Bazen yaşamda olumsuz ve kötü bir durum ile karşılaştığımızda, artık bundan sonra her şey olumsuz ve kötü olacakmış gibi hissetmeye ve her olayı karanlık görmeye başlarız. Sonra da karamsarlık bizi kuşatır ve tüm yaşamımızı esir alır.
Derin acılarımız ve kurtulmayı başaramadığımız korkularımız olabilir. Hatta bazen başımıza gelen korkunç şeyler bizi çaresizliğin dipsiz kuyusuna sürükleyebilir. Ama unutmayalım ki, hayat; biz ne yaparsak yapalım, olumlu ya da olumsuz ne yaşarsak yaşayalım, eksik kalacak bir düştür. Onun için, hiç olmazsa gücümüz yettiğince bu eksik kalacak düşün önemli bir bölümünü iyimserlik içinde yaşayalım. Hatırlayalım, ancak iyimser olursak olumsuzlukların üstesinden gelme ve yarınımızı belirleme şansımız olabilir.
Bence, mutluluk, başarı ve yaşam sevinci adına bizi kötümserliğe sürükleyen düşünceler ile militanca mücadele etmeliyiz. Ancak ve ancak didindikçe ve büyük bir sabırla uğraştıkça kendimizi değiştirebilir, dönüştürebilir ve olumsuzlukların, başarısızlıkların üstesinden gelebiliriz. Ancak iyimser olursak zorluklar ile mücadele etme gücünü kendimizde bulabilir ve yaşamdan haz alabiliriz. Hele bir de sistemin mağdurları sınıfında iseniz, size çıkış yolunu ancak iyimserlik meşalesi gösterebilir.
Yaşamda, mutluluk ve huzur olduğu gibi engebeler, zorluklar ve olumsuzlukların da olduğu/olacağı da bir gerçek. Bir anlamda yaşam, zorluklar ve engebeler ile mücadele etmek demektir.
Öyleyse:
Hadi o zaman sen de, iyimserliğin sesine kulak ver, ayağa kalk, iyimserliğin koluna gir ve yaşam yolunda cesaret ile yürü!
