomik  krizden olumsuz biçimde etkilendiler. Bu firmalarla sürekli temas halindeyiz. İnşaat, gıda, tekstil ve diğer sektörlerde diğer ülkelerin benzer alanlardaki kuruluşlarının etkilendiği ölçülerde olumsuz düzeyde etkilendiklerini gözlemliyoruz. Fakat, bunun yalnız Türk firmalarına özgü bir durum olmadığını biliyoruz.


Biz en başta dost Ukrayna halkı için ve bölge güvenlik ve istikrarı için Ukrayna’nın ekonomik krizi kolay bir şekilde atlatmasını diliyoruz.


Benzer bir krizi biz 2001 yılında Türkiye’de geçirmiştik . O zaman yapılan IMF ile başarılı bir anlaşma sonucunda kurumsal alt yapıyı güçlendirerek benzer krizlerden daha az etkilenme zeminini yaratmıştık. Ukrayna’nın da 2009 da hukuk temelini güçlendirerek, siyasi ve ekonomi alandaki reformları ilerleterek, IMF programını da başarı ile uygulamasını ve yapısını geliştirmesini temenni ediyoruz.


FOTOĞRAF: Ukrayna kulislerinde “asil” diye tanınan Türkiye’nin Kiev Büyükelçisi Erdoğan İşcan…
İLGİLİ KÖŞE YAZISI: Tudora Arnaut / Siyasilerin kriz faturasını halk ödüyor


