İNGİLTERE… Zeren abinin ardından…

Toplumun abisi “Zeren Safa”yi ne yazık ki en verimli döneminde geçen perşembe yitirdik. Zeren abimizle pazartesi Süleymaniye Camii’deki törende vedalaşacağız, salı da doğum yeri Lefkoşa’da babasının adına yapılan İsmail Safa Cami’deki tören sonrasında toprağa verilecek…

Zeren abiyle kısa süre önce özel röportaj yapmış uzun uzadıya kendi yaşamı ve Londra’daki mücadelesini konuşmuştuk…

Ailesiyle birlikte 1957’de henüz 11’inde geldiği Londra’dan günümüze 60 yıllık toplum tarihinin en ön saflardaki tanıklarındandı. Savaş sonrası Kıbrıs’daki kıtlığı, Londra’ya ilk gelen toplum üyelerinin tutunma mücadelesi, sonrasında toplumun büyüyerek kurumlarını oluşturmasını birebir yaşayan birisiydi.

Toplumdaki ilk diplomalı muhasebecilerden olan Zeren abi, Olay Gazetesi’nin sahibi Nural Ezel de aralarında olmak üzere pek çok tanınmış muhasebeciyi yetiştirmişti.

Karınca yuvasını andıran Caledonian Road’daki muhasebe bürosuna uğradığımda üst kattaki masasında yakın gözlüğünün üstünden bakarak o sıcak yumuşak sesiyle yanına çağırırdı.

Zeren abi Londra’da tanıdığım en çalışkan toplum üyelerinden birisiydi. Çok yoğun olduğu için sohbet ziyaretlerini pazar günlerine saklardı. “Eğer bir pazar işyerine gelememişsem bilki o gün hastayım” demişti…

Faruk Eskioğlu’nun kamerasından Zeren Safa ve kızı Deniz (2011)
Faruk Eskioğlu’nun kamerasından Zeren Safa ve kızı Deniz (2011)

Zeren abi gizli bir yardımseverdi. Çevresinde darda olanlara el uzatırdı. Yardımlarından söz edilmesinden de hiç hoşlanmazdı.

Bir başka özelliği de boş konuşma ve lafın gevelenmesini hiç sevmez, hemen açıkca konuya gelinmesini isterdi.

Türkiye ve Kıbrıs sevdalısıydı… Türkiye ve Kıbrıs’ın “doğru” tanınması ve tanıtılmasını isterdi. Forum UK’in Türk Festivali düzenlediği günlerde o organizasyonda orkestra şeflerinden olmasına karşın kan ter içinde karpuz satması hâlâ gözümün önünde.  İnsana ve demokrasiye saygılı her görüşü dinlerdi. İyi bir demokrattı.

Toplumda yeni girişimleri ve yeni girişimcileri destekler, elinden geldiğince davetlere de katılırdı. Açık Gazete’nin ilk gecesi ve Yemek Kulübü’nün açılışlarını onurlandırmıştı.

Zeren abinin bir diğer inceliği de eş ve dostun acılarını mutlaka paylaşmasıydı. Geçen yıl yitirdiğimiz bir başka değer Kadri abinin (Sökmen) anmasına bastonuyla gelmişti. Temmuz başında da Nural Ezel Bey’in sevgili annesi Ayşe Kamran Ezel Hanım’ın camideki cenaze törenine iyi olmamasına karşın katılmıştı.

Zeren abiyi yitirdiğimiz haberini telefonda paylaşan dostlarımın çoğu ahizenin öbür ucunda ağlıyordu. Zeren abi gittiği heryere güneşini götürdü, sevgi verdi ve hakettiği karşılığı da bolca aldı.

Bir karanlıktan gelip diğerine giderken soluduğumuz bu ışıkta, tanıdığım en iyi insanlar arasındaydı Zeren abi…

Kaybımız gerçekten çok büyük dostlar… Hepimizin başı sağolsun… Zeren abinin sevgili eşi meslektaşım Mihrişah Safa ve çocukları Emre ve Deniz’in acılarını yürekten paylaşıyorum.

