Yanılmayalım

Hayat devam ediyor, ömrü olanlar içinde devam edecek. Özellikle gençlerimizin rehavete kapılmamaları gerekiyor.


Tatil ister istemez insanın ruhunun gevşemesine vesile oluyor. Ciddi şekilde hayatımızın ritmini bozmadan, standardı tutturarak hayata devam etmeliyiz, yaşamaya.


Yaşamamızın daha verimli olması arzusundaysak, bazı zevklerimizden fedakârlık yapmamız gerekiyor. Yoksa sonra çok elem çekebiliriz.


Okulda öğrencilerimle dün tatil üzerine konuşurken, sakın vaktinizi boşa harcamayın dedim. Bu minval üzere çeşitli konuşmalar devam etti.


Burada öğrencilerden birisi dedi ki, öğretmenim, bu tatili de doya doya yaşayalım da, bayram sonu ciddi şekilde çalışırız dedi.


Yani çalışmalarımızı dokuz gün sonraya atalım. Bu ne demekti dokuz gün çalış mayalımdı?


Gerçekten millet olarak böyle huyumuz var, bu gün değil de yarın. Burada genel yapımızı aslında çok güzel anlatıyor.


Veli olarak da ben bunu yaşadım. Okula giden oğluma dedim ki, test çözmeye başlamanız gerekmiyor mu? Dedim, baba daha okullar açılalı üç hafta oldu dedi


Üç hafta az bir zaman mı dedim? Aynı sözü oğlum da dedi. Baba şimdi ninemlere gideceğim, orada bayramın tadını çıkardıktan sonra, söz çalışacağım dedi.


Bayram sonunda ne mazeretler çiçek açacak bilinmez.


Ben de bizzat dinlediğim olayı anlatayım da kararı siz verin dedim.


Şimdi değerli öğretmenlerimizden birisine üniversite imtihanına hazırlanması gereken gencin babası, yakın dostu olan öğretmenle oğlunu görüştürmek ister.


Gençle görüşerek ders çalışmasını sağlayacaktır, öğretmen.


Öğretmen öğrencinin boş vermişliğinin zararını konuşacak, ders çalışması için ve test çözmesi için yardımcı olacak.


Ders çalışmanın gerekliliğine ikana ederek ÖSS de başarılı olmasını sağlayacak. Genç gelir der ki, öğretmenim falan ablanın düğününden sonra başlarız.


Düğün geçer, öğretmene genç görünmez. Karşılaşırlar, uzun zaman sonra tamam yarın geliyorum der. Bir daha genç hiç gelmez.


Öğretmen ÖSS sonuçlarından sonra ancak karşılaşabilir.


Sonuç nedir? Öğrenci maalesef imtihanı kazanamaz. Şimdi bende öğrencilerimize ve gençlerimize kaybedenler kimlerdir diye sordum?


Aynı soruyu oğluma da sordum. Hepsi anladılar.


Bu gün değil de yarın yaparım diyenler hep kaybetmişlerdir. Tatil işte geçsinde, o zaman derslere çalışmaya başlarım mantığı çok terstir.


Yarın kim bilir, ne meşgaleler gelecek bilemeyiz ki, bu dokuz gün tatili fırsata çevirerek, daha yoğun şekilde çalışarak, performansımızı arttırabiliriz.


Onun için tatili boş vermişlik düşüncesiyle değil de, sorumlu gençler olarak düşünmemiz gerekiyor.


Farkımız olmalıdır birçok insandan. Sonra hayıflanmak istemiyorsak, boş vaktimizi malayani işlerle geçirmemeliyiz.


Sonucun kendisine gülen insanlarla konuştuğumuzda mutlaka her zaman çalıştıklarını ifade edeceklerdir.


Hayatın içinde olanlar biliyorlar ki, hayatta kalmak, idame ettirmek birçok zorluklarla çevrilidir.


Siz dokuz günü her gün mesai var gibi değerlendirin.


 

710770cookie-checkYanılmayalım

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.