ANKARA’DA SALDIRILAR PROTESTO EDİLDİ
Beş örgütün çağrısıyla iş bırakan emekçiler Ankara’da da alana çıktı. Sağlıkçılar ve belediye emekçilerinin katılımının dikkat çektiği eylemde AKP Hükümeti’nin polis eliyle yürüttüğü saldırılar protesto edildi.
DİSK Genel-İş üyeleri iş bırakıp, Genel-İş Ankara Şube önünde toplandı. “Taşeron cumhuriyetini yıkacağız”, “Yasaksız sendika yasası”, “susma haykır, taşerona hayır” , İşsizlik yoksulluktur” yazılı önlükler giyen DİSK’liler, saldırıları protesto edip, hükümetin istifasını istedi.
DİSK Genel Başkanı Kani Beko’nun da katıldığı işçiler, davul zurnalarla halaylar çekti, tepkilerini sloganlarına yansıttı. İşçiler buradan toplanma yeri olan Kolej Meydanı’na yürüdü.
BAŞBAKAN HEDEF GÖSTERDİ!
Sağlıkçılar da acil servisler dışında iş bırakıp, beyaz önlükleriyle alana çıktı. SES, BES, ATO, TTB İbn-i Sina ve Numune hastanelerinden gelen hekimler ve sağlık emekçileri Hacettepe Hastanesi’nin bahçesinde buluştu. İbn-i Sina Hastanesi’nden gelenlere, Hacettepe Hastanesi girişinde bir grup “Tayyip’in askerleriyiz” diyerek sataştı. Sağlıkçıların tepki göstermesi üzerine grup, sağlık emekçisi, aynı zamanda İHD Ankara Şube yöneticisi Adnan Vural’ı darp etti. Vural başından hafif yaralandı.
Hastane bahçesinde toplanan emekçiler, pankart ve sloganları ile Hükümetin polis eliyle yürüttüğü saldırıları protesto etti. Ankara Tabip Odası (ATO) Başkanı Özden Şener burada yaptığı konuşmada miting konuşmalarına atıf yaparak Başbakan’ın ortamı sakinleştirmeyi değil, germeyi tercih ettiğini söyledi. Kendi yüzde 50’sinin kendisine oy vermeyen yüzde 50’den fazla olduğunu söylediğini belirten Şener, “Oysa bize göre özgürlükler ve adalet söz konusu olduğunda yüzde 99 bile yüzde 1’den büyük olamaz” dedi.
‘MADEM İLAÇ, O İLAÇLA VALİYİ TEDAVİ ETMEK İSTİYORUM’
Dün eylemlere katılan herkesin, 14-15 yaşındakilerin bile Başbakan’dan daha sorumlu davrandığını belirten Özden, “TOMA’lardaki suyun içine kimyasal doldurdular, yanmalar, yaralanmalar oldu. İstanbul valisi ‘ilaçlı su’ dedi. Madem ilaç, ben İstanbul Valisi’ni o ilaçlı suyla tedavi etmek istiyorum. Öyle bir kimyasal ki içindekini, dozunu, oranını kimse bilmiyor, zararlarını, etkilerini uygulayan memur da, emri veren amir de, vali de, İçişleri Bakanı da Başbakan da bilmiyor” diye konuştu.
‘SOKAKLAR GAZ KOKUYOR’
Özden, “Sokaklar gaz kokuyor, sokağa çıktığımızda gözlerimiz yaşarıyor, nefes alamıyoruz. Ama o koku bize her nefes alışta mücadelenin sürdüğünü belirten özgürlüğün kokusu” dedi.
Ankara Diş Hekimleri Odası Genel Sekreteri Helin Aras da haklı direnişlerine karşı hükümetin uyguladığı şiddetin karşısında meydanlarda olmaya devam edeceklerini söyledi.
Sağlıkçıların da Kolej Meydanı’na gelmesinin ardından Kızılay’a doğru yürüyüşe geçildi.
Mithatpaşa köprüsü altında toma ve akreplerle barikat oluşturan polis yürüyüşe izin vermedi. Ara sokaklar da toma ve akreplerle barikatlar oluşturdu.
Polisin yürüyüşe izin vermemesi üzerine açıklama burada yapıldı, KESK Ankara Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Mevlüt Çakmak, polisin 20 gündür devam eden şiddetine karşı sokağa çıktıklarını söyledi. Mücadelenin bundan sonra işyerlerinde, ekonomik ve özlük talepleriyle birleşerek süreceğini belirten Çakmak, halkı da desteğe çağırdı.
‘MÜCADELE SÜRECEK’
Saygı duruşu çağrısı yapan ve ölenleri anan DİSK Genel Başkanı Kani Beko a Başbakan ve Hükümet’i Taksim Platformu’nun taleplerini yerine getirmeye çağırdı.
