Virüsün vurduğu turizm emekçileri destek bekliyor

YUSUF YAVUZ / AÇIK GAZETE – Salgın krizinin vurduğu milyonlarca turizm emekçisi patronlara ve hükümete seslenerek sorunlarının çözümü için acilen adım atılmasını talep etti…

Tüm dünyayı ev hapsine mahkûm eden koronavirüs (Covid-19) salgını turizm hareketliliğini de durdurdu. Turizm sezonu arifesinde yaşanan salgın, kat görevlisinden, genel müdürüne milyonlarca turizm çalışanını da vurdu. Turizmin başkenti Antalya’dan yükselen feryat, sektörün emekçilerinin sorunlarının acilen çözülmesi gerektiğine işaret ediyor. Turizm İşçileri Birliği adıyla ortak bir açıklama yapan turizm çalışanları, aileleriyle birlikte yaklaşık 10 milyonluk bir nüfusun sektörden elde ettiği kazanç ile geçimlerini sağladıklarını belirterek, “Bu salgında kendi kaderimize terk edilmeyi kabul etmiyoruz. Milyonlarca turizm çalışanı olarak ödediğimiz vergilerle oluşan bütçeden, hakkımız olanı sosyal devletin yerine getirmesini bekliyoruz. İşverenlerimiz de yıllardır çalışan, her yıl milyon dolarlar kazandıran işçilerine, emekçilerine karşı sorumluluklarını hatırlamalıdır. Bu krizi aşabilmek için ücretinden başka geliri olmayan turizm işçilerinin yaşamsal ihtiyaçları hem devlet hem de işverenleri tarafından karşılanmak zorundadır” açıklamasında bulundu.

Türk turizminin başkenti Antalya koronavirüs salgını nedeniyle yeni sezona boş sokaklar ve sahillerle giriyor. Aslında her yıl 15 Nisan’da başlayan turizm sezonundan çok büyük bir krize girildiğini söylemek daha doğru. Türkiye’nin en fazla 5 yıldızlı otele sahip kenti Antalya’da, koronavirüs (Covid-19) salgını nedeniyle iş başı yapamayan sektör çalışanları sorunlarının çözülmesi için işverenleri ve hükümeti göreve çağırdı.

SEZONLUK ÇALIŞAN TURİZM İŞÇİLERİ İÇİN KRİZ DAHA BÜYÜK

Sektör çalışanlarının en önemli sorunu, özellikle sezonluk işçilerin kriz başladığı dönemde henüz işbaşı yapmamış ya da kısa süre önce iş başı yapmış olmaları. Çünkü yasal düzenlemeye göre verilecek desteklerden yararlanabilmeleri için turizm işçilerinin en az 60 gündür çalışıyor olması gerekiyor. Bu durumda özellikle sezonluk çalışan işçiler için kriz daha da büyüyor. Koronavirüs salgını yüzünden işsiz kalan bir turizm çalışanı, ev kirasını ödeyemediği için yardım başvurusunda bulunduğunu ancak 60 gün şartını taşımadığı için başvurusunun kabul edilmediğini dile getirdi.

TURİZM EMEKÇİLERİ ORTAK AÇIKLAMA YAPARAK ÇÖZÜM İSTEDİ

‘Turizm İşçileri Birliği’ adıyla bir araya gelen sektör çalışanları, yaptıkları ortak açıklamada şunları dile getirdi: “Biz Türkiye’mize her yıl doğrudan 35 milyar dolar gelir kazandıran, milyonlarca misafirimizi ağılamak için emeğimizi veren, evimizi geçindiren, 54 sektörün de destekçisi turizm işçileriyiz. Üç, 3,5 milyonuz, ailelerimizle birlikte 10-15 milyon yurttaş turizmden aldığımız işçilik ücretiyle yaşamımızı sürdürüyoruz. Bu korona virüsünden önce de sorunlarımız vardı ama bu salgın turizmi ve hayatı durdurduğunda biz işimizden ve ücretlerimizden mahrum kaldık. Gelirimiz durduruldu ama giderlerimiz artarak devam edecek. Yıllardır gelir vergimizi, sigortamızı, işsizlik sigortalarımızı ve her türlü dolaylı vergilerimizi ödüyoruz.”

