Ümmühan anne 6 aydır evine giremiyor!

 
YUSUF YAVUZ / AÇIK GAZETE – Tek bir iğnesini bile almadan hastaneye gitmek için ayrıldığı evi hukuksuz biçimde barajın sularına gömülen 76 yaşındaki Ümmühan Uysal, 6 aydır yaşam mücadelesi veriyor…
 
Türkiye Anneler Gününü kutlarken, evi tüm eşyalarıyla birlikte hukuksuz biçimde köyünde kurulan barajın sularına gömülen 76 yaşındaki Ümmühan Uysal 6 aydır adeta tecrit hayatı yaşıyor. Isparta’nın Sütçüler ilçesinde, Yukarı Köprüçay Havzası’nda inşa edilen Kasımlar Barajı ve HES projesinde enerji üretimine başlandı. Ancak Darıbükü köyündeki evinden hasteneye gittiği gün mahkeme kararı olmadan ve tek bir iğnesini bile almadan evi barajın sularına gömülen Ümmühan Uysal, 27 Kasım 2016 tarihinden bu yana Isparta ve Antalya’daki çocuklarının yanında yaşam mücadelesi veriyor. Baraj yüzünden mağdur edilen yaşlı kadın, yalnızca üzerindeki giysisiyle çıktığı evinin hiç gözünün önünden gitmediğini belirterek, “Hangi birini sayayım, elimle dokuduğum kilimlerim, yemeğimi, çayımı pişirdiğim ocağım, odanın duvarında asılı olan fotoğraflar; hiç biri aklımdan çıkmıyor” diye konuştu.
 
ACELE KAMULAŞTIRMA KARARI KÖYLÜLERİ MAĞDUR ETTİ
Yukarı Köprüçay Havzası’nın kaşbi konumundaki Darıbükü köyü, köyün ortasından akan Köprüçay Nehri üzerinde inşa edilen Kasımlar Barajı ve HES projesinin suları altında kaldı. HES projesinden etkilenecek olan köylülerin ev ve arazileri için Bakanlar Kurulu tarafından 6 köyü kapsayan ‘Acele Kamulaştırma’ kararı alındı. Ancak Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından yürütülmesi gereken kamulaştırma işlemlerinin, yüklenici firma tarafından ve  ‘doğrudan satın alma’ yoluyla gerçekleştirilmesi bölgede büyük mağduriyetlerin doğmasına yol açtı.
 
ÜMMÜHAN UYSAL’IN ADALET ARAYIŞI ZULME DÖNDÜ
Mağdur köylülerden biri olan ve Darıbükü köyündeki evinde yalnız yaşayan 76 yaşındaki Ümmühan Uysal, kamulaştırma uygulamasına karşı Nisan 2016’da iptal davası açtı. Ancak yargı süreci devam ederken Mayıs 2016’da DSİ gözetiminde su tutma işlemi başlayan baraj projesinin suları hızla yükselmeye başladı ve yaşlı kadının evinin merdivenine kadar dayandı.
 
HASTANEYE GİTMEK İÇİN AYRILDIĞI EVİ BARAJIN SULARINA GÖMÜLDÜ
Yargı süreci sonuçlanıncaya kadar evinden çıkmak istemeyen Ümmühan Uysal, 27 Kasım 2016 günü tedavisi için oğlu Hasan Uysal ile birlikte Darıbükü köyündeki evinden ayrılarak Isparta’ya gittiği gün barajın suları yaşlı kadının evini tüm eşyalarıyla birlikte yuttu. Evinden tek bir iğnesini bile alamadan, sadece üzerindeki kıyafetiyle ayrılan Ümmühan Uysal’ın kefenliği de içinde bulunan ve ölümünde hizmet eden kadınlara verilmek üzere sakladığı 300 lira parayla birlikte suya gömüldü.
 
ŞİKAYETLER SONUÇSUZ KALDI
Eşiyle birlikte elleriyle inşa ettiği ve içinde 6 çocuğunu büyüttüğü yaşam alanı akıl almaz bir zorbalıkla sulara gömülen Ümmühan Uysal’ın oğlu Hasan Uysal’ın yetkililere yaptığı tüm başvurular sonuçsuz kaldı. Evlerinden uzaktayken barajın suları yükselince Jandarmaya haber vererek durumu bildiren Hasan Uysal’ın Savcılığa yaptığı şikayet ise henüz sonuçlanmadı.
Ümmühan Kadın: “Bütün bu haksızlıklar, hukuksuzluklar bir gören yok mu?”
Ümmühan Kadın: “Bütün bu haksızlıklar, hukuksuzluklar bir gören yok mu?”
 
EN SON 16 NİSAN’DA GİTTİĞİ KÖYÜNDE BİR KEZ DAHA YIKILDI
27 Kasım 2016 tarihinden bu yana yaklaşık 6 aydır evinden, anılarından ve çok sevdiği köyünden uzakta yaşama savaşı veren Ümmühan Uysal, en son 16 Nisan tarihinde gerçekleşen referandumda oyunu kullanmak için gittiği köyünde gördüğü manzara karşısında bir kez daha yıkıldı.
HASAN UYSAL: ‘ANNEM UYKUSUNDA EVİNİ SAYIKLIYOR’
Köyün yukarısından açılan yoldan geçmişte nehir kıyısında bulunan evinin tamamen baraj gölünün içinde kaldığını gören annesinin büyük bir ruhsal yıkım yaşadığını anlatan Hasan Uysal, “Tüm gemişinin izlerinin silindiğini görünce annem dayanamadı. Doğup büyüdüğü ve çok sevdiği köyünde artık onun yaşayabileceği bir evi yok. Annemiz bizim başımızın tacıdır elbette ama o kentin betonları arasında, tanımadığı komşularının arasında değil, köyünde, elleriyle inşa ettiği evinde mutluydu. Bugün Anneler Günü, ben annemin karşısında ona her baktığımda eriyorum. O her zamanki vakur tavrını hiç bozmuyor ama geceleri uykusunda hep köyünü, evini sayıklıyor. ‘Patatesi çapaladın mı, fasulyeyi ektin mi?’ diye sayıklıyor. Kedisini, köpeğini, ineğini eşeğini sayıklıyor” dedi.
 
