Ye, iç, tuvalete git…

Pek çok insanın bu üçlemi yaptığını düşünüyorum. Üçbucukuncu olarak da arada bir seks… Bu “üçbuçuk” eylemin dışında sizin yapıtaşınız doğaya olan borcunuzun karşılığı olarak, bir katkı sunmuyorsanız haybeye yaşadınız demektir…

Her canlı doğanın bir tüketicisi… Bazı canlılar ise aşırı tüketici… Her tüketimin haliyle doğaya bir maliyeti var… Doğa bu maliyetleri kaldıramadığı süreçte ozon deliği, küresel ısınma, sel, deprem, heyelan gibi felaketlerle faturayı gönderiyor…

Oysa tüketirken biraz dikkatli olmak pek çoğu şeyi değiştirecektir… Suyu, elektriği tasarruflu kullanmak, atıkları mutlaka geri dönüşüme göndermek, toplu ulaşımı kullanmaya özen göstermek (bisikleti tercih etmek), mümkünse kendi sebzeni yetiştirmek, pet şişesi kullanmamak, ağaç dikmek, televizyon ve bilgisayarı gereksiz açık tutmamak, kapitalizmin aşırı tüketimi körükleyen politikalarına karşı uyanık olmak, çevre karşıtlarını protesto etmek, çevreci hareketleri maddi ve manevi olarak desteklemek gibi…

Yapılması gerekenlerden biri de “Çocukları çevreci yetiştirmek. Onlara dilimizin döndüğünce çevreye saygı duymayı, doğayı dinlemeyi, insanlarla olduğu kadar ağaçlardan hayvanlara pek çok canlıyla dost olmasını öğretmeli” diye düşünüyorum.

“Eğer çocuklar doğanın dilini öğrenirlerse yaşam onlar için daha da kolay olur. Herşeyden önce çerçevenin tamamını görüp bütünün bir parçası olduklarını algılayabilir. Bu küresel uyum onlara farklı bir yaşama sevinci verir…” diye düşünmeyi sürdürüyorum kendimce…
***
Murray Bookchin, Rus asıllı bir Amerikalı bilim adamı. “Yeşil anarşist” olarak da bilinen Bookchin wikipedia’da şöyle anlatılıyor:

“Özgürlükçü sosyalist, siyaset felsefecisi, hatip ve yazar. Özgürlükçü sosyalist ve ekolojik düşünsel çizgide bulunan toplumsal ekoloji hareketinin kurucusu Bookchin anarşist gelenek ile çağdaş ekolojik bilincin sentezini kurması ile dikkatleri üzerine çekti. Bookchin siyaset, felsefe, tarih ve kentsel sorunlar üzerine iki düzine kitabın yazarıdır…”
Türkçeye de pek çok kitabı çevrilen Bookchin ile 1990’ların sonunda Londra’da kilisede verdiği bir konferansta tanışıp, röportaj yapmıştım… Söyledikleri bütün izleyenleri etkiledi…

Bookchin küresel ısınmadan okyanuslardaki değişimlere uzanan yer kürenin sorunlarını anlattı. Bütün bunlara aşırı kapitalist üretimin ve onun tüketimi körükleyen politikasına bağladı. “Peki gezegenimizi kurtarmak mümkün mü?” sorusunu da yine kendisi yanıtladı, “Artık çoook geç…”

Gezegeni bu hale getiren kapitalizmdir, getirenler de kapitalistlerdir… Çünkü bir işçinin evinde 2 televizyon, 3 otomobil yoktur…” diyen Bookchin,”Peki o halde ne yapmalıyız?” sorusunu da şöyle yanıtladı:

“Derdimizi barışçıl olarak anlatmak için zaman yok. Bütün kapitalist üretim mekanizmasını kırmalıyız. Çünkü dünyanın en büyük sorunu budur ve geriye de yalnızca bu çözümü bıraktılar…”

***

Yer kürenin çevresel sorunları uluslararası bilimsel ve siyasi toplantılarda ele alınıyor. Ne yazık ki bu toplantılarda başta ABD olmak üzere Avrupalı sanayileşmiş kapitalist ülkeler aşırı tüketime bağlı sömürü düzenlerinin sürmesi için uyarıları görmemezlikten geldiler, inkar ettiler ya da köşeye sıkışınca da “acil önlem” sözü verip çamura yattılar…
Bir avuç duyarlı insan, doğanın gözyaşlarını anlatmaya çalışıyor… Çünkü biliyorlar ki; insanın doğayla savaşında insan kazanırsa işte gerçek kıyamet o zaman başlar, herkes kaybeder…

Doğayla ilgili gerçekler bizden saklanıyor sevgili dostlar… Herkesin doğa için mutlaka yapacak şeyleri olduğunu sanıyorum. En azından çapı 3.5 olanları, silkeleyip kendisine getirebiliriz….

