AKP’nin kontrolündeki belediyelerin içkiyi kısıtlama çabalarına ilişkin tartışmalar, AB çevrelerince yakından izleniyor. Bu çevrelerde içki ve sigaranın bir “Kopenhag Kriteri” olmadığı belirtilirken “Eğer gerçekten sınırlayıcı önlemler alınırsa önemli olan unsur, kamusal yaşama din açısından kural getirilmek istenip istenmediği” deniliyor.
AB çevrelerinde AKP belediyelerinin içkiyi kısıtlamak istedikleri haber ve yorumlar ilgi ile izleniyor. İçki ve sigara tüketimi ve bunlara yönelik kural ve sınırlamaların gelenekleri de ilgilendiren, “karmaşık” etik ve sosyal bir konu olduğu belirtiliyor.
KOPENHAG KRİTERLERİ İLE İLGİSİ YOK
Türkiye’de yaşanan gelişmelerin AB tarafından değerlendirilmesinin kolay olmadığı ifade edilirken çok kısa bir süre öncesine kadar AB ülkelerinden İngiltere’de gece saat 23’den sonra pub ve barlarda içki servisi yapılmadığına dikkat çekiliyor. Ayrıca AB ülkelerinde sigaraya sınırlamalar getirildiği ve kimsenin bu sınırlamaların “meşruluğunu” sorgulamadığı kaydediliyor.
AB çevrelerinde “Sigara ve içki tüketimi ile bu konudaki kamu müdahalesine ilişkin hiç bir Kopenhag kriteri yok. AB tarafından analize edilmesi zor. Eğer medyanın dile getirdiği kısıtlama girişimleri doğrulanırsa, önemli olan unsur, bunun gerisindeki tavır, yani kamusal yaşama din açısından kural getirilmek istenip istenmediği” değerlendirmeleri yapılıyor.
Bu bağlamda AB çevrelerinde sivil toplum rolü üzerinde de duruluyor. Üst düzey bir AB diplomatı da, “Eğer kısıtlamalar teyid edilirse, asıl tepkiyi sivil toplum göstermeli, tavır koymalı” şeklinde konuştu. (Hürriyet)
AÇIK GAZETE: İmajları kullanan basın yayın kuruluşlarının Açık Gazete imzasını silmemeleri önemle rica olunur.