‘ADALETE OLAN İNANCIMIZI YİTİRMEDİK’
Yaşlı ve yalnız yaşayan bir kadının ömrünü istediği gibi huzur içinde tamamlamasına izin vermediler”ifadelerini kullanan Hasan Uysal, “Anneme ve bizlere bu zulmü yaşatanlar tarih ve kamu vicdanında hak ettiği yeri alacaklar. Ancak biz bu haksızlığa neden olanların hukuk çerçevesinde de yargılanması için mücadelemizden vaz geçmeyeceğiz. Adalete olan inancımızı yitirmedik. Bir gün bu haksızlıkların son bulacağına inanıyoruz” diye konuştu.
 
ÜMMÜHAN UYSAL:  ‘HİÇ BİRİ AKLIMDAN ÇIKMIYOR’
Yalnızca üzerindeki giysisiyle çıktığı evinin hiç gözünün önünden gitmediğini anlatan Ümmühan Uysal ise, “Hangi birini sayayım, elimle dokuduğum kilimlerim, yemeğimi, çayımı pişirdiğim ocağım, odanın duvarında asılı olan fotoğraflar; hiç biri aklımdan çıkmıyor” dedi.
2089600cookie-checkÜmmühan anne 6 aydır evine giremiyor!
Önceki haberFinansal makûmiyet
Sonraki haber19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı ile İADD 20’nci yıl kutlaması bu cuma
YUSUF YAVUZ
YUSUF YAVUZ (GAZETECİ-YAZAR) Isparta, Sütçüler'de doğdu. 1990’da edebiyatla ilgilenmeye başladı. Deneme ve inceleme tarzındaki ilk yazıları 1996 yılında 'Atatürkçü Ses' Dergisi’nde yayımlandı. Aynı yıl yerel ölçekte yayın yapan kanallarda 'Dönence' başlıklı radyo ve televizyon programları hazırlayıp sundu. 1999 yılında Antalya'da kurulan Müdafaa-i Hukuk Dergisi’nde yazmaya başladı. 2001’de Gazete Müdafaa-i Hukuk’ta Muhabir-Temsilci olarak görev aldı. Daha sonra adı 'Yeniden Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk' olan dergiyle bağını temsilci-yazar olarak sürdürdü. 2001-2007 yılları arasında Kaş Kitap Şenliğini organize ederek başta çocuklar ve gençler olmak üzere yöre insanının kültür, sanat ve edebiyat çevreleriyle buluşmasını sağladı. 2005 yılında Muğla ve Antalya arasındaki sahil bandında yaşanan yabancılara toprak satışına ilişkin yaptığı araştırmalar önemli etkiler yarattı. Deneme, inceleme, röportaj, düz yazı, haber ve yorumları; Cumhuriyet Akdeniz, Odatv, Yeni Harman, Edebiyat ve Eleştiri, Yolculuk, Evrensel, Atlas, Magma, Aydınlık, Birgün, Açık Gazete gibi dergi ve gazetelerde yayımlandı. Antalya merkezli VTV Televizyonunda, Pelin Gel Ağan'la birlikte 'İki Ağaç İçin' adıyla 16 bölümden oluşan bir program hazırlayıp ve sundu. Kanal V Televizyonunda, Biyomühendis Çağlar İnce ile birlikte, Yörük kültürünü ve tarihsel köklerini ele alan 'Islak Çarıklar' adlı belgesel haber programı hazırlayıp sundu. Araştırma yazılarından bazıları, 'Yer Bize Çimen Verdi' ve 'Darağacına Takılan Düşler' adıyla belgesel filmlere de konu olan Yavuz, şu sıralar 'Islak Çarıklar' adlı bir belgesel haber programı için çalışmalarını sürdürüyor. Ağırlıklı olarak arkeoloji, çevre, kentsel dönüşüm ve tarım konularını ele alan çalışmalar yapmayı yazılı ve görsel medyada sürdüren Yavuz, yıkım politikalarıyla tarımdan hayvancılığa, kültürden mimariye kırsal yaşamın dönüşümünü ele alan araştırma yazılarıyla tanınıyor. Ziraat Mühendisleri Odası Basın Ödülü, Çağdaş Gazeteciler Derneği Belgesel ödülü, Türkiye Ziraatçılar Derneği Tarım ödülü, Kubaba Derneği kültür hizmeti ödülü'nün yanı sıra Türkiye Ormancılar Derneği gibi çeşitli meslek odası, kurum ve kuruluşlar tarafından ödüle layık görülen Gazeteci Yusuf Yavuz, Likya'dan Teke yöresine uzanan coğrafyadaki su kültürüne ilişkin uluslararası bir sanat projesinin de danışmanlığını ve metin yazarlığını üstleniyor.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.