Yazıp yazmama arasında…

Bazen insan yazıp yazmama arasına kalır ya, bende o durumda kaldım. Eleştirsem, değer mi, çünkü değmeyen olayları eleştirmek ona değer vermek olur. Eleştirmezsen insanın içi rahat değil. En iyisi arada bir yazı yazayım da ortasını yakalamış olayım!

AKP tarafından organize edilen ‘çalıştay’ üzerine bir yazı yazmıştım. Çalıştay başladı ve kimlerin katıldığı, kimlerin katılmadığı netleşti, çünkü başladı. Belki bu yazı bitene kadar sonlanır bile, çünkü bizim ülkemizde bazı işler hızlı gider, bazıları ise bir adım bile yol alınmaz, eğer o işten para yiyen bir sektör var ise, adım dahi atılmaz, bombalar patlar!

Alevilik üzerinden fazla para yiyen kurum ve kurumlar yok, Alevilik adına ne uyuşturucu ticareti yapılır, ne de büyük firmalar kurulur. Bugüne kadar ticari anlamda iş yapanlardan biri, siyasi bir parti kurdu, uzun ömürlü olamadan kapandı, şimdi karayollarında çalışmaya devam ediyor! Devletten aldığı ihaleler ile yolunu bulmaya çalışıyor…

Alevilerin devlet ile direk bir ilişkisi olamadığı içinde, devlet ihalelerinde alevi olmak avantaj sağlamıyor, o yüzden alevi olmanın çekici bir tarafı yok, aksine itici yönleri biraz daha fazla, Fetthulah Gülen cemaati yanında! Demek ki, Alevilerin sorunları tartışamaya açıldığında Kürt sorunu kadar patırdı çıkarmaması bundan… Alevi sorunu AB ve ABD gibi ülkelerin, hükümet üzerinde baskısı sonucu gündeme gelmiş durumdadır, eğer oradan baskı gelmemiş olsaydı, seksen küsür yıl nasıl kabul ediliyorsa öyle kabul edilmeye devam edilecekti. Okullarda din dersi zorunluluğu olmamış olsaydı, belki AB’nin bile olaydan haberi olmayacaktı. (Çok yaşa sen Kenan paşa! İyi ki din dersini zorunlu yaptın, Alevilerin adı olmayacaktı!) Şaka bir yana, Alevilik konusunda hükümet durduk yere bir toplantı organize etmez, dışarıdan gelen baskı olmamış olsaydı. Kaç yıldır iktidardalar, bugün mü akıllarına gelmiş toplantı yapmak? Kendileri açıkladı, aslında seçim öncesi yapacaktık ama hükümetimizin sağ görüşü yüzünden bugüne kaldık! Sağ görüş, bugüne Aleviliği gündeme alıp bir otel salonunda toplantı yaparda, davet edilenler koşa koşa gitmez mi? Meğer davet edilenlerin bir bölümü Muharrem Orucu zamanında AKP destekli, başbakanın katıldığı yemeğe gitmeye göbek atmışlar ama o zaman ‘Alevi açılımı’ yapanlar tarafından fark edilememişler. Eğer fark edilmiş olsalardı o günde katılacaklarmış. Onlar adına üzüldüm, en azından bugün onlar anımsanmaktan büyük onur duyduklarını gazete sayfalarından okudum. AKP bu durumdan ders çıkaracaktır elbette ve gelecek Muharrem Sohbetlerinin içinde bu davet edilenleri görmekten büyük mutluluk duyacağı davetiyeyi gönderir, bu sayede en azından aleviler arasında düşkünlük tartışması olmaz! Gidemeyenler, gidenleri düşkün ilan etmişler ve ağır eleştiri bombardımanı altında bırakmışlardı. Keşke o eleştirileri yapmasalardı, bugün karşılarında eleştiri yaptıkları kesim ile oturuyor olacaklar. Burada karşılıklı dedim değil mi, kusura bakmayın, yan yana demem daha doğru olurdu.

Aleviler, bu toplantı ile ortaya çıkmış gerçek ile karşılaştılar, davet edilmeyenler, edilenleri kıskanmış ya da çekememiş duruma düşmüşler ve eleştirmişlerdir. Eleştirilerinin arkasında duranlar bugün AKP tarafından yapılan etkinliğe katılmayanlardır, elbette burada da ayrı bir çizgi var, davet edilip gitmeyenlerden bahsediyorum. Davet gitmediği için katılmayanlardan bahsedemiyorum, çünkü bir daha ki sefer bu unutulanlar davet edilecektir, o zaman onlarında davranışını görmek gereklidir. Önyargılı olmak hiç iyi değildir, bakın önyargılar nasıl ortadan kalkıyor!

