Zeytinliklerdeki taş ocağı katliamı böyle belgelendi!

YUSUF YAVUZ / AÇIK GAZETE – Tarım ve Orman Bakanlığı yetkilileri maden ruhsatı verilen alanlardaki zeytinlikleri neden görmüyor?

Mermer ve taş ocaklarının tarım arazileri ve zeytinliklere verdiği zararlar üretimi olumsuz yönde etkilerken bu alanları korumakla yükümlü kamu görevlilerini zora sokacak bir adım atıldı. Antalya’daki tarım arazilerinin korunması için uzun süredir çalışmalar yürüten Yusuf Bölük, ilgili yasalara göre izin verilmemesi gereken zeytinlik alanlarda verilen maden ruhsatlarını tek tek belgeledi Serik ve Kaş ilçelerinde ruhsat verilen çok sayıda mermer, taş ve kum ocağının zeytinlik arazilerin içinde bulunduğunu ortaya çıkaran Bölük, Antalya Valiliği’ne yaptığı başvuruyla, zeytincilikle ilgili kanuna aykırı şekilde verilen maden ruhsatlarının iptal edilmesini ve sorumlular hakkında idari ve adli soruşturma açılmasını talep etti.

Türkiye zeytin üretiminde dünyanın önde gelen ülkeleri arasında yer alıyor. Anavatanı Türkiye’nin de içinde bulunduğu topraklar olan zeytin ağacı, binlerce yıldır önemli bir yaşam ve kültür kaynağı olarak saygı görüp korunuyor. Türkiye’de son yıllarda zeytin ve zeytinyağı üretiminde dünyada ilk sıralara gelebilmek için çeşitli adımlar atıyor. Ancak zeytinlikler konusunda yapılan akıl almaz hatalar, Türkiye’nin en avantajlı olduğu tarımsal ürünlerden biri olan zeytinde telafisi mümkün olmayan zararlara yol açıyor.

TÜRKİYE’NİN ZEYTİNLİKLERİ VAHŞİ MADENCİLİĞE KURBAN EDİLİYOR

Bu hataların başında ise mermer ve taş ocakları gibi vahşi madencilik uygulamaları uğruna yapılan zeytin ağacı katliamı geliyor. Mermer rezervinin yoğun olduğu Akdeniz ve Ege bölgeleri, aynı zamanda Türkiye’nin en önemli zeytincilik merkezleri. Ancak mermer ve taş ocakları için verilen ruhsatların bir çoğunun zeytinlikleri tehdit eden sahalarda bulunması üreticiler ve Türk zeytinciliği için büyük bir sorun. Bu sorununu oluşturan en önemli nedenlerin başında ise madencilik ruhsat verilen alanın işletmeye açılması sürecinde konuyla ilgili görüşü talep edilen ilgili kurumların görevini titizlikle yapmaması geliyor.

DEVLETİN İŞİ OLAN TARIM ARAZİLERİNİ KORUMAYI GÖREV EDİNDİ

Antalya’da yaşayan Yusuf Bölük adındaki vatandaş, son yıllarda kentteki tarım arazilerinin ranta kurban edilmesine ilişkin yaptığı araştırmalarla bir çok yanlışın önlenmesini sağladı. İlgili kamu kuruluşlarının anayasal görevi olan tarım arazilerinin korunmasındaki zaafiyetleri görünce bu konuyu kendine görev edinen Bölük, son yaptığı araştırmayla ise kanunen yasak olmasına karşın il genelindeki zeytinlik alanlarda verilen mermer ve taş ocakların belgeledi.

KIYIMI BELGELEDİ, SORUMLULARIN YARGILANMASI İÇİN HAREKETE GEÇTİ

Konuyla ilgili yaptığı çalışmanın ardından Antalya Valiliği’ne başvuran Yusuf Bölük, Serik ve Kaş ilçelerindeki zeytinliklerde açılmasına izin verilen mermer ocaklarının ruhsatlarının iptalini, bu konuda görevini gereğince yapmayan sorumluların ise yargılanmasını talep etti.

‘ZEYTİNLİK ALANLAR AMACI DOĞRULTUSUNDA KULANILMIYOR’

Valiliğe sunduğu dilekçesinde, zeytinlik alanları koruyan 3573 sayılı kanuna atıfta bulunan Bölük, ilgili kanunun 20. maddesinde yer verşilen “Zeytinlik sahaları içinde ve bu sahalara en az 3 kilometre mesafede zeytinyağı fabrikası hariç zeytinliklerin vegatatif ve generatif gelişmesine mani olacak kimyevi atık bırakan, toz ve duman çıkaran tesis yapılamaz ve işletilemez” hükümlerini anımsatarakZeytinlik alanlara 3 km. mesafe içerisinde kum ocağı, taş ocağı ve mermer ocaklarının açılması mümkün değildir. Ancak yapılan incelemelerde kanuna aykırı ruhsatların verildiği görülmektedir. Zeytinlik alanların amacı doğrultusunda kullanılmadığı, ülke ekonomisine katma değer sağlaması yönünde bir çalışma yapılmadığı görülmektedir” görüşünü dile getirdi.

