Yürüyen merdiven töreni

Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan Viyana’yı ziyaret etmiş. Çeşitli toplantılar yapmış, görüşmelerde bulunmuş. Bu görüşmelerde Türkiye’nin ekonomisinin çok iyi durumda olduğunu ve Avusturyalı işadamlarından korkmadan Türkiye’de yatırım yapmalarını istemiş. Avusturya sermayesi zaten yoğun bir şekilde Türkiye’de bulunmaktaymış, daha fazla yatırım beklemekteymiş Çağlayan. Zira Avusturya’nın yatırımları garanti altındaymış.

Çeşitli ikili görüşmelerden arta kalan vaktinde ise onuruna verilen yemeklerde bulunmuş. Tabii sadece görüşme ve yeme içme olacak değil ya, gelmişken Viyana’ya bir miras bırakalım demiş olacak ki Bakan Bey, bir de açılışa katılmış. Bu açılış yaklaşık 800 yataklı, 2500 insanın çalışmasını sağlayacak olan ve toplam 825 milyon Avro’ya mal olacak ve 2015 yılında bitecek hastane açılışı değildir. Bakan Çağlayan’ın Viyana kentinin caddelerinin birinde bir açılış törenine katılırken, aynı gün Viyana Belediye Başkanı tarafından hastanenin temeli atılmış. Bakanın sosyal demokrat belediye başkanı ile ilişkisi olsaydı, hastane temel atma törenine katılması daha hayırlı olurdu. Zira Avusturya’da yaşayan Türkler bakan beyin açılışını yapmış olacağı hastane hizmetlerinden daha fazla faydalanacaklardı.

Bakan Çağlayan, Viyana kentinin önemli alışveriş caddesi Mariahilfer’de yürüyen merdiven açılışını törenle yapmış. Mariahilfer ismi iki kelimeden oluşmuş birleşik bir isim. Maria ismi ile “Helfen” fiilinden türetilmiş bir cadde adı. „Helfen“ fiili yardım etmek anlamına gelmektedir, Maria ise Meryem isminin Almancasıdır. Rivayete göre Osmanlı’nın Viyana’yı kuşatması sırasında saraya acilen bir haber ulaştırılması gerekmektedir. Burada ne kadar Osmanlı diye yazdıysam da, Osmanlı Avusturyalıların tarih bilincinde hep Türk’tür. Osmanlı kavramı bulunmaz. Çağlayan’ın Yeni Osmanlıcı patronları alt ve üst kimlik tartışması ile Türk kavramının anlamını daraltırken ve hiç kullanmak istemezken Avusturyalı için Osmanlı sözcüğü yerine Türk kavramı kullanılır hep.

Hikâyemize geri dönecek olursak; haberci dört atın çekmiş olduğu bir at arabasıyla son hızla haberi ulaştırmak için yola çıkmıştır. Mariahilfer Caddesi’ne gelir, yolun ortasında şaha kalkmış atların çekmiş olduğu arabadan habersiz bir şekilde oynayan bir çocuk vardır. Haberci arabayı durdurmak istemez, zira haber çok önemlidir, acilen saraya ulaştırılması gerekir. Yolda oynayan çocuğun annesi, çocuğunu ve arabayı görür ve tehlikenin ne olduğunu bilerek yalvarır: “Maria hilf” (Meryem Ana yardım et). Çocuğunun arabanın altında kalmasını görmemek için anne başını iki avucunun arasına alır ve bir an gözlerini kapar. Arabanın hızla yola devam ettiğini bilen anne, kısa bir süre sonra gözlerini açar ve çocuğu saray habercisinin arabasının bırakmış olduğu tozun dumanın arasında her şeyden habersizce oyununa devam etmektedir. Meryem Ana yardım etmiştir. Bu öyküden dolayı da bu yolun adı Mariahilfer Caddesi olarak kalmıştır. Günümüzde Mariahilfer Caddesi boyunca küçüklü büyüklü satış mağazaları dizilidir ve kentte önemli bir alışveriş merkezi olarak hizmet vermektedir.

Bakan Çağlayan Türkiye’nin de yardımıyla olsa gerek, bu caddenin üzerinde bulunan bir alışveriş merkezinde yürüyen merdivenin açılışını yapmış. Bir alışveriş merkezinin, yürüyen merdivenin, tamir edilen otoyolun, bir süpermarketin hükümet görevlilerince törenlerle açılışına Viyanalı pek alışık değildir. Sadece kamuya ait hastane, okul ve toplu taşımacılık alanındaki işletmelerin açılışı o kentin belediye yetkililerince törenle açılır. Viyana gibi bir kentte yürüyen merdiven sayısını bilmek önemli olmasa gerek, zira her pasajda, metro girişinde, çıkışında ve iş merkezlerinde bulunmaktadır. Çağlayan’ın yürüyen merdivenin hizmete açılışını ilginç bulmuş olacak ki Viyana gazetelerinden birisi konuyu çok kısa olarak haber yapmış. Haber, hem de 800 yataklı hastanenin temel atma törenine ait haberin yayımlanmış olduğu sayfada okura sunulmuş. 2500 insanın istihdam edileceği hastanenin temel atma töreninde bir bakanın bile olmadığı, sadece Viyana Belediye Başkanı ve arkadaşlarının bulunduğu belirtilen haberin yanında, yürüyen merdivenin açılış haberi, haber başlığını da saydığımızda sadece 4 cümleden ibarettir. „Fıkra gibi“ haber, okuyanları hayli güldürmüştür. Ayrıca yürüyen merdivenin yürütülmesi töreni Avusturyalı politikacılar için de uyarıcı olmuştur. Biz neden böyle fırsatları değerlendirmiyoruz diye mutlaka kendilerine sormuşlardır. Gazete yürüyen merdivenin açılışını Türk bakanın yapmasının şaşkınlığını “Komik ama gerçek” sözcüklerinin devamında “Türk bakan yürüyen merdiven açtı” başlığı altında vermiş. “Alışveriş merkezlerinde yürüyen merdivenin bulunması doğaldır” dedikten sonra, özel bir kıyafet mağazasının yürüyen merdiveninin açılışı için “Türk bakan bile geldi, zira yürüyen merdiveni iki ülke ortak yaptı” diye şaşkınlığını belirtmiş gazete. Gazete, bakan beyin bir dernek açılışını yaptığını ve bir derneğin de yemeğine katıldığını öğrenmiş olsaydı, haberin biraz daha uzamasının dışında kimbilir daha neler düşünürlerdi!

___________________

* Bu yazı, Cumhuriyet Gazetesi’nin Pazar Yazıları sayfasında da yayımlandı. 
[email protected]

1598720cookie-checkYürüyen merdiven töreni

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.