KÜRT SORUNUN ÇÖZÜMSÜZLÜĞÜ VE YENİ KONTGERİLLA ORDUSU
Sistemin bütün kurumları Kürt sorununu tartışıyor. Kamuoyuna yansıyanlara baktığımızda devlet politik çözümden çok askeri yöntemleri ön plana çıkıyor. Özellikle AKP ile Genelkurmay arasında tam bir uyumun olması, bu sürecin önemli bir halkasını oluşturuyor.
Kürtlere yönelik yapılan saldırılar yeterli görülmüyor. Daha kapsamlı askeri önlemlerin alınması için çok yönlü bir çalışma yapılıyor. Bugüne kadar, korucu, özel tim, çevik kuvvetler, JİTEM elemanları, polis güçleri, askeri birliklerden oluşan 250 bin silahlı güç Kürt coğrafyasında konumlandırıldı. 17 bin faili meçhul diyanet işlendi, 4 bin köy yok edildi, 40 bin Kürt gerillası katledildi. Ama hiçbir sorun çözümlenmedi. Bütün bunlar yeterli görülmeyerek Kürt coğrafyasındaki vahşeti derinleştirmek için yeni askeri güçler devreye konulacak.
Askeri önlemler için özellikle AKP-CHP-MHP ortak bir zeminde buluşmuş bulunuyorlar. Özellikle Erdoğan-Kılıçdaroğlu, Başbuğ-Erdoğan görüşmeleri, bu projenin somutlaştırılması ve kısa zamanda uygulanmaya konulması konusunda tam bir ittifak oluşturulduğu anlaşılıyor. Erdoğan’ın kamuoyuna açıkladığı en önemli proje, 150 bin kişilik yeni bir özel ordunun dahası kontrgerilla gücünün kurulmasıdır.
Savunma Bakanı Gönül, şunları söyledi: “Proje üzerinde Genelkurmay Başkanlığı çalışıyor. Halen elimizde uzman erbaş, uzman onbaşı statüsünü düzenleyen bir kanun var. Bunun içinde mi çözebiliriz? Yoksa yeni bir kanun mu çıkarılması gerekir? Bunu bizim arkadaşlar çalışıyor. Askerlik yönünü de, nasıl olacaklar, nasıl yetişecekler, hangi eğitim kuruluşlarında bunları ne kadar zamanda eğitebiliriz, gibi hususları da Genelkurmay çalışıyor.”
PKK gerilla güçlerine karşı savaşacak olan bir kontrgerilla gücünün kurularak Kürt coğrafyasında konumlandırılması aynı zamanda savaşın çok daha üst boyutta taşınmasıdır. Yıllarca denen bu yöntemlerin başarısızlığı ortadadır. Kürt coğrafyasındaki operasyonlar kesintisizce devam ediyor. Ormanları yakıyor. Özel kontrgerilla gücü olarak işlev görecek birlikler de bunun biraz daha ilerisini yapacak.
Kürt coğrafyasında konumlandırılacak olan özel kontrgerilla kuvvetlerine alınacak elemanlar, 25-31 yaş grubunda olacak. 32 Yaşından sonra görevi bıraktığında, yine Kürt bölgesinde “personel için kamuda özel görevlendirilme yapılacak, isterlerse bulundukları bölgede masa başı işler de yapabilecekler. Ancak, terörle mücadelede tecrübelerinden yararlanılacak.” Bu proje ile Kürt coğrafyasındaki devletin bütün kurumları kontrgerilla elemanlarına teslim edilecek. Böylece, bölgede bir bakıma kurumsallaşmış Kontrgerilla devleti var olacak.
”PKK’yla kendi yöntemleriyle savaşacak. Bölgedeki tüm istihbarat, anında özel orduya aktarılacak.” Bu cümleler kontrgerilla ordu bilirliklerinin Kürt bölgesinde kendi hukukunu kuracağını gösteriyor. Hiçbir hukuk ve yasa tanımayan JİTEM ve Özel Tim olarak bilinen Özel Kuvvetlerin kendi yöntemleriyle PKK’ye karşı savaştıklarını daha önceden biliyoruz. Yeni oluşumla bu yasal bir statüye kavuşturulacak. Hiç kimse bunlardan hesap sorma hakkına sahip olmayacaktır.
Buna göre sınırda görev yapacak “Özel orduya katılacak askerler, yüksek maaş alacak ve her yıl ayrıca yüklü miktarda da tazminat hakkına sahip olacak.” Bir başka ifadeyle, yeni kontrgerilla ordusu aynı zamanda ‘paralı asker’ işlevine sahip olacak. Yani yüksek maaşlı katiller ordusu oluşturulacak. Daha önce olduğu gibi kelle avcılığı yapılacak, ne kadar çok insan öldürürse, ne kadar kelle-kulak keserse başarısı bir o kadar fazla olacak. Alacağı para ödülü de artacak. Böylelikle daha çok para kazanmak için daha çok insanı öldürmeyi seçecek. Paralı askerlerin mantığında bu ilişki tarzı vardır.
Söz konusu bu oluşumu bir iki noktada irdelemek gerekiyor. Birincisi, AKP, kelle avcılığının yeni organizatörü olarak işleve yaparken, yeni kurulacak kontrgerilla ordusunun aynı zamanda kendi iktidar gücünün önemli bir aracı haline getirmeyi hedefliyor. Daha önce kurulan özel tim, MHP eksenlik güçlerden oluşturulurken, tasarlanan yeni özel ordu gücü, daha çok İslamcı çevrelerden oluşturulması planlanıyor. Böylece polis gücü gibi eğitilmiş ve sayıları on binlerle ifade edilen bu güç, İslamcı iktidarın denge ilişkilerinde önemli bir rol oynaması mümkündür. İkinci önemli nokta ise, Kürt gerillaları belirli politik bir hedef ve strateji ekseninde gönüllü olarak mücadele ediyorlar. En zor koşullarda, yıllardır, dağda yaşayan insanlara güç veren temel nokta, ideolojik paradigmaları ve idealleridir. Yeni kontrgerilla ordusu ise para için savaşmaktadır. Amacı kendisine sağlanan ekonomik koşulları değerlendirmek ve kısa sürede iyi bir yaşam elde etmektir. İdealleri, ideolojik-politik bir amaçları bulunmuyor. Kürt gerilla güçlerinin başarılı olma şansı her zaman yüksektir, çünkü onu besleyen muazzam bir toplumsal dayanağı vardır. Oluşturulacak olan kontrgerilla gücünün ise arkasında devletin parası desteği vardır. İkisi arasındaki farkı anlamayanlar her zaman kaybetmeye mahkûmdurlar.
Kürt sorunun çözümü askeri değil, politiktir. Kontrgerilla ordularıyla bir adım ilerlemek mümkün değildir. Artık gerçeği görme zamanıdır. Savaş boyutlanmadan, daha çok insan ölmeden, muhataplar karşılıklı somut adımlar atmalıdır.
________________
Dr. Mustafa PEKÖZ
[email protected]
