Yaşanası insanlar…

Kendi isimlerine yabancı insanlar var.
Kimliklerinin üstünde yazan kendi isimleri değilmiş gibi..
Bir cüzdanın içinde saklanır
yüzleri…
Aşk suçu işlerler,
kalp kırarlar…
Görülmeye değerdir yıllar sonra eski kimliklerini bulduklarındaki şaşkınlıkları..
Ne kadar da güzelmişim dedikleri
aslında gençlik hataları… Kendi yüzlerine tahammülsüz insanlar var..
hem aynaya hem etrafa yazık’ bakışları…
bir kaşık pilava neyle karşılık vereceğini bilmez,
nasıl şehvetle arzular.. kızar…bağışlar…bilmez…
Saçlarını elleriyle düzeltip,
bir kurtarıcı beklerler hep..
Keşfetmeden geçer yılları..
kendi kahramanlıklarını.
Alkollü insanlar görüyorum cesur..
alkolün cesaretle bir ilgisi yok oysa…
esaretle ilgisi var.
Bir adam seni seviyorum diyemiyorsa
alkolle de diyemiyor.
Ama’lı insanlar gördüm
körden kör.
Ama’lı cümlelerle
hem kendinin hem yanındakilerinin hayatını kararttılar.
Ölüyorlardı ve
zaten hiç
başlamamışlardı. Ama- işte – keşke -yazık insanlar…
Metroda tünelde caddede
Çengelköy‘de Beykoz‘da garda teknede…
yüzerken hatta…
Dururken… düşünürken…severken de…
Birbirine çok benzer birer kaş göz…
Birbirinden bağımsız birer şiirdiler.
Kimi ışıklı bir cadde,
kimi bakımsız bir bahçe..
Sevdiğin sokaktan bir daha geçmek istiyorsun
bir daha geçmek istiyorsun…
O sokak yıkılmadan
sen sokaktan vazgeçmiyorsun…
Ve iyi’ki insanları…
Su gibiler…
sade – sakıncasız – olduğu gibi…
kana kana içmek istiyorsun.
Onları yazmayı değil
yaşamayı seçiyorsun.

[email protected]

1604830cookie-checkYaşanası insanlar…

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.