DİĞER AYAKÜSTÜ SOHBETLER
Seçim kazanmanın ‘püf’ noktası: DELTA Planı
Bu kez Kıbrıslı Türkler AİHM’de hesaplaşacak
Akın, Venezüella’dan ‘iyi’ haberler getirdi…
Alevilerin sol kanadından 4 talep
Saçları ağarsa da gözleri hala kara…
Taşların sihirli gücü
Cherbourg’da bir avuç Türk…
‘Sığınmacı’ ve ‘mülteci’ terimleri karıştırılmamalı
Al babaanneni gel
‘2010 bitiş değil, başlangıç noktası olacak’
‘Tuzla dünyanın da vicdanı oldu…’
‘Stratejik maden borda geç kalındı’
İzzettin Önder: On soruda kriz
‘Çanakkale geçilseydi, Lenin devrim yapamazdı’
‘Sendikal haklarda dışa başka resim veriliyor’
‘Bir Fethullah Gülen devleti tasarlanıyor…’
‘Her midye yenilmez’
İsmail Çoban ile Aşık Veysel üzerine
Bozcaadalı bir Rum’un gözünde ‘Anayurt’
İstanbul’un en önemli sorunu yönetimidir’
‘Karadeniz’deki yokoluşa karşı çıkalım’
Dişli’ uyarı
‘Fotoğrafta görsel kirlilik oluştu’
Türkiye’ye 45 kez turist olarak geldi
‘Bir karşı devrim olmaktadır’
‘Turizm sektörü iyi başladı ama…’
‘Yerli turiste pahalı değiliz…’
‘Türkü giren eve kötülük girmez…’
Boris’in babası, dedesi Ali Kemal’i anlattı
‘KKTC turizminin sorunu ulaşım’
Antalya ormanlarına ‘turistik’ kıyım!
‘AKP’nin Alevi açılımı; evlilik içi tecavüz’
`Bugün ezilenlerin rüyası yok!`
‘Denizlerin talepleri hala Türkiye’nin temel ihtiyacı’
‘Antalya’yı kolay yağmaladılar’
‘Biz devrimciler büyük bir ailenin üyeleriyiz’
‘Abidin’in büyük sanatçılığı yeterince bilinmiyor’
‘Devrim artık şart olmuştur…’
‘AKEL’in zaferi, tüm ilericiler adınadır’
‘Türban MHP’nin taktiğiydi…’
‘AKP gecikmiş bir baroktur!’
‘Figuran değil müdahil olmalı’
İranlı yazar Erad: Aşk, Türk’ü, Kürt’ü sevmektir
AKP’nin Alevi sınavı…
“Çerkes Adil Paşa’nın tahsildarlık günleri”
Sıra şeytanda…
Selek: Feminist kitabevi Amargi bir okul…
İstanbul’un turizmi bu atölyede şekilleniyor
Neden Patara ve neden şimdi?
‘Terörün panzehiri ekonomik gelişmedir’
‘Türkmenlerin hakları, bizim Kürtlere de tanınmalı’
‘Mahalle baskısı değil, ideolojik baskı’
‘Meclis’teki partilerin kadın politikası yok’
‘Merkezde bir yeniden yapılanma olmalı… ‘
Fotoğrafın büyücüsü: Aykan Özener
Savaş karşıtı eylemlerin fotoğrafçısı: Hüsnü Atasoy
Uras: Desteği için Baykal’a teşekkür ediyorum!
‘AKP’yi sola karşı yaratanlar yok edecek’
Muhabirlerin telifle çalıştırılması yasalara aykırı’
Yeşiller bağımsızları destekleyecek
Türkiye sağlık turizminde atakta
‘Hayallere tanık olmak istedik’
‘İngiltere’de işkence yaptılar…’
Akın Birdal: CHP Kürt sorununu unuttu
‘Düşünceye militarizm de engel…’
Boyalı bank nöbetini terkeden ‘sosyalist’ asker
‘Kategorizesiz bir dünya hayalim’
‘Toplumsal varlıklar elimizden kayıp gidiyor’
Ermeni tarihçi: Asıl sorumlu emperyalizm
Hırant Dink: Ruh halimin güvercin tedirginliği
‘Vicdansızlığın İslamcısı, solcusu olmuyor…’
‘İsrail bir devlet değil, bir projedir’
Orhan Suda: Yaşasın edebiyat
Türkiye’nin Papa’ya sormayı unuttukları!
‘Sol hareketin çoğu kapitalizmin versiyonu’ VIII
‘Yurtseverlik karşılıksız ve zararlı bir taktik’VII
‘İslamcılar’la flörtü kaygıyla izliyoruz!’ VI
‘Türkiye’de antiemperyalist islami hareket hayal’ V
Liberal ve milliyetci savrulma yaygınlaştı IV
‘Siyasal İslam’la isbirliğine gitmeliyiz’ III
Dünya solu karamsarlığı attı II
‘Emperyalizme kurşun sıkanlar müttefikimdir’ I
Hayalet yazar Hüdai Nabit
Çitlembik ağacıyla söyleşi
‘Çocuğa şiddet, çok yaygın’
İran PKK’yi neden bombalıyor?
Serdar Denktaş: Mal mülk davaları en zor sorun
‘Kıbrıs’ta kısa dönemde çözüm olmaz’
Tayvanlı yazardan ‘Sıcak bir öpücük’
Merve Kavakçı: Dini bir mesele
Perinçek: MHP tabanını dışlayarak solculuk yapılmaz!
‘Tek dileğim iki dengeli bir dünya…’
‘Beni en çok korkutan: Google’
‘Sorunumuz Yahudiler’le değil, siyonizmle’
O bir ‘peynir avcısı’
‘Çernobil’den ders çıkarmadık’
Bir kültür taşıyıcısı: Aydın Çukurova
Afşar Timuçin ile insana dair ne varsa…
12 Eylül iddianamesine ne oldu?
Akın Birdal: Evren yargılanmalı
Hitler ile söyleşi…
‘Baş örtüsünü ilk kez Sumerliler taktı’
Türk solu titreyip kendine gelmeli’
‘Hepten pusulasız olmadığımız kanaatindeyim…’
‘Siyasi güç, her zaman kendi hukukunu yaratır’
ABD işdünyasında çöküş…
‘ABD Anayasası Patara’dan’
Çocuklar öldürülmesin!
‘Bir Gün Mutlaka’
‘Derin devlet sorunları çözmek istemiyor’
Kaş’taki gözyaşı
‘Son 15 yılda bilinçte sıçradık’
Piref. H. Ökkeş ile ‘dörtköşe’ sohbet…
Sorgun Ormanı’nı kurtaralım
Devrim Bize Yakışırdı!
G-8 protestosundan gözlemler…
Başkalarının hayalleri…
Hurafeler gölgesinde Gelibolu…
Çokuluslu tekellere karşı ‘Adil Ticaret’
Kuzey çikolata, Güney ekmek derdinde
Fokları, katliamdan kurtaralım!
Nükleer denemelerin faturası: Doğal felaketler
İsrail dünyanın 6’ncı büyük nükleer silahına sahip!
Çocuk İşçiler
Türkiye’de de nükleer silah istemiyoruz!
Faşizm neden Almanya’da kök saldı?
Demirel davasında tekelci medya da suçludur

732030cookie-check‘Ukrayna-Rusya krizi bölgeyi de etkiler’

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.