‘ÜCRETSİZ İZİN DEĞİL, İŞİMİZİ VE AŞIMIZI İSTİYORUZ’

Yurttaş olarak tüm görevlerini yerine getirdiklerini kaydeden sektör çalışanlarının açıklamasında, turizmdeki askı uygulaması yüzünden ücretsiz izin verilerek işsizlik sigortasından yararlanılamadığı kaydedilerek, bunun yasaya karşı hile yapmak anlamına geldiği öne sürüldü. Geçen sezon sonu işten çıkarılan ve işsizlik sigortası şartlarını yerine getiremediği için ödenek alamayan yüz binlerce turizm işçisi olduğuna işaret edilen açıklamada, “Tam sezon başlayacak, ücret almaya başlayacağız derken bu salgın krizine yakalandık. Şimdi son üç yılda 450 güne düşürülen prim ödenmiş gün sayısı şartı da, turizm işçileri için çok yüksek bir engeldir; 90 güne düşürülmelidir. Biz, ücretsiz izin isteyemeyiz. Bu hayatın olağan akışına aykırı. İşimizi ve aşımızı isteriz. Son iş yerinde 60 güne düşürülen ‘çalışıyor olmak şartı’ da sezon başlarken gelen bu krizde hepimizi işbaşı yapacağımız günlerde yakaladığı için karşılayamıyoruz. Bu kriz dönemi için tamamen kaldırılmalıdır” denildi.

‘DEVLETİN HAKKIMIZ OLANI YERİNE GETİRMESİNİ BEKLİYORUZ’

“Turizm çalışanları olarak bu salgında kendi kaderimize terk edilmeyi kabul etmiyoruz” ifadelerine yer verilen açıklamada, sektör çalışanlarının kriz dönemine ilişkin beklentileri ise şöyle sıralandı: “Primlerimizle oluşturulmuş bulunan işsizlik sigortasının gerçek sahipleri olarak, anamızın ak sütü kadar hakkımız olanı, işsizlik ödeneklerimizi almak istiyoruz. Milyonlarca turizm çalışanı olarak ödediğimiz vergilerle oluşan bütçeden hakkımız olanı sosyal devletin yerine getirmesini bekliyoruz. İşverenlerimiz de yıllardır çalışan, yeni işletmeler, yeni oteller, her yıl milyon dolarlar kazandıran işçilerine, emekçilerine karşı sorumluluklarını hatırlamalıdır. İşçilerinizin sizde, kıdem tazminatları, yıllık ücretli izin alacakları, fazla çalışma ücret alacakları vardır. Krizin adını duyar duymaz tüm işçilerinize yapacağınız uygulamalar, sizi tarif edecektir. Kriz bittiğinde hep birlikte ‘nerede kalmıştık’ deyip işimize başlayacak durumda olabilmeliyiz. ‘Evde kal Türkiye, küresel sorun, ulusal mücadele’ söylemleri güzel. Ancak bu krizi aşabilmek için ücretinden başka geliri olmayan turizm işçilerinin yaşamsal ihtiyaçları hem devlet hem de işverenleri tarafından karşılanmak zorundadır. İşverenlerimiz, ‘kısa çalışma ödeneğine’ acilen başvurmalıdır. Yöneticilerimizi, Bakanlıklarımızı, Hükümet yetkililerini ve işverenlerimizi acil göreve davet ediyoruz!”

HAZİNE ARAZİSİ ÜZERİNDEKİ TESİSLERE 6 AY KİRA ERTELEME KARARI

Öte yandan koronavirüs salgınının turizm sektöründeki etkilerini azaltmaya yönelik tedbirler kapsamında alınan kararla kamu arazileri üzerinde yer alan turizm tesislerinden Nisan, Mayıs ve Haziran aylarında tahsil edilecek gelirler, 6 ay süreyle ertelendi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca hazırlanan ve 31 Mart’ta Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren ‘Milli Emlak Genel Tebliği’ne göre; Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan belgeli yatırımcılar ve işletmecilerden 1 Nisan 2020 ile 30 Haziran 2020 arasındaki dönemde tahsil edilmesi gereken kira, kesin izin, kesin tahsis, irtifak hakkı, kullanma izni, yararlanma, ilave yararlanma bedelleri ve hasılat payları ile ecri misillerin ödeme süreleri ertelendi. Erteleme için başvuru şartı aranmayacak olan alacaklarda, zam ya da faiz uygulanmayacak.

