Westminster Oteli’nde Komik Bir Gece

Muhafazakar bir bakan, parlamento oturumlarını bahane ederek parlamento karşısında muhafazakar bir otelde çoğu zaman kaldığı odayı kiralar. Otel odasında temposu yüksek birbirini zincirleme olarak izleyen olayların da başlangıcıdır. Otel odasında bakan, İngiltere işçi partisi yani ana muhalefet partisinden bir sekreter ile o gece baş başa geçirmeyi planlamaktadır. İktidar ve muhalefet bir aşk kaçamağı yapmak istemektedir ve ona göre olaylar hazırlanmıştır. Her ikisi de evlidir ve eşlerinden ayrı olarak o gece baş başa planlar içindedirler. Fakat beklenmeyen bir durum ile karşılaşırlar, çünkü Londra’nın ışıkları altında romantik gecenin ilk dokunuşları başladığında pencere arasına sıkışmış hareketsiz bir adam ile karşılaşırlar.

Bir kaçamak ve ölü kabul edilen bir adamın naşı. İktidarın bakanı bu durumun kendisi için kötü bir sonuca götüreceğini hemen kabul eder ve çözüm yolu arar. İlk aklına gelen yardımcısıdır. Müsteşarını arar ve hemen otel odasına gelmesi konusunda emir verir. Her bir sahnesinde yeni bir oyuncu sahnede yerini alır. Kaos, temposu yüksek bir oyun ile tiyatronun eğlence yönü öne çıkarılır.

Ray Cooney’in yazdığı Haldun Dormen çevirisi sahneye Nuri Gökaşan yönetiminde uyarlanır ve uygulanır. Oyunda Nuri Gökaşan dışında; Ümit Yesin, Hakan Akın, Fatma Toptaş, Kemal Erdurak, Şenol Önder, Deniz Değirmenci, Aykut Ünal, Burcu Barutçuoğlu, Tanya Jaziri rol alır.

Oyunun kısaca konusu; bir otel odasında birbirini tetikleyen olaylar bir kaçamak ile başlar ve olaya eşler, dedektif, otel müdürü ve otel çalışanlarının karıştığı komik ama içinde ince göndermelerin olduğu kara mizah ürünü olarak karşımıza çıkar.

İngiliz parlamentosu bir üyesi ve muhalefet olan ikilinin ilişkisinin sahne önünde kişisel macerası öne çıkarılırken, arka fonda bir siyasi eleştiri sessize verilir. Çalışan üst ilişkisi, muhalefet iktidar ilişkisi, tutucu bir otelde tamamı ile İngiliz aile yapısına aykırı bir ilişkinin kapılı kapılar arkasında yaşanması ve çalışanların para karşılığında her türlü hizmeti vermekten çekinmediği bir etik çöküş bilinç altına doğru konu işlenir.

Uzun soluklu ve iki bölümden oluşan oyun, tek sahne düzenlemesi içinde, ışık hareketinin pek göze çarpmadığı ve tek düzende ışık altında müzik ile desteklenen sahneler ile izleyici ilgisini oyuncuların yüksek performansı ayakta tutmaktadır. Oyuncuların yetenekleri ile oyun kahkahası bol komik tiyatro seyri ile karşı karşıya kaldık.

Oyunun galası yapıldığı günden biraz bahsetmekte fayda var, çünkü galanın yapıldığı Profilo Kültür Merkezinin olduğu İstanbul/ Mecidiyeköy karlar altındaydı ve o gün yapılması planlan çoğu etkinliğin iptal edildiği gündü. Oyun kötü hava koşullarına rağmen sahnelendi. O hava koşullarına rağmen daveti kırmamış bir izleyici kitlesi karşısında oyun sahnelendi.

Yeni bir tiyatro oluşturulmuş (Tiyatroist) ve bu yeni tiyatro özel tiyatrolar içinde ayrı bir konumda olacağını söylemek abartı olmasa gerek, çünkü bir işveren tarafından açıkça desteklenen bir tiyatrodur. Tiyatroist özel tiyatrolar içinde sanırım ilk ve tek tiyatrocu olmayan bir işveren tarafından yönetiliyor. Bu konuda gerçekten fazla bilgim yok, fakat ilk defa (yaşadıklarım içinde) bir işveren sanata destek verdiği için sahnede alkışladı… genelde firmaları sponsor olarak görmeye alışmıştık, fakat bu tiyatro oyununda işveren tiyatro sahibi olarak gördük. Bu konuda tiyatro dünyansın elbette değişik tepkileri olabilir ama medya ve eğlence alanında işverenler, iş alanı ile ilgisi olamayan alanlara yatırım yapmaya devam ediyorlar. Üstelik kar marjinalin çok düşük olduğu alanda işverenlerin yatırım yapması, devletin tiyatrodan elini eteğini çekmeye hazırlandığı bu dönemde farklı çağrışımları içinde taşıdığını peşinen kabul etmek gereklidir.

Bu yazının konusu elbette işverenin tiyatro kurması değildir, oyundur.

Oyunu ben başarılı buldum, her ne kadar ışık konusu ve müzik konusunda izleyiciyi kucaklayıcı efektlerin (tiyatro salonundan kaynaklanan özelliklerden de kaynaklanabilir) eksik olmasını tiyatrocuların yüksek performansı ile kapattığını düşünmekteyim. Yıllardır sahnelerde olan usta bir oyuncunun aynı zamanda usta bir yönetmen olabileceğini ve tecrübeli oyuncular ile seyirciyi nasıl kucaklayabileceği konusunda örnek bir çalışma olarak tiyatro tarihi içinde yerini bana göre almıştır.

Oyun hakkında izleyiciye şunu önerebilirim, gidin, izleyin, gülün ve kahkahlar arasında hoş bir vakit geçirdiğinizi ve fısıldanan gerçekler ile yüzleşin derim. İnce bir politik eleştiri var ama elbette bu eleştiri siyasetimizin çatışmalı dünyasına dokunmamaktadır. Özel tiyatrolar elbette bazı konulara rahatlıkla ve açıkça dokunamaz, hem ticari kaygıları hem de ülke içinde bulunan öznel koşullardan dolayı. Bu dönem için iyi seçilmiş oyun olarak gördüm. Haldun Dormen dilinin kıvraklığı ile hiçbir satır kulağımızı tırmalamadan müthiş bir performans ile sahnelenmiş. Kısaca gidin, eğlenin ve farklı bir tadı damağınızda/ beyninizde hissedin derim…

Westminster Oteli’nde Komik Bir Gece

Yazan: Ray COONEY

Çeviren: Haldun DORMEN

Yönetmen: Nuri GÖKAŞAN

OYUNCU KADROSU

Richard: Nuri GÖKAŞAN

Otel Müdürü: Ümit YESİN

George: Hakan AKIN

Jane: Fatma TOPTAŞ

Dedektif: Kemal ERDURAK

Garson: Şenol ÖNDER

Hizmetçi: Deniz DEĞİRMENCİ

Ronnie: Aykut ÜNAL

Susan: Burcu BARUTÇUOĞLU

Glayds: Tanya JAZİRİ

1589200cookie-checkWestminster Oteli’nde Komik Bir Gece

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.