Yunanlı Gazeteci Stelyo Berberakis’in, Yunanistan’da yayın yapan “Trakya’nın Sesi” gazetesinde bir röportajı var.
Selanik’in ‘ihtiyar delikanlı’ lakaplı Belediye Başkanı Yannis Butaris’le gerçekleştirilen bir röportaj bu.
Aynı gazeteye yazı yazmamıza rağmen yazık ki –orada- ilk kez okudum Berberakis’i. İyi ki de okumuşum, Yannis Butaris’i tanıdım bu sayede.
Hepimizin tanıması gerekiyor. Tanıması ve örnek alması.
Yannis Butaris, geçen ay gerçekleştirilen Yunanistan yerel seçimlerinden sonra adından en çok söz ettiren kişi olmuş. Çünkü Selanik’in fanatik milliyetçi metropoliti Anthimos’a rağmen Belediye Başkanı seçilmiş. Zira, Anthimos secimlerden bir iki gün once Butaris’e, “Ben bu kilisenin basında bulundukça sen asla belediye başkanı olmayacaksın” demiş!
Ekonomik krizin milliyetçiliğe irtifa kaybettirmesinden olsa gerek, Butaris seçimi kazanmış.
Atatürk’ün doğum yeri olan Selanik’in belediye başkanlığına seçilen Yannis Butaris, Atatürk’ün evinin çevresindeki sokağa (yeniden) adının verilmesi, Jön Türk anıtı gibi fikirlerle gelmiş. Yapmak istedikleri sağ kesimin sert tepkisini çekse de pek takmıyor.
Özgüven müthiş Butaris’te. İstanbul Belediyesi’ni örnek alıyor, çalışmalarını takip ediyor. Ancak en ses getirecek icraatı Atatürk’ün doğduğu sokağa ismini vermek ve ünlü Eleftheria (Özgürlük) meydanına Jön Türkler’in anıtını dikmek olacak. Adı, 6-7 Eylül olaylarına kadar “Mustafa Kemal Atatürk” olarak geçen sokağın isminin yeniden değiştirilerek, Türklerin mutlu edilmesi gerektiğini düşünüyor.
Berberakis’in, “Selanik’in kimliğini sergilemek adına, Jön Türk hareketini ya da Yahudi kimliğini ortaya çıkartmaya yönelik açıklamalarla, sert eleştirilere hedef oluyorsunuz” sorusuna şu yanıtı veriyor İhtiyar Delikanlı;
“ELEFTHERİA JÖN TÜRKLERİN MEKANIYDI”
“ Benim asıl amacım, sağa sola heykel dikmek değil. Amacım, örneğin 4 hatta 5 asır boyunca Selanik’e damgasını vuran Osmanlı kültürünü temsil eden sayısız eserleri ortaya çıkartmak. Biz nasıl İstanbul’a, İzmir’e, Sümela Manastırı’na giderek oradaki atalarımızdan kalan eserleri ziyaret edebiliyorsak, Türklerin de Selanik’e gelerek kendi atalarından kalan eserleri ziyaret etme hakkı var. Nazım Hikmet’in, Kemal Atatürk’ün bu kentte doğmuş olmaları, Jön Türk hareketinin burada başlamış olması göz ardı edilemez. Su arkamda gördüğünüz Eleftheria (Özgürlük) Meydanı otopark olmadan önce Jön Türklerin mekanıydı. Bu meydana bu adı Jön Türkler vermişti zaten. Ben simdi bu otoparkı yeraltına indirip meydanın tarihini, Selanik’te bir zamanlar Türklerin, Musevilerin çoğunlukta olduklarını anlatan plaketler, anıtlar dikmek istiyorum.”
“İSTANBUL’DA TARİH SERGİLENİYOR”
İstanbul Belediyesini örnek alıyor demiştik, bakın neler söylüyor bununla ilgili; “İstanbul’da toplu taşımacılık acısından beni en çok etkileyen denizdeki vapur seferleri. Bunun Selanik’te de uygulanması gerektiğine inanıyorum. İstanbul’da en çok takdir ettiğim ikinci şey, kentin kimliğinin ortaya çıkarılmış olmasıdır. Yani Ayasofya’sından tutun da Çırağan Sarayı’na ve hatta İstanbul hamamına kadar her şeyin ortaya çıkartılarak sergilenmesi. Özel de gitsem, belediye başkanı olarak da gitsem İstanbul Belediye Başkanıyla mutlaka görüşmek istiyorum.”
“HEDEF 300 BİN TÜRK TURİST”
Selanik’e daha fazla Türk turistin gelmesi için, uğraşıyor. Hedef de koymuş: “300 bin Türk turist”
Bununla ilgili olarak yaptığı çalışmaları ise şöyle özetliyor: “Belediyenin rolü, Selanik’e gelecek Türk turistlere kentin kapılarını ardına kadar açacak bütün turizm örgütlerini, otel ve şirketlerini harekete geçirmektir. Belediyenin başka bir rolü de Osmanlı olsun, Yunan olsun, bütün tarihi eserleri ortaya çıkartmak, müzelerine çeki düzen vermek, ortak kültür faaliyetlere özen göstermektir. Yani kısacası burayı ziyaret edecek Türklerin rahat etmesini, hoş vakit geçirmesini, farklı kültürleri yakından tanımasını sağlamaktır.”
Ne dersiniz, Butaris’e kulak vermek gerekmiyor mu?
