Hepimiz, askeri güçlerin, sadece sözde düşmanlarımızın yaşamlarına değil hepimizin yaşamlarına getirdiği şiddet ve baskıya karşı dayanışma içinde çalışıyoruz. Bu baskı ve şiddet içeren sistemin içinde yer almak zorunda olan herhangi bir insan, hakları ihlal edilmiş ve kötü muameleye maruz kalmış biridir ve aynı zamanda bu şiddet ve baskı toplumunun yaratılmasına yardımcı olmaktadır.
Mehmet Tarhan’ın durumunda, şiddet ve baskı son derece aşikâr. Mehmet Tarhan cezaevi yetkilileri adına, diğer mahkumlar tarafından düzenli bir şekilde işkenceye maruz kaldı. Daha da ötesi, askeri ve cezaevi yetkilileri başka durumlarda da Mehmet Tarhan’ın haklarını çiğnediler, saçlarını zorla kestiler ve onu aşağılayıcı bir şekilde muayene etmeye çalıştılar. İşkence hususunda, Mehmet’i düşman olarak tanımlayan ve inançları için ona işkence edip zarar vermeye çalışan bir sisteme hiçbir zaman güvenemeyiz. Mehmet’e, bu zorlukların karşısında güçlü kalmaya devam etmesi için umutlarımı ve iyi dileklerimi göndermek istiyorum.
Mehmet’in durumu, cezaevinde işkenceye maruz kalması ile sınırlı değil. Mehmet’in vicdanı ve inandıkları adına cezaevine gönderilmiş olması buradaki asıl suç olarak tanımlanmalı. Vicdani özgürlük, demokratik özgürlüğün en temel ilkelerinden biridir. Bu, aklın ve düşüncenin özgürlüğü ve bir insanın inançlarına göre yaşamasını teminat altına almak için esastır. Vicdani özgürlük olmadan insanlar, totaliter toplumlara daha çok yakışan bir alışkanlıkla düşünceleri yüzünden hapse atılırlar, ancak hem Türkiye’de hem de İsrail’de genel uygulama budur. Hiç kimse vicdani tercihleri yüzünden hapsedilmemeli, hele Mehmet Tarhan gibi sadece toplumun iyiliğini isteyen biri hiç.
Mehmet’in durumunda endişe yaratan diğer bir durum da tekrarlanan hapis cezaları. Temel hukuk kuralları bir kişiyi aynı suçtan bir defadan fazla cezalandıramayacağınızı söyler çünkü bu tamamıyla adaletsizdir. Ama Mehmet Tarhan aynı suçlamalardan defalarca mahkum ediliyor, tekrar tekrar cezaevine konuluyor ve hiç kimse bu cezalandırmanın ne zaman biteceğini bilmiyor. Bu tavır, temel hukuk kurallarının tümden ihlalidir ve Avrupa Topluluğu ve Birleşmiş Milletler tarafından yasadışı olarak tanımlanmaktadır.
Ben burada, Mehmet Tarhan’ın askeri ve polis yetkililerince derhal serbest bırakılmasını talep ettiğimi belirtmek istiyorum. Kendisine karşı işlenen suçların dışında Mehmet Tarhan’ın, askerlik hizmetinin herhangi bir biçimini reddeden düşünceleri nedeniyle orduya hizmet etmemek için vicdani ret hakkı vardır ve bu nedenle de derhal serbest bırakılmalıdır.
Biz, “New Profile” olarak, Mehmet Tarhan’ın durumu çözüme ulaşıncaya ve Türkiye’deki bütün vicdani retçilerin askeri hizmet yapmama hakları tanına kadar, durumu yakından izlemeyi sürdüreceğiz. Mehmet Tarhan’a ve Türkiye’de anti militarist hareket içinde yer alan herkese en içten dileklerimizi gönderiyoruz ve yapmakta olduğunuz harika ve çok önemli çalışmalarınızı devam ettireceğinizi umut ediyoruz.
Şalom* = Selam.
*Selamlaşmak için kullanılan “Şalom” sözcüğü, İbrani’ce aynı zamanda “barış” anlamına geliyor.
FOTOĞRAF: İstanbul’da Mehmet Tarhan’a destek için basın açıklaması yapılırken