1083940cookie-checkYe, iç, tuvalete git…
Önceki haberİki yaka bir şehir – İstanbul
Sonraki haberÇin’de yeni bir dinozor türü bulundu
FARUK ESKİOĞLU
Faruk Eskioğlu, (1958, Akşehir) gazeteci ve yazar. 1985'ten bu yana yaşadığı Londra'dan Türkiye'deki ulusal medyaya yönelik muhabirlik, temsilcilik yaptı. Londra'da yayınlanan Türkçe toplum gazetelerinde çalıştı ve bazı gazetelerin kuruluşunda yer aldı. Halen sosyolojik değeri olan haber ve araştırmalara ağırlık veren yazar, halen 2004'te kurduğu Açık Gazete'yi (acikgazete.com) yönetiyor ve köşe yazarlığını sürdürüyor.Eskioğlu, 13'üncü yüzyılın sonunda Horasan'dan Akşehir Maruf köyüne yerleşerek tekke kuran Hasan Paşa soyundan geliyor. Hasan Paşa'nın oğlu Şeyh Hacı İbrahim Veli Sultan'ın "Mülk Allahındır" felsefesiyle Anadolu'da bir ilk sayılan kendine adına kurduğu yoksullara yardım vakfı ise halen faaliyettetir.Eskioğlu, ilk ve orta öğrenimini Akşehir'de tamamladıktan sonra 1979’da AİTİA Gazetecilik ve Halkla İlişkiler Yüksek Okulu’nu bitirdi. 1984’te Gazi Üniversitesi Ekonomi Fakültesi’nde "master" yaptı. THA’da gazeteciliğe başladı. Aralık 1985’te kendi deyimiyle "siyasi sürgün" olarak geldiği Londra’da ilk 2 yıl baba mesleği kasaplık yaptı. İngilizce öğrendikten sonra medya okudu. Uzun yıllar Nokta dergisi İngiltere Temsilciliği, Hürriyet Londra bürosunda habercilik yaptı. Gazeteciliğin yanısıra 1986-98 arasında grafiker tasarımcı olarak çalıştı. Ayrıca pek çok siyasi afiş ve logo tasarladı.1998’de Türkiye’ye döndü. Hürriyet Gazetesi Ekonomi Servisi’nde haberci ve star.com.tr’de ekonomi editörü olarak görev yaptı. “Basında etik ve toplam kalite yönetimi” üzerine araştırmalar yaptı, bu konudaki konferans ve panellere katıldı.Türkiye’deki 2001 ekonomi krizinde Londra’ya dönerek grafiker tasarımcılık ve gazeteciliği sürdürdü. Toplum gazetelerinden Olay’da genel yayın yönetmenliği yaptı. Londra’da ilk Türkçe internet gazetesini çıkardı ve toplum gazetelerine ilk ajans hizmeti sundu. 2004’te dünya haberleri veren acikgazete.com’u kurdu. İki ayrı toplum gazetesini yayına hazırladı. Türkiye’deki bazı tv kanallarına haber geçti, uzun süre Akşam Londra Temsilciliği’ni üstlendi.Londra'da 2004’te "İçimizden Birisi: Vanunu" başlıklı bir kısa film çekti. Londra'daki toplumu anlatması açısından bir ilk sayılan "Aşkolsun! Adı Aşkolsun" başlıklı belgesel romanı 2007’de Türkiye’de yayımlandı. Türkiye'den 150 ve Kıbrıs'tan 100 yıllık İngiltere'ye göçün anlatıldığı 3 ciltlik "Londra'da Bizim'Kiler" başlıklı araştırması 2019 sonunda çıktı. Eskioğlu’nun Su ve Defne (2004) adlı ikiz kızları bulunuyor.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.