KAŞ BELENLİ’DE ZEYTİN BAHÇELERİNE YAKIN 5 ÇAKIL OCAĞI

Dilekçesinde, Kaş‘ın Belenli Mahallesinde bulunan 127 ada 1 parselde kayıtlı 84.376 metrekarelik arsanın, badem ve zeytin vasfıyla kayıtlı olduğunu ancak bu parsele 3 kilometre mesafe içerisinde 5 tane çakıl ocağı açıldığının görüldüğünü belirten Bölük, “Bölge çok sayıda zeytin bahçelerinin olduğu bir alandır. Yapılacak olan detay çalışmada çakıl ocaklarına yakın mesafede çok sayıda zeytinlik alan tespit edilecektir” dedi.

YENİKÖY’DE5 AYRI ZEYTİNLİK PARSELİ MERMER OCAĞI TEHDİDİ ALTINDA

Kaş‘ın Yeniköy Mahallesi’nde, köyiçi mevkiinde bulunan 103 ada 47 parsel, 103 ada 48 parsel, 103 ada 50 parsel, 130 ada 4 parsel, 103 ada 24 parselerin de zeytinlik vasfında olduğuna dikkat çeken Bölük, bu parsellerin de 3 kilometre mesafeleri içerisinde mermer ocağı ruhsatları verildiğini belirtti.

SERİK’TEKİ ZEYTİNLİK ALANLARDA ÇAKIL OCAĞI RUHSATI

Yusuf Bölük’ün yaptığı araştırma sonucu zeytinlik alanlarda çakıl ocağı ruhsatı da verilmiş. Serik ilçesine bağlı Etler Köyünde bulunan 175 ada 1 parsel, 177 ada  21 parsel, 196 ada 4 parsel ve192 ada 7 parsellerde yine kanuna aykırı biçimde 3 kilometre sınırı içerisinde 3 adet çakıl ocağı ruhsatı verildiğini belirten Bölük, bölgede detaylı bir çalışma yapılması durumunda çok sayıda başka zeytinlik alanda maden ruhsatı verildiğinin ortaya çıkabileceğini savundu.

‘İLGİLİLER ZEYTİNLİKLERDE DETAYLI ÇALIŞMA YAPMIYOR’ İDDİASI

Serik‘e bağlı Yumaklar köyü Yaren Mevkii’nde bulunan toplam 7 adet zeytinlik parselinde aynı şekilde çakıl ocağı ruhsatı verildiğini belirten Bölük, aynı köyde bulunan Kocaalan Mevkii’nde ise 3 adet zeytinlik parselinde kum ocağı işletmesine ruhsat verildiğine dikkat çekerek dilekçesinde şunları dile getirdi: “3 km yarı çaplı alan uydu görüntüleri, ada parsel ve vasıf bilgileri detaylı olarak verilmiş olan bölgelerde 3573 sayılı kanun 20. maddesine göre kanuna aykırı  toz oluşturan ve zeytinlik alanlara zarar veren mermer ocakları, çakıl olacakları ve kum ocaklarına ruhsatlar verilmiştir. Verilen alan incelemeleri ve ruhsatlardan zeytinlik alanlarda bir denetimin yapılmadığı, sorumlu olan il müdürlüğü yetkililerinin de zeytinlik alanların detay çalışmalarının olmadığı da anlaşılmaktadır. 

‘DENETİM OLSAYDI RUHSATLAR İPTAL EDİLMESİ GEREKİRDİ’

Bu alanda sehven bir hata yapılması mümkün olmayıp, bir denetim ve kontrolün yapılmadığı da ortaya çıkmaktadır. Denetim ve kontrol yapılmış olsaydı bu ruhsatın iptal edilmiş olması gerekirdi.  Sorumlu olan il müdürlüğü asli görevini ifa etmediği, yeterli inceleme yapmadan gerçeğe aykırı belge tanzimi ile işletme ruhsatları verildiği, zeytinciliğin gelişimi ile ilgili asli görevlerini de yerine getirmedikleri açık olarak anlaşılmaktadır.

‘SORUMLULAR HAKKINDA İDARİ VE ADLİ SORUŞTURMA AÇILSIN’

Daha önce Antalya Valiliğine yaptığı başvuruların, valilik tarafından ihbar edilen kurumlara iletildiğini ve bu başvuruların hatayı yapan kurum tarafından incelenerek yanıtlandığını dile getiren Yusuf Bölük, bunun büyük bir hata olduğunu belirterek kanuna aykırı düzenlenen ruhsatların iptalini talep etti. Antalya Valiliği’nin yanı sıra Tarım ve Orman Bakanlığı’nın da konuyla ilgili inceleme ve teftiş yapmasını talep eden Bölük “Verilen bölge, alan ve tapu kayıt belgelerinden kanuna aykırı ruhsatların verildiği net olarak ortada olduğundan, sorumlular hakkında idari ve adli soruşturma açılmasını talep etmekteyim” ifadelerini kullandı.

