Koca sergisi hakkında şunları söyledi:
“Bu Sergimde yer alan fotograflar, farklı mekan ve zamanlarda cekilmiş, calışsmalarım olmakla beraber hepsinin ortak özelligi Türkiye özleminin dışavurumudur aslında.Bir şair icin ülke sevdası ve özlemi neyse bir fotoğraf sanatçısı içinde özlem ve üulke sevdası aynı şeydir,tek farkımız ben sadece `ışık` la yazıyorum yaşadiklarımı ve düşlerimi onlar kalemleri ile.
Her fotograf kendi icinde sayfalar dolusu öyküler taşır, içinde `biz`,i ve hayati barındıran. Deklanşore bastığımız o an, çoktan basladığımız ,ama hiç bitmeyecek `iç yolculuğumuz` daha bir ivme ve hiz kazanır.Bu yolculuğa `Sürgün`lük de demek mümkündür aslında. Sergide yer alan calışmalarım, üretim süreci ve hissettiklerim itibariyle beni en cok etkileyen calışmalarımdır ve bu işlerimi uzun vadede kitaba dönüştüreceğim sanırım…
Fotograf sanatı yurt dışında yasayan etnik kökenleri farklı insanlar icin çok önemli bir ifade ve komunikasyon aracıdır. Geçmisle gelecek arasında görsel bir köprüdür,ve anlatılması gerekenleri gelecek kuşaklara taşır. O nedenle fotografın çok özel bir öneme sahip oldugunu soylemeliyim. Anılarımızı ve yaşadıklarımızı kalıcılaştırmalı ve paylaşmalıyız.Fotoğraf ortak dilimiz olmalı. Hayata fotoğraf sayesinde müdahele edebilir ve baktığımız seyleri `gerçekten` görebiliriz.”