 

2403050cookie-checkVirüsün vurduğu turizm emekçileri destek bekliyor
Önceki haberAraştırma: Sokağa çıkma yasağı 700 bin yeni vakayı önledi
Sonraki haberTürkmenistan ve K. Kore ile 7 yerde vaka tesbit edilemedi
YUSUF YAVUZ
YUSUF YAVUZ (GAZETECİ-YAZAR) Isparta, Sütçüler'de doğdu. 1990’da edebiyatla ilgilenmeye başladı. Deneme ve inceleme tarzındaki ilk yazıları 1996 yılında 'Atatürkçü Ses' Dergisi’nde yayımlandı. Aynı yıl yerel ölçekte yayın yapan kanallarda 'Dönence' başlıklı radyo ve televizyon programları hazırlayıp sundu. 1999 yılında Antalya'da kurulan Müdafaa-i Hukuk Dergisi’nde yazmaya başladı. 2001’de Gazete Müdafaa-i Hukuk’ta Muhabir-Temsilci olarak görev aldı. Daha sonra adı 'Yeniden Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk' olan dergiyle bağını temsilci-yazar olarak sürdürdü. 2001-2007 yılları arasında Kaş Kitap Şenliğini organize ederek başta çocuklar ve gençler olmak üzere yöre insanının kültür, sanat ve edebiyat çevreleriyle buluşmasını sağladı. 2005 yılında Muğla ve Antalya arasındaki sahil bandında yaşanan yabancılara toprak satışına ilişkin yaptığı araştırmalar önemli etkiler yarattı. Deneme, inceleme, röportaj, düz yazı, haber ve yorumları; Cumhuriyet Akdeniz, Odatv, Yeni Harman, Edebiyat ve Eleştiri, Yolculuk, Evrensel, Atlas, Magma, Aydınlık, Birgün, Açık Gazete gibi dergi ve gazetelerde yayımlandı. Antalya merkezli VTV Televizyonunda, Pelin Gel Ağan'la birlikte 'İki Ağaç İçin' adıyla 16 bölümden oluşan bir program hazırlayıp ve sundu. Kanal V Televizyonunda, Biyomühendis Çağlar İnce ile birlikte, Yörük kültürünü ve tarihsel köklerini ele alan 'Islak Çarıklar' adlı belgesel haber programı hazırlayıp sundu. Araştırma yazılarından bazıları, 'Yer Bize Çimen Verdi' ve 'Darağacına Takılan Düşler' adıyla belgesel filmlere de konu olan Yavuz, şu sıralar 'Islak Çarıklar' adlı bir belgesel haber programı için çalışmalarını sürdürüyor. Ağırlıklı olarak arkeoloji, çevre, kentsel dönüşüm ve tarım konularını ele alan çalışmalar yapmayı yazılı ve görsel medyada sürdüren Yavuz, yıkım politikalarıyla tarımdan hayvancılığa, kültürden mimariye kırsal yaşamın dönüşümünü ele alan araştırma yazılarıyla tanınıyor. Ziraat Mühendisleri Odası Basın Ödülü, Çağdaş Gazeteciler Derneği Belgesel ödülü, Türkiye Ziraatçılar Derneği Tarım ödülü, Kubaba Derneği kültür hizmeti ödülü'nün yanı sıra Türkiye Ormancılar Derneği gibi çeşitli meslek odası, kurum ve kuruluşlar tarafından ödüle layık görülen Gazeteci Yusuf Yavuz, Likya'dan Teke yöresine uzanan coğrafyadaki su kültürüne ilişkin uluslararası bir sanat projesinin de danışmanlığını ve metin yazarlığını üstleniyor.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.