AKP hükümeti Kürt sorunu konusunda ne kadar samimi?
Kürt açılımı dış baskı sonucu mu ortaya atıldı, yoksa parti insiyatifi ile mi gerçekleşti.
AKP’ye destek veren aydınlar Kürt sorunu konusunda kendilerini yalnız hissediyrlar mı?
Bütün bu sorular yanıtını arıyor.
Geçici olarak silahlar sustu.
Silahlı kesimler sanılmasın ki boş duruyorlar.
Her an bir “ses”, bir “patlama” duyulabilir kuşkusuyla teyakkuzda olduklarını kestirmek için kahin olmaya gerek yok.
Hele düzenli bir ordunun, düzensiz ve üstelik gerilla eğitimi almış, ne zaman ne yapacağı belli olmayan PKK karşısında devamlı tetikte olması kaçınılmaz.
PKK için 20 yaşında dağa çıkanlar, şu anda ya yöneticidir, ya emekli olmuş eski bir gerilladır.
Oysa düzenli, milli ve yurt savunması için kurulmuş ordularda ayrıca bir gerilla sınıfı yoktur.
Bu yüzden silahlı mücadele eşit şart ve koşullarda sürmediği için tam olarak başarıya ulaşılamadı ve ulaşılması da zor.
Şimdi sivil insiyatif devrede.
Dışardan ve içerden bazı temas, görüşme ve tartışmaların olduğu muhakkak.
Dış ülkelerde, PKK sorununa yardımcı olmaya çalışanların ne tür formüller üretip AKP’ye önerdiğini bilemiyoruz.
Aslında AKP’nin de ne düşündüğünü net olarak bilmiyoruz, tahmin de edemiyoruz.
Gerçi bu tür temaslar aleni biçimde cereyan etmez, etmemeli de…
Çok acele edilmemelidir, bu da bir gerçek.
Ancak çok sessiz kalınması beklenti içinde olanları sabırsız hale getiriyor.
Sorunu çözmedeki samimiyet duygusu giderek zayıflıyor.
Bu sorunun çözümlenmesinden yana açık destek veren aydınlar kesimi şu günlerde herhalde kendilerini çok yalnız hissediyorlardır.
Çünkü her tartışmada aydınlar var, AKP ortalıkta yok.
Evet, seçimler için düğmeye basıldı sayılır, seçim takvimi açıklanmamış olsa da partiler ön hazırlıklara başlamışlardır bile.
Bu zaman dilimi içinde iktidar partisi AKP’nin bir çok sorunla boğuşacağı biliniyor.
Anayasa konusunda sessiz süren bir çalışma dönemine girildiği biliniyor.
Tabii hem yasalar, hem yeni anayasa Kürt sorununun çözümü için çok önemli.
Her sorun TBMM çatısı altında çözümleneceğine göre, Kürtleri temsil eden BDP ve önde gelen aydınların da “tahrik” edici tutum ve açıklamalardan kaçınması gerekir.
Şu günlerde sanki Kürtler orta yerdeler, Türkler görünmüyor.
Aslında açılımın öncüsü ve mucidi AKP ortalarda yok.
Her kelimeye, her cümleye ve her görüşe anında müdahil olan Başbakan RTE, nedense Kürt sorununda suspus.
Bence AKP, herkesin eteklerinde ne varsa dökmesini bekliyor.
Bu bir taktik olabilir.
Onlara göre doğru da olabilir.
Ama bana göre değil ve AKP yalpalıyor.
Kürt sorununun çözümünde “çuvalladı” demek için erken.
Ama bir asırlık bir sorunu seçimlere kadar çözemeyeceği ortada.
Suskunluğu, yalpaladığının en büyük işareti..
Bakalım nereye kadar sürecek bu sessizlik ve yalpalama.?