KESK Genel Başkanı Lami Özgen de İçişleri Bakanı’nın grevin hukuki olmadığı yönündeki sözlerine tepki göstererek, 23 yıldır grev yaptıklarını hatırlattı. Özgen gerekirse yine grev yapacaklarını ifade etti.
TMMOB Başkanı Mehmet Soğancı ise direnmenin güzelliğini Tekel işçilerinden öğrendiklerini ifade etti, Taksim direnişine selam gönderdi.
TDH Başkanı artık hukuksuzluğa karşı meydanlarda hep beraber mücadeleye devam edeceklerini dile getirdi. Siyasi partiler, emek ve demokrasi güçlerinin de destek verdiği etkinlik oturma eylemi ve çekilen halayların ardından sona erdi.
‘AKP DESPOTLUĞU DURDURULMALI’
İstanbul Tıp Fakültesinde çalışan sağlık emekçileri, Taksim’de yaşanan polis saldırısına karşı iş bıraktı. Sabah saatlerinden itibaren iş başı yapmayarak, Monoblok önünde bir araya gelen sağlıkçılar hastane içinde yürüyüş yaptı. Yürüyüş boyunca hasta ve hasta yakınları da alkışlarla destek verdi.
Yürüyüşün ardından tekrar Monoblok önünde toplanan sağlıkçılar, polis saldırısında yaşamını yitirenler için bir dakikalık saygı duruşu yaptı. Saygı duruşunun ardından konuşan İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Taner Gören, sokağa çıkan insanların tek taleplerinin özgürlük, barış ve insanca bir yaşam olduğuna vurgu yaptı. Buna karşın hükümetin ileri demokrasiden bahsederken özgürlük isteyen binlerce insana biber gazı, plastik mermiyle saldırdığını belirten Gören, hükümete bu tavrından vazgeçme çağrısı yaptı. Tüm sağlık emekçileri adına ortak açıklama yapan SES Aksaray Şube Başkanı Ersoy Adıgüzel de, yaşanan saldırılarda binlerce kişinin yaralandığını, revirlerin dağıtıldığını, sağlık emekçilerinin aralarında olduğu yüzlerce kişinin gözaltına alındığını söyleyerek, “Bu acımasız polis şiddeti bizzat Başbakan tarafından miting meydanlarında verilen talimatlarla gerçekleştirildi. Emek ve meslek örgütleri olarak AKP iktidarının despotik rejim oluşturma yönündeki bu saldırganlığının durdurulmasını bugünün en yakıcı demokratik görevi olduğu kanısındayız” diye konuştu.
GÖZALTILAR SERBEST BIRAKILSIN
Cerrahpaşa Tıp Fakültesinde iş bırakan sağlık emekçileri de, “Gözaltılar serbest bırakılsın”, “Faşizme karşı omuz omuza” sloganlarıyla hastane bahçesinde yürüyüş yaptı. Yürüyüşün ardından sağlık emekçileri adına ortak açıklama yapan SES Aksaray Şubesi İş Yeri Temsilcisi Aydın Erol, AKP’nin baskıcı politikalarına karşı direnişi sürdüreceklerini ifade etti. Polis saldırısında görevini yapan avukat ve doktorların gözaltına alınmasının kabul edilemez olduğunu ekleyen Erol, gözaltına alınanların derhal serbest bırakılmasını istedi.
İZMİR’DE ÖZGÜRLÜK VE SAYGI TALEP EDİLDİ
Sabah saatlerinde işyerlerine grev pankartları asan binlerce emekçi meydanlara çıktı. Tepecik Hastanesi’nde açıklama, Yeşilyurt Hastanesi’nde oturma eylemi yapılırken, Karşıyaka, Şirinyer, Yamanlar Vergi Dairelerinde, SGK Rant Tesislerinde iş bırakıldı.
Eğitim İş kolunda, liselerde yıl sonu kurulları, ilköğretimlerde eğitim seminerleri ve değerlendirme toplantıları yapılırken eğitim emekçileri Hükümet’in saldırılarına dikkat çekerek grev çağrısı yaptı ve toplantıları terk etti.
Karşıyaka’da Eğitim Sen, BES, Tüm Bel Sen üyeleri Belediye önünde toplandı. Yaklaşık 1000 kişilik grup iskeleye yürüdü.
DİSK’e bağlı sendikaların üyeleri 12.00’den itibaren işyerlerinden ayrılarak Basmane Meydanı’na geldi. Bütün ilçelerden ve merkezdeki işyerlerinden binlerce kamu emekçisi ve işçi Basmane Meydanı’nda toplanarak buradan Konak’a yürüdü.
HABERİN DEVAMINI EVRENSEL’DEN OKUMAK İÇİN LÜTFEN TIKLAYINIZ
