ULUSAL KANAL’ in kurulus ve baris yemeginden bir lokma da ben aldim. Geceye katilanlar görebildigim kadariyla çok degerli insanlardi ve çogunluk erkeklerden olusuyordu. Gecenin anlam ve önemini belirten konusmalar hep erkekler tarafindan yapildi. Acaba bir konusmaci da 5 Aralik’ taki Türk Kadinin seçme ve seçilme hakkindan bahsedecekmi diye bekledim, hiç kimsenin hatirina gelmedi. ATATÜRK’ ün aramizda oldugunu söyledi bir erkek konusmaci, ” O’ nun adini duydugum zaman ayaga kalkiyorum ben, O aramizda, ATATÜRK aramizda ” diye seslendi, dikkat ettim, herkes ve hepimiz oturdugumuz sandalyelerimizden kalkarak, Mustafa Kemal ATATÜRK’ ü ayakta alkisladik.
Ben çok merak ediyorum, esleri olan erkekler, niçin yalniz katiliyorlar böylesine önemli toplanti ve baris yemeklerine, bilhassa siyaset adamlari, çogunlukla yalnizlar… O gece yemege gelenler, gördüler kimlerin geldigini, kimlerin farkina varildigini, kimlerin geç farkedildigini yahut hiç farkedilmedigini…Ben sizlere farkettigim ve mutlaka sahneye davet edilip söz verilmesini bekledigim insanlardan söz etmek istiyorum.
Ilk olarak, Nilgün SOYDAN’ a söz verilmeliydi. 30 yil evvel, 22 Temmuz günü, kendisi 18 yasindayken babasini kaybeden Nilgün SOYDAN, Devrimci Isçi Sendikalari Konfederasyonu ( DISK) kurucusu ve onursal baskani Kemal TÜRKLER’ in kizidir. Babasinin davasi, zaman asimina ugratildigi için, bir kaç gün evvel TV de haberlerindeki konusmasina tanik olmustum, gerçek bir evlat, gerçek bir kadin yürekliligi ile, atesin ve gerçegin yalniz düstügü yeri yaktiginin bilinciyle söyle söylemisti, ” Avrupa Insan Haklari Mahkemesi’ ne Devletimi sikayet etmekten üzüntü duymayacagim.” Nilgün TÜRKLER SOYDAN Hanimefendi, esiyle birlikte yemege katilmisti, birbirimize yakin masalarda oturdugumuz için, babamla birlikte yanlarina giderek, ölüm acisinin zaman asimina ugramayacagi inancimla kendisine bassagligi ve sabir diledim, susturulmak istenen toplumda konusan bir kadin oldugu için kendisine tesekkür ettim.
Parasi olmayana da bakan bir doktorun kizi olan, Isçi Partisi Merkez Karar Kurulu Üyesi Sule PERINÇEK oradaydi. ” Cumhuriyet’ in kurulusunda da biz kadinlar vardik, korumasinda da biz olacagiz, insan kocasiz yasar ama vatansiz yasayamaz, Türkiye’ yi bölüyorlar” diyen Sule PERINÇEK, geceye essiz gelmisti, malumunuz sevgili esi Dogu PERINÇEK, o gece yaninda olamazdi, yeniden birlikte olmalarini dilemekten baska ne denilebilir ki? Sule PERINÇEK’ in masasina tek basima gittim, benim en acili halimde yanimda olan sevgili kizini ve torununu sordum, Sule PERINÇEK bana onlarin fotograflarini gösterdi, Dogu PERINÇEK de fotografiyla , o gece yemekte idi.
Sümer ve Hitit Kültürlerinin en önemli arastirmacilarindan olan, 74 bin tabletten olusan çivi yazili belgeler arsivini olusturup katalog haline getiren, dünyanin en önemli Sümerologlarindan birisi olan, 1914 dogumlu Muazzez Ilmiye ÇIG Hanimefendi oradaydi. Iki yil evvel kendisine Besiktas’ taki bir Üniversite’ nin hazirladigi dogum gününde, Ruhi SU DOSTLAR KOROSU’ ndan bir kaç arkadasimla birlikte, dogum günü serefine, dogum günü kizi için, Muazzez Ilmiye ÇIG Haanimefendi için su türküyü söylemistik, ” Ne kadar yol aldi bu insan kim bilir / daha ne kadar yolu var / bu beyaz güvercin kiyiya varmadan / ne daglar denizler asacak / bunlari kimlere soralim / esen yel bilir / esen yel bunu / esen yellere sor bunu.” diyerek…
Muazzez Ilmiye ÇIG Hocanin masasina giderek, biraz sohbet ettim, kendisine hosgeldiniz dedim, elbette gözüm aradi ”Toprak dede” diye hitap ettigimiz Hayrettin KARACA Beyefendi ‘ yi… Onlari birlikte görmeye, içten sohbetlerini dinlemeye öylesine alistim ki, güzelliklere çabuk alisiliyor çünkü…
O gece orada var idi, ben konustum, babasi Nazim Hikmet RAN’ i savunan hukuk adamlarindan birisi olan Vecdi YARMAN’ in oglu, Bilimadami Tolga YARMAN oradaydi,
”Gözleri hep üzerimizde” diye kitap yazan, ATATÜRK ve CHP Sevdalisi, sanatçi Bedri BAYKAM oradaydi,
Sair Ataol BEHRAMOGLU oradaydi,
68′ liler birligi Baskani Sönmez TARGAN oradaydi, isterdim sahneye davet edilsinler, konussunlar, siir okusunlar isterdim…
Ben Cem KARACA’ nin bir siirini 68 lilere armagan ediyorum, Sönmez TARGAN’ in huzurunda… Dogu PERINÇEK’ le birlikte TVde türküler söylemisti, artik Cem KARACA söyleyemez ama henüz karsi kiyiya geçmeyen, bu dünyada yasayan Dogu PERINÇEK gün gelir, kendi sesini duyurabildigi ULUSAL KANAL’ da dostlariyla türküler söylemeli yine…
Kursuna dizdim olmadi / Ipe çektim ölmedi / Sürdüm Kartaca gibi / Roma’ li bir General edasiyla / Içimdeki 68′ i bir türlü yokedemedim / Çiçekler gibiydik / Gonca gonca patliyorduk / Topsuz tüfeksiz ve sadece fikir / Kursuna dizdim olmadi / Ipe çektim ölmedi / Hata ve dogrusuyla o benimdi / Vallahi vazgeçmedim
ULUSAL KANAL’ in 11 yasi kutlu olsun, baris sonsuz olsun, kadin’a saygi, sözde ve davranista esit olsun, mesela ilk söz bir kadina verilsin böyle bir baris yemeginde, bütün siyasi partilerin erkekleri, bilhassa CHP li erkekler esiyle, dostuyla, sevdigiyle birlikte katilsin, 29 Ekim Cumhuriyet Bayrami yürüyüsüne de, 29 Ekim Cumhuriyet Bayrami Resepsiyonuna da, dogum dünü anmasina da, baris yemegine de, yani iyi ve kötü günde beraber olabilsinler ki, benim yüregim sevinsin, ümidim çogalsin, yüzüm gülsün ki, Türk kadinina demokratik haklarini veren, Kalpakli Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ ün ruhu sad olsun.
