Devrimci 78’liler Federasyonu’nun Ankara’da her yıl eylül ayında kapılarını açtığı, bu yıl da 3 Eylül’den itibaren ziyaret edilebilecek “12 Eylül Utanç Müzesi”, yine yüzleşmelere aracı olacak. Müzenin en ilgi çeken bölümü olan, işkence, idam, yargısız infaz gibi yöntemlerle öldürülen, faili meçhule kurban giden isimlerin kıyafetlerine bu yıl yenileri eklendi. Deniz Gezmiş, Erdal Eren, Mahir Çayan gibi isimlerin kıyafetlerinin yanına, Mardin Kızıltepe’de, evlerinin önünde, henüz 12 yaşında sırtından sıralı biçimde ateşlenen 13 kurşunla öldürülen Uğur Kaymaz’ın ve oğluyla birlikte vurularak öldürülen babası Ahmet Kaymaz’ın, üzerlerinde bulunan kıyafetleri de eklendi.
KURŞUN DELİKLERİYLE DOLU KAZAK
Kaymaz’ı vuran 4 polisin yargılandığı ve beraat ettikleri dava sırasında sıkça ortaya atılan “Aslında 12 değil 17 yaşında, silahı kaldırabilecek yaşta, polise ateş etti” tezlerinin aksine, sırt bölümleri kurşun delikleriyle dolu atlet, kazak ve süveterin küçüklüğü dikkati çekti. Müzede, Kaymazlar’ın kıyafetleri dışında, 12 Eylül döneminin idam edilen son ismi olan Hıdır Aslan’ın süveteri, Ulaş Bardakçı’nın giysileri de ilk kez sergilenecek. Devrimci 78’liler Federasyonu’nun başta darbe dönemi olmak üzere, Türkiye’nin karanlık dönemleri ve olaylarıyla yüzleşmesini sağlamak amacıyla oluşturduğu, her yıl Eylül ayında açılan ve ay sonuna kadar açık kalan “Utanç Müzesi” bu yıl da 3 Eylül’den itibaren gezilebilecek.
SIRTINDA 13 KURŞUN
Müzede bu yıl, 2004’te Kızıltepe’de babası Ahmet Kaymaz’la birlikte, henüz 12 yaşındayken öldürülen Uğur Kaymaz’ın öldürüldüğü sırada üzerinde bulunan kanlı atleti, kurşun delikleriyle dolu kazak ve süveteri de sergilenecek. Kaymaz’ı vuran polislerin yargılandığı davada, polisler, sıkça, Uğur’un 12 yaşında olmadığını, kaleşnikof taşıyabilecek yaşta olduğunu, bıyıklarının çıktığını, kendilerine silahla saldırıda bulunduğunu öne sürmüşler, ancak adli tıp raporları, Uğur’un 12 yaşında olduğunu, sırtından sıralı biçimde ateşlenmiş 13 kurşunla vurulduğunu ortaya koymuştu. Polisler, buna rağmen meşru müdafaa gerekçesiyle beraat ettirilmişti.
KARDEŞİNİN YAZDIĞI MEKTUP DA MÜZEDE
Ayağında terlikle babasının arkasından fırlayarak evden çıktığı aşamada vurulduğu belirtilen Uğur Kaymaz’ın kardeşinin, Uğur’a yazdığı mektup da müzede sergilenecek. Kardeşi Habip, mektubunda, Uğur’a, “Hatırlıyor musun? Uğurcan! Küçükken resimler çizerdik. Beyaz, saf, temiz bir sayfanın ortasına bir dünya, etrafında da her tenden insanlar çizerdik. Tenlerimiz, gözlerimiz, giyim ve kuşamlarımız farklı olabilirdi ama akan gözyaşlarımızın rengi hepsi aynıydı. Hani derdik ya hepimiz kardeşiz, evet Uğurcan hepimiz kardeşiz. İnadına barış inadına kardeşlik sloganları dilimizden düşmeyecek” diye seslendi.