2009950cookie-checkİNGİLTERE… Zeren abinin ardından…
Önceki haberEn iyi 50 British
Sonraki haberErdoğan: Dünyanın hiçbir ülkesi FETÖ için güvenli sığınak değildir
FARUK ESKİOĞLU
Faruk Eskioğlu, (1958, Akşehir) gazeteci ve yazar. 1985'ten bu yana yaşadığı Londra'dan Türkiye'deki ulusal medyaya yönelik muhabirlik, temsilcilik yaptı. Londra'da yayınlanan Türkçe toplum gazetelerinde çalıştı ve bazı gazetelerin kuruluşunda yer aldı. Halen sosyolojik değeri olan haber ve araştırmalara ağırlık veren yazar, halen 2004'te kurduğu Açık Gazete'yi (acikgazete.com) yönetiyor ve köşe yazarlığını sürdürüyor.Eskioğlu, 13'üncü yüzyılın sonunda Horasan'dan Akşehir Maruf köyüne yerleşerek tekke kuran Hasan Paşa soyundan geliyor. Hasan Paşa'nın oğlu Şeyh Hacı İbrahim Veli Sultan'ın "Mülk Allahındır" felsefesiyle Anadolu'da bir ilk sayılan kendine adına kurduğu yoksullara yardım vakfı ise halen faaliyettetir.Eskioğlu, ilk ve orta öğrenimini Akşehir'de tamamladıktan sonra 1979’da AİTİA Gazetecilik ve Halkla İlişkiler Yüksek Okulu’nu bitirdi. 1984’te Gazi Üniversitesi Ekonomi Fakültesi’nde "master" yaptı. THA’da gazeteciliğe başladı. Aralık 1985’te kendi deyimiyle "siyasi sürgün" olarak geldiği Londra’da ilk 2 yıl baba mesleği kasaplık yaptı. İngilizce öğrendikten sonra medya okudu. Uzun yıllar Nokta dergisi İngiltere Temsilciliği, Hürriyet Londra bürosunda habercilik yaptı. Gazeteciliğin yanısıra 1986-98 arasında grafiker tasarımcı olarak çalıştı. Ayrıca pek çok siyasi afiş ve logo tasarladı.1998’de Türkiye’ye döndü. Hürriyet Gazetesi Ekonomi Servisi’nde haberci ve star.com.tr’de ekonomi editörü olarak görev yaptı. “Basında etik ve toplam kalite yönetimi” üzerine araştırmalar yaptı, bu konudaki konferans ve panellere katıldı.Türkiye’deki 2001 ekonomi krizinde Londra’ya dönerek grafiker tasarımcılık ve gazeteciliği sürdürdü. Toplum gazetelerinden Olay’da genel yayın yönetmenliği yaptı. Londra’da ilk Türkçe internet gazetesini çıkardı ve toplum gazetelerine ilk ajans hizmeti sundu. 2004’te dünya haberleri veren acikgazete.com’u kurdu. İki ayrı toplum gazetesini yayına hazırladı. Türkiye’deki bazı tv kanallarına haber geçti, uzun süre Akşam Londra Temsilciliği’ni üstlendi.Londra'da 2004’te "İçimizden Birisi: Vanunu" başlıklı bir kısa film çekti. Londra'daki toplumu anlatması açısından bir ilk sayılan "Aşkolsun! Adı Aşkolsun" başlıklı belgesel romanı 2007’de Türkiye’de yayımlandı. Türkiye'den 150 ve Kıbrıs'tan 100 yıllık İngiltere'ye göçün anlatıldığı 3 ciltlik "Londra'da Bizim'Kiler" başlıklı araştırması 2019 sonunda çıktı. Eskioğlu’nun Su ve Defne (2004) adlı ikiz kızları bulunuyor.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.