Yusuf Bölük, Muğla Seydikemer’e bağlı olan Kaş’a sınır Karadere köyünde de toplam 15 zeytinlik parselin ortasında mermer ocağı ruhsatı verildiğine de dikkat çekerek, yetkilileri göreve davet etti.

ZEYTİN Mİ MERMER Mİ: ANTALYA BİR KARAR VERMELİ

Türkiye Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi’nin 2018-2019 rekolte raporuna göre Antalya’da 3 milyon 716 bin 573 adet meyve veren, 1 milyon 166 bin 103 adet de meyve vermeyen zeytin ağacı olmak üzere toplamda 4.882.676 zeytin ağacı varlığı mevcut. Ancak söz konusu rapor için il genelinin tamamında çalışma yapılmadığı için bu sayının daha fazla olabileceği belirtiliyor. Mermer, kum ve çakıl ocakları için ruhsatlandırma yapılan ilçelerin bir çoğunda aynı zamanda zeytin üretimi de gerçekleştirilirken, ‘delice’ olarak anılan yabani zeytin ağaçları ise vahşi madencilik yıkımından en fazla zarar gören türlerin başında geliyor. Kısa vadeli kazanımlar uğruna madencilik faaliyetleriyle zeytinciliğin zarar görmesi, Türkiye’nin önemli zeytin üretim merkezlerinden biri olan Antalya’nın bu alandaki kazanımlarını da gölgeliyor. 

2290410cookie-checkZeytinliklerdeki taş ocağı katliamı böyle belgelendi!
Önceki haberHalk patates ve soğan kuyruğunda ama Tarım Bakanlığı Türkiye’yi dünya ve Avrupa lideri ilan etti!
Sonraki haberTürkiye’nin dayanağı olan tarım işte böyle çökertiliyor!
YUSUF YAVUZ
YUSUF YAVUZ (GAZETECİ-YAZAR) Isparta, Sütçüler'de doğdu. 1990’da edebiyatla ilgilenmeye başladı. Deneme ve inceleme tarzındaki ilk yazıları 1996 yılında 'Atatürkçü Ses' Dergisi’nde yayımlandı. Aynı yıl yerel ölçekte yayın yapan kanallarda 'Dönence' başlıklı radyo ve televizyon programları hazırlayıp sundu. 1999 yılında Antalya'da kurulan Müdafaa-i Hukuk Dergisi’nde yazmaya başladı. 2001’de Gazete Müdafaa-i Hukuk’ta Muhabir-Temsilci olarak görev aldı. Daha sonra adı 'Yeniden Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk' olan dergiyle bağını temsilci-yazar olarak sürdürdü. 2001-2007 yılları arasında Kaş Kitap Şenliğini organize ederek başta çocuklar ve gençler olmak üzere yöre insanının kültür, sanat ve edebiyat çevreleriyle buluşmasını sağladı. 2005 yılında Muğla ve Antalya arasındaki sahil bandında yaşanan yabancılara toprak satışına ilişkin yaptığı araştırmalar önemli etkiler yarattı. Deneme, inceleme, röportaj, düz yazı, haber ve yorumları; Cumhuriyet Akdeniz, Odatv, Yeni Harman, Edebiyat ve Eleştiri, Yolculuk, Evrensel, Atlas, Magma, Aydınlık, Birgün, Açık Gazete gibi dergi ve gazetelerde yayımlandı. Antalya merkezli VTV Televizyonunda, Pelin Gel Ağan'la birlikte 'İki Ağaç İçin' adıyla 16 bölümden oluşan bir program hazırlayıp ve sundu. Kanal V Televizyonunda, Biyomühendis Çağlar İnce ile birlikte, Yörük kültürünü ve tarihsel köklerini ele alan 'Islak Çarıklar' adlı belgesel haber programı hazırlayıp sundu. Araştırma yazılarından bazıları, 'Yer Bize Çimen Verdi' ve 'Darağacına Takılan Düşler' adıyla belgesel filmlere de konu olan Yavuz, şu sıralar 'Islak Çarıklar' adlı bir belgesel haber programı için çalışmalarını sürdürüyor. Ağırlıklı olarak arkeoloji, çevre, kentsel dönüşüm ve tarım konularını ele alan çalışmalar yapmayı yazılı ve görsel medyada sürdüren Yavuz, yıkım politikalarıyla tarımdan hayvancılığa, kültürden mimariye kırsal yaşamın dönüşümünü ele alan araştırma yazılarıyla tanınıyor. Ziraat Mühendisleri Odası Basın Ödülü, Çağdaş Gazeteciler Derneği Belgesel ödülü, Türkiye Ziraatçılar Derneği Tarım ödülü, Kubaba Derneği kültür hizmeti ödülü'nün yanı sıra Türkiye Ormancılar Derneği gibi çeşitli meslek odası, kurum ve kuruluşlar tarafından ödüle layık görülen Gazeteci Yusuf Yavuz, Likya'dan Teke yöresine uzanan coğrafyadaki su kültürüne ilişkin uluslararası bir sanat projesinin de danışmanlığını ve metin yazarlığını üstleniyor.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.