Umutsuzluk partisi…

Demokrasilerde halkı rahatlatan tek eylem, kendisine umut veren parti veya partileri iktidara taşımaktır.
Birini iktidara taşırken, diğerini ise sandığa gömer seçmen.

Demokrasilerde vatandaş önce partisini seçer.
Seçim öncesi onun vaatlerini dinler, nemenem bir şey olduğunu anlar, ortaya çıkan adaylarına bakar…
Sonra gider inandığı partiye oyunu verir.
Kendi gibi düşünmeyenler de diğer parti veya partilere giderler, onlar da sandıkkta güçlerini ortaya koyarlar.

Diyelim ki güvendiğiniz parti sizin oylarınızla iktidara gelemedi.
Karşı parti veya partilere inananlar çoğunluğu elde ettiler ve iktidarı ele geçirdiler.
İşte bu noktada kaybeden partiye, anamuhalefet partisine büyük görevler düşer.
Seçim bitmiştir, kaybetmiştir ama esas sorumluluk şimdi başlamaktadır.
Çünkü kendisine inanan seçmenleri kaybetmemek, güvenenleri daha da arttırıp saflarına katmak için anamuhalefet partisi var gücüyle çalışmak zorundadır.
Hedefi iktidardaki partinin açıklarını bulmak, zaaflarını yakalamak, yolsuzlukları varsa ortaya çıkarmak, gerektiğinde meşru zeminlerde iktidarı yerden yere vurmaktır ana muhalefet partisi olarak…

Bunu yapmazsa ne olur?
Dahası iyi bir ana muhalefet görevini yapmaz, iktidardaki partiye inananların, neden inandıklarını görüp muhalefet ettiği partiye benzemeye başlarsa ne olur?

Hiç bir şey olmaz.
Olsa olsa umut değil umutsuzluk partisi haline gelir.
Demem o ki, cumhuriyetle yaşıt olan CHP, kendisine umut bağlayanların yüzünü bir kere olsun güldürmedi, güldüremedi.
Yine de onu seven, onu destekleyen milyonlar peşini bırakmadı.
Umutlarını kaybetti ama zaman zaman çoşarak, zaman zaman başı önünde sandığa gitti.
Ama bir kere olsun tek başına iktidara taşıyamadı CHP’yi.

Neden?
Ah bir bilebilseler..
Ben kırk yılı aşkın yazmaya çalıştım.
Cumhuriyet Halk Partisi, adındaki “halk”ı belki temsil etmeye çalıştı   ama bir gün olsun halkın seviyesine inemedi, halkın mahallesine bir türlü taşınamadı.

Şimdilerde kara çarşafa rozet tutturmaya çalıştı.
Çarşaf rozeti reddetti.
Her mahallede Kur’an kursu açma vaatleri var bugünlerde.
Oysa atı alan Üsküdarı geçti…

En önemli mesele Deniz bey.
CHP hala başında Deniz beyi tutuyor…
Her yıl yazıyorum.
Deniz bey emekli olmalı.
Deniz bey denizde balık tutarak emekliliğin tadını çıkarmalı.
Oysa Deniz bey gitmek istemiyor.
O hala kendisini geleceğin başbakanı sanıyor.
Umutsuz seçmenini umursamıyor bile…

1625930cookie-checkUmutsuzluk partisi…

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.