Zeren abiyi yitirdik…

FARUK ESKİOĞLU – Toplumunsal çalışmalarıyla tanınan ve toplumun ilk muhasebecilerinden olan Kıbrıs kökenli Zeren Safa (71), 15 Eylül Perşembe akşamı 23.10’da, tedavi gördüğü Harley Street Clinic’de yaşamını yitirdi.

Safa’nın gazeteci eşi Mihrişan Safa, cenazenin 19 Eylül saat 14’de Londra’daki Süleymaniye Cami’de, 20 Eylül’de de merhumun doğum yeri Lefkoşa’da İsmail Safa Cami’de törenler yapılacağı ve Lefkoşa mezarlığında toprağa verileceğini söyledi.

Ailesi adına açıklama yapan eşi Mihrişah Safa, hastalığı süresince mümkün olduğu kadar normal yaşamaya çalışan, işini ihmal etmeyen eşinin, huzur içinde hayata veda ettiğini belirterek şunları aktardı:

“Kanser ne yazık ki her aileyi etkiliyor… Bize 18 ay birlikte olmak, zamanımızı değerli geçirmek, aile olarak bu uzun, yorucu süreçte birbirimize destek olmak, sevgiyle sarılmak ve veda etmek olanağını sağladı. Sağlığın ne kadar önemli olduğunu bir kere daha hatırlattı.

Aldığımız her nefesin kıymetini bilerek, kaliteli yaşayalım, zamanımızı iyi değerlendirelim…

Eşime hastalığı boyunca destek veren, yanında olan başta ofis arkadaşları olmak üzere herkese teşekkür ediyoruz.

Acımız büyük, ailemizin direğini, canım kadar sevdiğim eşimi, mükemmel bir babayı, çocuklarım çok sevip, saydıkları babalarını kaybettiler.

Başımız sağolsun, mekanı cennet olsun. Nurlar içinde uyusun. Şimdi anne ve babasını yanında…“

Emre Zeren ve Deniz isimli çocukları bulunan Zeren Safa, Kıbrıslı işadamı Ali Özmen Safa’nın ve Nazik Hakkı isimli kardeşleri bulunuyor. Turkish Forum UK’in uzun yıllardır başkanı olan Safa, toplumsal çalışmalarının yanısıra yardımseverliği ile de tanınıyordu.

İLK DİPLOMALI MUHASEBECİYDİ

Zeren Safa, toplumun ilk muhasebe ve mali müşaviriydi… Toplumun yarım asırlık tarihinin en yakın tanıklarından olan Safa, işi gereği toplumun ekonomi fotoğrafını da en iyi çekenler arasındaydı. Forum UK’in başkanlığını uzun süre sürdüren işadamı; güleryüzü, hoşsohbeti ve (anılmasından pek hoşlanmasa da) yardımseverliği ile de tanınıyordu…

Safa’nın sağlığında yaptığımız görüşme sonrasında kaleme aldığımız yazı aynen şöyle:

“Safa 1945’de Lefkoşa’da 3 kardeşin en büyüğü olarak doğmuş. Annesi Vedia ve babası İsmail Safa öğretmendir. Safa çocukluk yıllarını “Harp çocuğuyum. Kıtlık vardı. Buna rağmen rahat ve başarılı bir öğrencilik yaşamım oldu. Okumaya çok meraklıydım” diye anlatıyor. Sosyal Yardım Dairesi’nde memur olarak çalışmaya başlayan babasının görevi gereği adada farklı şehirlerdeki okullara gider. Babası 1957’de İngiltere’ye staja geldiğinde adanın en iyi okulu sayılan “Lefkoya İngiliz Okulu” nu kazanır. Babası stajdan döndüğünde de aile Lefke’den Lefkoşa’ya taşınır.

Baba İsmail Safa bu kez 1963’de Kıbrıs Cumhuriyeti Londra Başkonsolosluğu’nda görevli olarak atanınca Londra yaşamı başlar. Aynı yılın Aralık ayında Kıbrıs’ta EOKA’nın kanlı saldırıları başlar. 1964’ün başında babası işten çıkarılır ve kısa bir işsizlik dönemi sonrasında Southwark Belediyesi Sosyal Yardım Dairesi’nde işe başlar. Safa o yılları şöyle anlatıyor:

“1965’e kadar Kıbrıs’tan Londra’ya gelenlerin çoğu iş arayanlardı. İlk gelenler Güney Londra’da yerleşiyor ve çoğu Yahudi’lerin elinde olan tekstil atölyelerinde çalışıyorlardı. Bir de bizimkilerin çalıştığı büyük bir bisküvi fabrikası vardı ki ‘Piskot fabrikasında işlerim’ derlerdi.”

