Yüzleşme…

Tanrıların yeryüzüne inmesi, peygamberler aracılığı ile yeryüzündeki canlılarla iletişim kurması ile evrende gerçeklik kavramı büyük bir değişim göstermiştir. Gözle görünen gerçeklik yanında, gönül gözü ile görülende eklenmiştir. Bir de kafaların içinde oluşturulan gerçeklik vardır ki, bu da eğitim ile olur.

Bugün üç gerçeklik dışında gerçeklikler ile de tanışıyoruz, çünkü gerçek olarak algılananlar kişiden kişiye değiştiği gibi, çağdan çağa, coğrafyadan coğrafyaya değişimler göstermektedir. Gerçekler, doğrular olarak algılanır. Doğru dediğimiz gerçektir!

Bizim doğrularımızı belirleyenler yaşadıklarımızdır, yani geçmiş birikimlerimizdir. Geçmiş birikimlerin oluşturmuş olduğu dünyaya bakışımızdır. Gerçek olarak gördüklerimiz, birikimlerin sonucunda oluşan imgelerdir. İmgelere verdiğimiz veya yüklediğimiz anlamlardır.

Bugün, dünya üzerinde milyonlarca doğru vardır, fakat tek tanrılı dinler kendi doğrularını tüm evrene kabul ettirmek için seferler düzenlemiştir, başarılıda olmuştur ama bu başarı bir süre sonra yıkılmak ile karşı karşıya kalmıştır. Onları yaratmış olduğu tek doğrular, büyük bir coğrafyayı ve insanları etkilemeye devam ediyor. Bu coğrafyalarda yaşayanların, dünyaya bakış açısında üç doğru yer elde eder, bir inançları yönünde bakış açısı ve o bakış açısı içinde de değişik doğrular vardır. İki, gözle görünen doğrular ve de üçüncüsü kendi doğruları. Bu doğruların oluşturmuş olduğu gerçeklik içinde ise, insan, yaşadığı toplumun genel kabul gören doğrularını (gerçekliliklerini) kabul ederek hareket eder.

Ayan Hirsi Ali, Kafir adlı kitabında bu doğruların yaratmış olduğu çatışmaları gözler önüne serer. Doğduğu, büyüdüğü ve gençliğini yaşadığı yerlerden, yeni bir dünyaya göçü ve orada karşılaşmış olduğu doğruların çatışmasını bizim gözümüzün içine sokar bu çalışmasında. Doğruların ve çatışmanın içindedir, çatışmanın içine davet eder ve bizi düşünmediğimiz alanlarda düşünmeye çağırır. Yüzleşmektir, doğrular ile. Yüzleşirken, geçmişin huzurunun aslında bir çatışmayı beslediğini hissettirir. Huzur kelimesinin birileri için ne anlama geldiğini, diğerleri için ise ölüm anlamına geldiğini tüm çıplaklığı ile haykırır.

Kitap, Theo van Gogh’un öldürülmesi ve sonrasında yaşanan güvenlik duvarı içinde hissedilen duygular ile bizi yaşadığımız ana davet eder.

Bugün yaşadığımız ve bizim için gerçekler olarak yansıyanlar nelerdir? Tek kutsal doğruların yerlerini başka tekler almaya başlamıştır. Bu doğrular bizim günlük yaşantımıza nasıl bir yansıması vardır? Global olarak tüm dünyaya yansıyan ve ekranlar aracılığı ile evimize kadar giren bu yeni doğrular, bizim geçmiş birikimimizi yok ettiğini ve yerine balon köpükleri bıraktığını hissediyor muyuz? Balonların tek tek söndüğü bu kriz ortamında bizler, olaylar karşısında neye göre tepki veriyoruz? Tepkimiz, daha çok tüketim mi? Tüketim yapacak birikimiz yoksa ne yapmaktayız? Bir çöküntü ve bu çöküntüye karşı verilmiş olan kişisel doğrularımız çerçevesi içinde neredeyiz? Binlerce soru her yüzleşme sonucunda ortaya çıkar.

Kâfir adını alan bu kitap bir yüzleşmeye davet ediyor. Bu davetin sonucu, kitap bittiğinde size ne gibi iz bıraktığı ile ilgilidir. Her yüzleşme, bir iz bırakır, bu kitapta sizi başka gerçekler ile yüzleştirecek ve sizin gerçekleriniz ve doğrularınız içinde bir çatlamaya yol açacak mıdır? Bu sorunun yanıtını okuduktan sonra siz karar verin!

Kafir, Ayan Hirsi Ali, Altın Kitaplar, İstanbul 2008
Theo Van Gogh filmini http://www.youtube.com/watch?v=nbwZIjxTEU8 izleyebilirsiniz.


—————————
http://www.cemoezkan.de
http://cemoezkan.blogcu.com

1584610cookie-checkYüzleşme…

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.