Bir siyasi partinin toplantısına katılanların bir bölümü, belki Çamuroğlu gibi milletvekili olur muyum diye katılıyor olabilirler, çünkü en çok Çamuroğlu’nu eleştirenler, şimdi orada sandalyede oturuyor durumdalar. Milletvekili hayali ne muktedir, ilke filan bırakmaz insanda! Bir milletvekili ol, gör bak kimler kapını arşınlıyor, kimler önünde ceketinin düğmesini ilikliyor! Kimler programa davet eder, kimler ile masa başında buluşur! Gözü büyüktür mevkinin! O mevkiye ulaştın mı, emeklilik sorunu da ortadan kalkıyor, geçim derdi olmadan toplantı toplantı dolaş, görüşlerini açıkla! Bir de iktidar partisinden girdin mi, bakan olma durumu bilem var!

Alevilik dediğim gibi öyle çekici bir tarafı yok, tek başına bir siyasi partiyi iktidara taşıyamaz ama bugünkü sistem içinde meclis içine muhalefet partisi olarak taşır. Geçmişte Alevilerin kurduğu partilerin milletvekilleri olmuştur, gidip MC hükümetlerinde bakan dahi olmuşlardır! Sağ sol fark etmez, yeter ki koltuk, koltuk! Ceylan derisi koltuğa oturmak için neler yapılmaz ki! O koltuk için geçmişin tüm birikimleri kendi siyasi geleceği için harcanabilinir. Ölenler ölmüş, onurumuzdur denir, sonra onların üzerinden kitlelere ajitasyonlar çekilir, her yıl dönümde anılır. Çelenk taşınır. Çelenk taşımıyorsa kitle önüne fırlanır, konuşulur. Yeter ki birileri fark etsin! Yeter ki, bir parti başkanı davet etsin, koşa koşa gidilir. Gerçi bazıları parti başkanı davet etmeden gidilip aday adayı olmuşlardır. Ama parti başkanı ve aday tespit edenler bunları fark etmemiş, aday listesine dahi koymamıştı! (Onlar adına ne üzücü bir durumdu, o travma bugün dahi yaşanıyor bazıları için…)

Geçen yerel seçimler sırasında parti başkanın katıldığı tüm toplantılara katılıp, ön sıralarda oturanlarında fotoğrafları gözlerimin önünden gitmiyor. En ön sırada başkanın ağzından çıkan her kelimeyi onaylayarak dinleyenlerin fotoğrafları henüz eskimiş değildir. Düşünün bir, iktidar partisi bir davet yapıyor, gelin buraya ne istiyorsun kardeşim diyor ve koşarak gidiyorsun! Ne istediğini açıklıyorsun. Ama açıklıyorsun da adamı ikna edemiyorsun, çünkü ikna etmek için sizi çağırmış, ikna olmak için değil! Alevi açılımın içeriğine bir bakın, kim kimi ikna turuna çıkmış? Eski alışkanlıklarınızı bırakın, gelin yeni sürece ayak uydurun! Bakın bize ayaklarını uyduran Kürt, Arap işadamlarına ne kadar büyüdüler, parmakları ile balları tadıyorlar, siz de baldan tatmak için gelin!

Bu çalıştaydan kimler parmağında bal ile ayrılacak merak içinde bekleyeceğim! Şimdi bu konuları yazıp yazmama arasında kaldım, çünkü Alevileri temsil ettiğini söyleyenlerin büyük bir bölümü bu çalışma içinde yerlerini almış durumdalar… Ey, yüzyıllardır kendisini koruyan Alevilik, bugün erkeksen kendini koru! Öyle bir dönüşüm içindesin ki, nerede duracağına karar ver, temsilcilerin mi seni bir yere taşıyacak, yoksa sen mi rüzgara kapılıp bir yerele gideceksin!

Sabırlı insanlarız biz bekleyerek göreceğiz bu durumu!

http://www.cemoezkan.de
http://cemoezkan.blogcu.com

1584770cookie-checkYazıp yazmama arasında…

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.