partilerin gösterecekleri performanslar, şüpheye yer bırakmayacak ölçüde netleşti. Hatta diyebiliriz ki, gelecek Cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanacak adayın hangi partiden çıkacağı da belirginleşmiştir.
KKTC’de Yapılan bütün anketlerde Hükümetten memnuniyetsizlik, pahalılıktan yakınma, aşırı zamlara tepki, işsizlik ve ekonominin genel gidişatına yönelik olumsuz değerlendirmeler açık biçimde ortaya çıkıyor. Sokakta da bu memnuniyetsizliği açık biçimde görmekteyiz.
Geçen dönemde halkın kafasındaki karışıklığın ortadan kalktığı, Kıbrıs Türklerinin büyük çoğunluğunun KKTC’den yana tavır aldığı ve Rumlarla birleşme macerasını destekleyenlerin oranının % 25’lere gerilediği anlaşıldı. Bu durum, Kıbrıs Türklerinin geleceği açısından memnuniyet verici bir gelişmedir.
Kısacası, yavru vatan siyasetinde taşlar yerine oturdu. Yapılacak ilk seçimde Tahsin Ertuğruloğlu başkanlığındaki UBP birinci parti çıkacak, şu an iktidarın büyük ortağı olan CTP, ana muhalefet rolünü üstlenecek, I. Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın oğlu Serdar Denktaş liderliğindeki DP ise kilit parti konumuna yükselecek. Radikal sol görünümündeki TDP ve AKP uzantılı Dışişleri Bakanı Turgay Avcı liderliğindeki ÖRP’nin durumu ise barajı aşıp aşamamak noktasında görünüyor. Büyük olasılıkla bu iki parti (TDP ve ÖRP), parlamentoda kilit bir rol sahibi olamayacak. Sağda ÖRP’nin UBP’den farklı bir açılım ortaya koyamaması, solda ise TDP’nin umut verici çıkışlar yapamaması ve marjinal kesimlere yakınlığı, iki partiyi de çok parlak günlerin beklemediğini ortaya koyuyor. Çok büyük bir sürpriz olmazsa, ilk seçimde UBP liderliğinde bir Hükümetin ortaya çıkacağı görülüyor. Bu süreçte UBP içindeki Genel Başkanlık mücadelesinin bu sonucu etkileyip etkilemeyeceğini, zaman içinde gözlemleyeceğiz.
Cumhurbaşkanlığı seçimleri de yaklaşıyor. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde UBP destekli adayın ipi göğüsleyeceği kesin gibidir. Bu nedenle, parti lideri Ertuğruloğlu ve eski Başbakan Eroğlu arasında Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlık pazarlığı yapılması, siyasetin doğasına uygun düşer. Zaman, bu konudaki gözlemlerimizde ne derece haklı olduğumuzu ortaya çıkaracak.
Demokratik ülkelerde iktidar değişiklikleri, başarısız olan hükümetlerin yerini seçimler sonucunda başka hükümetlerin alması ve başarısız hükümet ortaklarının seçim başarısızlıkları, doğal olaylardır. KKTC’de de böylesi bir sonucun ortaya çıkacağı kesindir. İlk seçimler sonrasında parlamentoda ana muhalefetteki UBP, iktidarı üstlenecek, iktidardaki CTP ise anamuhalefetle yetinecek. Koalisyon Hükümeti oluşturma konusunda kilit konumdaki bir DP olacaktır. I. Cumhurbaşkanı Sayın Rauf Denktaş’ın desteği, DP için çok büyük bir şanstır. Radikal sol TDP ve Dışişleri Bakanı Avcı liderliğindeki ÖRP’nin parlamentoda olup olmayacağını ise gelişmeler belirleyecek. Üç partili bir meclis yapısı kesin görünse de dört, hatta beş partili bir meclise de hazırlıklı olunmalıdır.
Kıbrıs Türklerinin siyasal iradesinde bir değişim yaşandığını, son dönemde yapılan hemen hemen bütün anketler ortaya koydu. Sokaktaki vatandaşla konuştuğunuzda da Meclis tablosu değişecek izlenimi kolayca ediniliyor. Bu noktada, UBP’nin yeni bir iktidara hazırlanması, DP’nin yeni bir açılım ile kilit parti rolünü kaybetmemesi, CTP’nin de yapıcı bir muhalefet için kollarını sıvaması gerekecek. TDP de seçim barajını geçerse, 1 ya da 2 milletvekili ile mecliste sesini duyurabilecektir. Yapay biçimde milletvekili istifaları ile kurulan ve bir türlü gelişemeyen ÖRP’den ise bugünkü politikasızlığı ile barajı geçecek bir performans beklemiyorum. Paralı danışmanlar ordusu ile ÖRP, seçim öncesinde dağılacak bir yapıya sahip. ÖRP’de tek adamlılık, milletvekili ve bakanlarının etkisizliği, parti lideri Turgay Avcı’nın diktatör tutumu karşısında her kesim rahatsızlığını açık biçimde dile getirmeye başlamış durumda. Programsız bir parti olarak iktidar ortaklığı ile partileşmeye çalışan ÖRP’den uzun dönemde kopmalar yaşanırsa hiç şaşırmayalım.
UBP iktidarına hazırlanan KKTC, gelecek dönemde Kıbrıs sorunu konusundaki politikasını da halkın ortaya çıkan yeni iradesi karşısında köklü biçimde değiştirmeye adaydır. Seçimler öncesi ve sonrasında yükselen değer, egemen ve bağımsız bir KKTC’nin savunulması ile ekonomide açılımlar getirecek yeni politikalar olacak. UBP Genel Başkanı Tahsin Ertuğruloğlu’nun yanında yer alan iki ekonomi kurmayını yakından tanıyorum. Kendilerine güvenim tamdır. UBP’nin bu sınavı sorunsuz aşacağına inanıyorum. Gelişmeleri bekleyelim ve görelim.
