Vatandaş: Vurma!, Polis: Cop cop cop!

Isparta’da gerçekleştirilen Taksim olayları eyleminde polis şiddetine maruz kalan 30 yaşındaki kitapevi işletmecisi Bilge Kaya, tıpkı futbolcular gibi toplumsal olaylara müdahale eden polislere de forma ve numara giyme zorunluluğu getirilmesi için kampanya başlattı. Eylemler sırasında kameraları alıkoyup telefon kıran polislerin de görevden ihraç edilmesi gerektiğini savunan Kaya, “özel hayat gizlidir, mahkeme kararı gerektirir” diyor.

‘HAVA SERİNDİ, ÜZERİME ŞAL ALIP ÇIKTIM’

31 Mayıs gecesi tüm ülkede başlayan Taksim Gezi Parkı eylemlerinin Isparta’da karşılık bulduğunu anlatan Kaya, gece yarısı valilik önünde toplanan küçük bir grubun giderek büyüdüğünü Kaymakkapı Meydanı’nda buluna AKP il binası önüne gelindiğinde yaklaşık 2 bin 500 kişiye ulaştığını söyledi. Isparta’da kitapevi işleten Kaya, o gün yaşadıklarını “o gece bir iş görüşmesinden dönmüştüm. İşyerime uğradığımda Gezi protestolarının başladığını duydum. Eylem yapan gençlerin büyük çoğunluğu üniversite öğrencileriydi. Onlara destek olmak için ben de gittim. Gece yarısı olduğu için serindi. Üzerime bir şal alıp çıktım” sözleriyle anlattı.

‘GÖZLÜĞÜM VAR, VURMAYIN!’ DEDİM KOLLARIMA VURDULAR

AKP il binası önünde “hükümet istifa” sloganları atan grubun yeniden valilik önüne yürüyüşe geçtiğini dile getiren Kaya, provakatörlerle polis arasında yer yer arbedeler yaşandığını ancak kitlenin provakasyona karşı sağduyulu davrandığını söyledi. Bu sırada cep telefonuyla valilik önünde yaşanan olayları görüntülemeye başladığını anlatan Kaya, “birden polis bana copla vurmaya başladı. Ben ‘gözlüğüm var vurmayın!’ diye bağırsam da yaklaşık 30 metre boyunca sürükleyerek kollarıma vurdular. Hiç bir şey yapmayan öğrencileri bile dövüyorlardı. Bir öğrencinin ağzını burnunu kırdılar. Öğrenciler fişlenme ve ailelerinin haberi olması korkusundan hastaneye bile gitmeyip, şikayetçi olmadılar” iddiasında bulundu.

POLİS ŞİDDETİNE KARŞI KAMPANYA: ‘POLİSLER FORMA GİYSİN!’

Polis dayağının ardından sabaha karşı işyerinden gözaltına alındığını anlatan Kaya, daha sonra serbest bırakıldığını ancak dayak olayıyla ilgili şikayette bulunmaya hazırlandığının da altını çizerek, polisin uyguladığı şiddeti durdurmaya yönelik bir de kampanya başlatma kararı aldığını söyledi. Eylemler sırasında gördüğü ve yaşadıklarının kendisini aşırı derecede rahatsız ettiğini dile getiren Kaya, “şiddetin bu derecesi tüylerimi ürpertti. Bu nedenle toplumsal olaylara müdahalede görev alan polislere, tıpkı futbolcularda olduğu gibi numaralı forma zorunluluğu getirilmeli. Böylece görev sırasında suç işleyenlerin tespiti kolayca yapılabilir” görüşünü savundu.

‘COP VER COP COP COP!’

Olaylar sırasında basının görevini yapamadığını da öne süren Kaya, polis şiddetinin durdurulmasına yönelik hazırladığı kampanya metnini, TBMM İnsan Hakları Komisyonu, milletvekilleri ve basın temsilcilerine gönderdiğini dile getirirken, yerel bir televizyon kanalının kameralarına yansıyan görüntülerde, takviye için olay yerine getirilen polislerin, kamyondan dağıtılan copları alırken “cop ver cop. Cop cop cop!” şeklindeki diyalogları dikkat çekti: (https://www.youtube.com/watch?v=wdxAMo_gaYw)

KAMERA PARÇALAYAN, TELEFON KIRAN POLİS İHRAÇ EDİLMELİ

Polis olup olmadığı belirsiz kişilerin vatandaşları dövdüğünü ya da kötü davrandığına dikkat çeken Kaya, olayları görüntülemeye çalışan vatandaşların kayıtlarına el konulmasının da özel hayata müdahale anlamına geldiği görüşünü savunarak, “yatak odasını basmaktan farkı olmayan telefon kırma, kamera parçalama ve el koyma suçunu işleyenlere koşulsuz görevden ihraç cezası getirilmeli. Yasadışı iş yapmayan kayıt altında olmaktan korkmaz. Hepimizin güvenliği için bu şart; sivil ya da resmi, polisin hiçbir şekilde insan dövmeye hakkı yok. Usulünce kötü davranmadan gözaltına alır, savcılığa suç duyurusunda bulunur ve mahkeme karar verir. Hala hukuk devleti iddiamız varsa bu böyledir. Gaz konusuna hiç girmiyorum, onun suç olduğu zaten kayıt altında” ifadelerini kullandı.

‘YORGUNUZ, UYKUSUZUZ’ GEREKÇESİ OLAYLARI BÜYÜTÜYOR

Polislerin aşırı şiddet konusunda akla yatkın hiçbir savunmalarının bulunmadığını öne süren Kaya, “Uykusuzuz, yorgunuz. Bizi de düşünün. Toplumsal olaylarda her şey olur!” şeklindeki gerekçelerin, polislerin yasadışına çıkması ve olayların bu denli büyümesinin temel nedeni olduğunu ileri sürdü.

POLİSE, İNSANA İNSAN GİBİ DAVRANMAK ÖĞRETİLMELİ

Toplumsal olaylarda asıl hedefin polis olmadığının polislere öğretilmesi gerektiğini dile getiren Kaya’nın kimi talepleri ise şöyle:

* Kanunsuz emre uymasınlar, nasıl gözaltına alınanlara bir şey olmuyorsa polislere de bir şey olmaz.
* Asla insan olduklarını ve insana vurduklarını unutmamalarını sağlayacak özel eğitim çalışmaları yapılsın.
* Polislere de sendikalı olup örgütlenme hakkı verilsin; zaten o çalışma koşullarından rahatsız olanlar ayaklanıyor.
* İnsanlara insan gibi davranmazlarsa insan gibi görülmeyecekleri öğretilsin.
* Maaşları dövülen vatandaşların vergilerinden çıkıyor ve bu maaşlar polislere görevlerini hukuka uygun biçimde yapmaları için ödeniyor.
* Toplumsal olaylarda her şey olmaması için görevli olan polis vatandaşa şiddet uygulayamaz doğanın kuralıdır; şiddet şiddeti doğurur, kimsenin kılına zarar gelmemeli.
* Bu tür konular TBMM İnsan Hakları Komisyonu gibi Meclise bağlı bir organca denetlenmeli.

31 Mayıs gecesi Isparta Valiliği önünde toplanan kalabalık bir kitle Taksim eylemlerine destek vermişti

Bilge Kaya 31 Mayıs gecesi polis tarafından dövüldü

1551650cookie-checkVatandaş: Vurma!, Polis: Cop cop cop!

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.