Zamanımızın değerini bilmiyoruz

Zamanın geri gelmeyeceğini bile bile böyle yapılması tuhaf. Zamanın heba edilmesinin zararlı dolduğunun da farkındadır.
İnsanın kaybettiği zamanı tekrar sahip olamayacağı nimetlerin en önemlisidir. Yitirdiğimiz kaybettiğimiz varlıklarımızı tekrar elde edebiliriz.
Zaman böyle değil işte. Onu tekrar elde etme şansımız yoktur. Zamanın olduğunda kıymetini bilmemiz gerekirken, zamanın kıymetini bilmiyoruz. Bu gidişle bilmemizde zor görünüyor.
Önce büyüklerimizin zamanı etkili kullanabilme konusunda bilgili olması gerekiyor. Büyükler zamanı evde, işte, yolda, randevu saatinde sorumsuzca tüketince küçüklerimizde büyüklerine uyuyor. Onlarda büyüklerine uyarak zamanlarını heba ediyorlar. Genç nesle diyecek sözümüz olsa da diyemiyoruz.
Çünkü başta suç bizim olduğundan.
Önce evde ki büyüklerimiz zamanının önemini bilmeli ki sonra çocuklarımıza anlatabilelim. Belki zaman en son heder edilecek nimetlerdendir ama işte gel gör ki, bizim ilk heder ettiğimiz nimet zamandır.
İşimize zamanında gitmesek verim elde edemeyiz. Verim elde edebilmek için zamana riayet şart. Zaman değirmendir. Değirmen çalışmaya başladığında tahılı öğütür.
Zaman değirmeni hiç durmaz ki, o zaman sürekli öğütüyor demektir. Şöyle etrafımıza bakalım, uzaklara gitmeyelim.
Öğrencilerimiz ders çalışması gerekirken, dersin dışında olan yerlere gidiyorlar. Elbette çocuklar sosyal yaşantının içinde olmalıdır.
Sosyal olmalı derken tamamen asli vazifesini de ihmal etmeden yapmalıdır. Sosyal hayatta bulunduğunda ya da etkinliklere katıldığında performansta düşüş varsa gerekli tedbir alınmalıdır.
Zamanında kazancının olmadığı yeri terk etmesi sağlanmalıdır.
Zamanımızın değerini o kadar hor görüyoruz ki, cep telefonu çıkmasından itibaren belki en çok zamanımızı cep telefonuyla konuşmakla geçiriyoruz.
Zamanını değerlendirme adına cep telefonunu kullanma dense gençlerimize, hemen celallenirler. Neden bırakıyorum?
Arkadaşlarım arayacak derler bin bir türlü mazeret üretirler.
Zamanın kıymetini bilemeyen kişinin üretici olmasını düşünmeyiz. Zamanını değerlendirmeyen kişilerin bulunduğu kişilerin sıkıntısı hiç bitmez.
Zamanında iş yapmadığımızda sıkıştığımız an yaparsak işimizi birçok mesele çıkabiliyor. Üç gün önce zamanımızın olmasına rağmen hazırlık yapmayız.
Olması gereken işin zamanı gelince aceleden ne yaptığını bilmeden işine girişir. Görünürde iş bitmiştir.
İş sona ermiştir. İşin kalitesi de önemli değil mi? Acele olan işin kalitesini anlatmaya lüzum yok. Her bir tarafı eksik kaldığını bitti zannettiğimizde işin içine sakin kafayla girince anlarız.
Bariz hatayı nasıl yapmışım gözden kaçırmışım diye bir de hayıflanırız.
Zaten hata yapmamak tuhaf kaçardı. Son anda yapılan işlerin tad vermediğini bilmeyenimiz yoktur.
Her başarısızlığın altında yatan birinci sebep zamanımızı etkili kullanma becerisinden uzak olmamızdandır. Niçin başarısız diye sorunca en kestirme cevap bu olsa gerekir.
Hala zamanımızın değerini takdir etme yeteneğini kazanamadıysak ömrümüze yazık ediyoruz demektir. Yirmi dört saatin hiçbir zaman, yirmi dört saat bir dakika olmadı dünya yaratılalıdan beri ancak aynı zaman dilimini boş yere harcayanlar pişman olmuşlardır.
Zamanımızın çoğunu nerede geçirdiğimizi hiç hesap ettik mi? Zaman nimetinin değeri ölçüsünde şükretmemiz gerekir.

739830cookie-checkZamanımızın değerini bilmiyoruz

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.