“Londra’ya gelmeden önce Lefkoya İngiliz Okulu’nu henüz bitirmemiştim fakat bütün ‘A level’lerimi tamamlamıştım” diyen Safa, 1963’te muhasebe eğitimi almaya saşlar, aynı zamanda da Yahudi bir patronun yanında staja başlar. Geceleri de mesleği ile ilgili farklı destek kursları da alır ve 1967’de bütün sınavları başarıyla vererek toplumun ilk muhasebecisi olur. 17 Ekim 1967’de de Holborn’da küçük bir ofiste Msteven & Co adıyla kendi şirketini kurar… Safa o günleri şöyle anlatıyor:

“O yıllarda Londra’da okumak isteyene çok fırsat vardı. Londra’da kitapları gördüğümde gözlerim yaşarmıştı çünkü Kıbrıs’ta kaynak bulmak çok zordu ve British Council Kütüphanesi’nde kitap okuyabilmek için sıraya girerdik. Ben mesleğe atıldığımda toplum üyeleri ‘muhasebe nedir?’ bilmiyorlardı. Toplum nüfusu dolayısıyla esnaf sayısı da çok azdı. İlk müşterilerimin çoğu İngilizler oldu. O dönemde İkinci Dünya Savaşı’na katılmış askerler emeklilik paralarıyla câfe işine giriyordu. Çoğu Kıbrıs kökenli olan Türkler ise ‘workman câfe’ açıyor ya da çoğu Yahudi patronların sahibi olduğu Oldgate ve Commercial Road’daki fason üretim yapan atölyelerde işçilik yapıyordu.”

1975’den sonra Yahudi patronların konfeksiyonda üreticilikten tüccarlığa geçmesiyle boşluğu Kıbrıs kökenli Türk ve Rumların doldurduğunu anlatan Safa, “Kendi işini kuran Türkler çoğalınca haliyle bizim işler de arttı. Şimdi çoğunun kendi muhasebe şirketi olan Türk elemanlarla kadroyu genişlettim” diyor.

1977’de müşteri portföyüne Hürriyet Londra’yı da katan Safa, çok iyi arkadaş olduğu Hürriyet muhabiri Faruk Zabcı ile “keyif işiydi” diye tanımladığı ortak konser organizasyonu da yapmaya başlar. Kurdukları Dream Star Ltd ile Türkiye’nin önemli sanatçıları Bülent Ersoy, Ajda Pekkan, Gönül Yazar ve Emel Sayın gibi önemli sanatçıları merkez Londra’daki Palladium gibi önemli konser salonlarında toplum üyeleriyle buluştururlar.

1982’de Hürriyet muhabiri Mihrişah Hanım ile tanışan Safa 6 haftada nişanlanır ve 6 ay içinde de evlenir.

İş yaşamındaki başarısı kadar sosyal çalışmalarda da adını duyuran Safa, 2002’de Turkish Forum UK’in kurucu üyesi ve 2010’dan bu yana da başkanıdır. Safa, Turkish Forum UK’in amacını, “İngiltere’de yaşayan Türkleri sosyal, ekonomik ve eğitim alanında desteklemek, Avrupa’nın diğer ülkelerinde yaşayan toplum üyeleriyle bağ kurmak, bilinç yükseltici ve eğitici paneller düzenlemek” diye açıklıyor.

Turkish Forum UK, ilk açık hava Türk Festivali’ni ‘Turkish Fest’ 2004’de Thames kıyısında Londra’nın sanat merkezi South Bank’ta düzenledi. Safa, geleneksel olarak her yıl eylülün ilk haftasonu düzenlenen ve yüzbinin üzerinde ziyaretçi çekmeyi başaran Festival’in “İngilizlerin gözündeki Türk kültürünü pub’tan sonra yenilen kebabın ötesine taşımak” amacında olduğunu söylüyor.

Safa, 2012 Haziran’ında Ankara’da toplanan “Yurtdışında Yaşayan Vatandaşlar Sivil Toplum Kuruluşları” buluşmasında Londra’dan giden 18 temsilci arasında eşiyle birlikte yer aldı.

Toplumdaki en eski muhasebeci olarak toplum ekonomisini küçük esnaflardan oluştuğunu belirten Safa’ya göre; İngiletre’de henüz Almanya’daki gibi kurumsallaşmış büyük şirketler yaratılamadı fakat sistemi iyi bilen, eğitimli ikinci kuşağın son 10 yıldır yaptığı atılımlar umut verici…

Emre (1984), Deniz (1986) adlı iki çocuğu olan Safa gençlere çok çalışmalarını ve bilgi çağı ve teknolojik gelişimin gerisinde kalmamalarını öğütlüyor. Safa, genç yaşına karşın yarım asırlık tarihinin içimizdeki “en çalışkan ve en yardımsever” canlı tanığı…

AÇIK GAZETE: Zeren abimizi yitirmenin üzüntüsü içindeyiz. Londra’daki toplum için büyük bir kayıp. Ailesine metanet diliyor acısını paylaşıyoruz. Hepimizin başı sağolsun…

Zeren Safa vefat ilanı
Zeren Safa vefat ilanı
2009190cookie-checkZeren abiyi yitirdik…

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.