Mesela, eline aldığı her işin altından kalkabilen kişiler, mutlak başarılı sayılmalı mı ? Yoksa, bana göre, size göre başarı tarifi ya da standardı var mı ? Veya, olmalı mı ?
Hangimiz başarı ve başarısızlık üzerine kafa yorduk. Kafa yorduğumuz konu, işin yalnızca başarılı olmak kısmı değil mi? Hem de ne pahasına olursa olsun.
Anne – baba, kızları konusunda sohbet ediyordu, “Kızı başarılı birine vermek gerek” diye… Aslında söylemek istedikleri, kızı paralı birine vermek gerektir. Öte yandan ; “Benim oğlum başarılı” diyoruz… Aslında söylemek istediğimiz, benim oğlum mevkii sahibi, makam ve para sahibi…Şekil… şekil… şekil… Hayatımız şekil!
Düşünsenize bir kere, George Bush olmak ister misiniz? Sanırım, Amerikan Başkanı olmayı arzu edenlerin önemli bir çoğunluğu George Bush olmak istemeyeceklerdir. Peki, O”nu hâlâ başarılı sayabilir miyiz? “Bana Michael Jackson olur musun?” diye bir soru sorulsa, “Ne isterseniz olayım, ama onu olmayayım!” demekten başka bir seçenek düşünemiyorum. Yüzü gözü beter olduğu için değil. Zerre kadar itibarı kalmadığı için.
Oysa, benim ne haddime böyle düşünmek. Para, başarının kriteri ise, dünyanın en zenginlerinden biri. Ün, başarının kriteri ise, dünyaca ünlü… Başarının kriteri, sadece, yaptığı işte başarılı olmak ise, kaçınız ondan daha iyi ses ve yorumcu olabilirsiniz? Başarı, bir kere yapışınca çıkmayan bir leke değil. Başarısızlık da öyle. Bu yüzden insanları başarılı ve başarısız diye yargılamadan önce bütünü görmek gerek.
Çok şeyler başarmış ancak, sağlığını kaybetmiş birini hayatta başarılı sayacak mıyız?Kendi çiftliğinde yaşamış, sadece geçimini sağlamış, doksan yaşında olmasına rağmen, son derece sıhhatli ve ayakta olan birine başarısız mı diyeceğiz? Siz, siz olun, elde etmek istediklerinizi kazandıktan sonra, hemencecik, çok başardım demeyin. Buna karşı, varsa kaybettiklerinize bakın.
Hangisi sizce daha önemli? Sonra karar verin. Olur mu ?
