İyi şeyler oluyor amma….

Almanya, Fransa, Belçika, Hollanda, İsveç, Letonya, Avusturya, Finlandiya, Macaristan, Çek Cumhuriyeti ve Danimarka’da askerî mahkemeler tamamen kaldırılmış. Hollanda’da 1991’deki değişiklikle askerleri yargılama görevi sivil mahkemelere devredilmiş. Finlandiya’da askerî suçlar adliye mahkemelerinde özel statüde bir yargılamaya tabi tutuluyor. Polonya’da sivilleri yargılama görevinin askerî mahkemelerden alındığı tarih 1955.
Peki askerî mahkemenin bulunduğu ülkeler var mı?
Tabii ki var.
İngiltere, İspanya, İtalya, Yunanistan, Polonya ve İrlanda.
Ancak bu ülkelerde de askerî suç kapsamına girmeyen suçlar sivil mahkemelere gönderiliyor. Bu ülkelerin hiçbirinde ülkemizde olduğu gibi askerî yargıtay bulunmuyor.
Bunlar kıta Avrupa’sının gerçekleri.
Türkiye yargı tek’liği konusunda bir hamle yaptı.
Kaliteye el attı.
Çıtayı yükseltmeye kalktı.
Askeri mahkemelere yeni şekil veren yasayı gözden geçirme zamanının geçmekte olduğunu farketti..
Türkiye’nin yazgısına bakın ki, solcuların, sosyalistlerin, insan hakları savunucularının yapması gereken bir yargı reformunu, dinci dediğimiz, aşırı sağcı yaftasını vurduğumuz bir iktidar hayata geçiriyor ve yargıda evrensel normları yakalamak için hamle yapıyor.
Hamlesini sabaha karşı yaptığı için “Yangından mal mı kaçırıyorsun” muamelesiyle karşılaşıyor.
Klasik suçlama.
Tam da CHP ve aynı kabı kirletenlerin değişmez siyaseti.
Peki hükümetin, ya da AKP’nin yargıyı düze çıkarma amacı ve hedefi yanlış mı?
Doğru.
Dünyanın hiç bir yerinde olmayan çift başlı ve de askeri hiyerarşiyle işleyen bir yargı türü yok artık.
Model eskimiş, çağdaşlaşmanın gereği tüm ülkeler askeri yargıyı tarihin çöplüğüne fırlatmışlar.
Türkiye çöpe atmakla yanlış mı yapıyor?
Hayır.
Eeeee. Ne oldu da bu yasa Anayasa Mahkemesine götürülüyor.
a-Yasa sabaha karşı çıkarıldı.
b-Bu yasa, Anayasa’nın 143. maddesine aykırı.
Tamam bu yasa sabaha karşı çıkarılmamalıydı. Öğleden sonraki oturumda ele alınmalıydı. Gece ise uyunmalıydı. Uykulu uykulu yasa mı çıkar (!)
İkincisi, mademki yasa Anayasanın ilgili maddesine ters, o halde önce Anayasa değiştirilmeliydi.
Gelin şimdi şapkayı önümüze koyalım.
Bu Anayasa 1982’de yürürlüğe girdi, o yıldan bu yana değiştirilmek isteniyor. Parça parça değiştirildi ama olmadı. Kevgire döndü ama hala mebzul miktarda “faşo” maddeler var.
Geride kalan 27 yılı hoyratca harcadık.
Bir değil, iki defa düşünelim artık ve samimiyet testinden geçelim.
Askeri Anayasanın hem değişmesini istemiyorlar.
Hem yürürlükteki faşist Anayasaya sarılıyorlar.
Hem de dünyada örneği kalmayan 1982 Anayasasına aşkla bağlılar.
Hem kel, hem hodulluk tam da bu galiba.

1626670cookie-checkİyi şeyler oluyor amma….

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.