Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, bugün bir kabulü sırasında yöneltilen soru üzerine Downer’ın açıklamaları sonrası süreci değerlendirdi.
Türk tarafının “mevcut şartlarda ucu açık olarak görüşmelerin devam ettirilmesinin bir sonuç alınmasına en büyük engel olduğu” düşüncesinde olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Eroğlu şöyle konuştu:
“BELKİ ARKADAŞLARIN ÇALIŞMASI OLABİLİR”
“O nedenle metodolojiyi iyi tespit etmemiz lazım. Bu konuda belki arkadaşların çalışması olabilir. Liderlerin görüşmesi diye bir konu yoktur. Çünkü Sayın Hristofyas çok taraflı konferansı kabul etmiyor, müzakerelerin ucu açık devam etmesinden bahsediyor. Bu 40 sene daha gider.
Dolayısıyla benim her zaman söylediğim bir husus vardır. Bu şartlarda öncelikle önümüzü görmemiz gerekir. Hiç kimse Kıbrıs Türk halkını 40 sene daha müzakere masasında tutamaz. İkincisi sadece Rumların ‘evet’ dediğine, ‘evet’ diyeceğiz, ‘hayır’ dediğine ‘hayır’ diyeceğiz diye bir kural da yoktur.
Bu müzakereler Sayın Hristofyas’la Sayın Talat görüşmesinde “Kıbrıslıca bir çözüm” olarak Hristofyas’ın arzusu ile kabul edildiğine göre, o zaman iki tarafın da müşterek karar vermesi gerekir.
Hristofyas ucu açık görüşmelerin devamından yana tavrını devam ettirecekse, bizim de tavrımız ‘Bunun bir sonu olması lazım” şeklindedir. Onlar ‘hayır’ derken biz uluslararası toplantıya ‘evet’ dersek, demek ki uzlaşma şansımız da yok. Onun için, bu konudaki uyumsuzlukları ortadan kaldıracak bir teknik komite çalışması olabilir. Yoksa gündemde liderlerin görüşmesi diye bir şey yoktur.”
