AB zirvesi çerçevesinde Brüksel’de bir araya gelen devlet ve hükümet başkanları, Anayasa onay sürecine son vermeyeceklerini, yeni bir Anayasa projesi tartışılmayacağını açıkladılar.
AB Dönem Başkanı Lüksemburg Başbakanı Jean-Claude Juncker, düzenlediği basın toplantısında, 10 üye ülkenin Anayasa taslağını onayladığını hatırlatarak, diğerlerinin bunu ”uygun gördükleri zaman” yapabileceklerini, referandum yöntemini seçenlerin ”zamana ihtiyaçları olduğunu” söyledi.
”Daha iyi bir Anayasa taslağı olamaz. Süreç devam etmelidir. Yeni müzakereler olmaz. Belirlenen Kasım 2006 sınırı artık geçerli olamaz” diyen Juncker, konunun gelecek yıl tekrar ele alınacağını belirterek onay süreci takviminin ucunu açık bıraktıklarını ifade etti.
MERKEL FAKTÖRÜ
Ciddi İngili gazetesi The Times AB Zirvesi’ni değerlendirirken Almanya’daki seçimlerdeki olası iktidar değişikliği ve AB’ye yansımasını irdeledi.
Gazete “Merkel faktörü” başlığı altında şu görüşü savundu:
“Zirveyi bir kenara bırakın ve Almanya’da Eylül ayında kimin galip geleceğine bakın… Alman Hırıstiyan Demokratların lideri Angela Merkel şimdiden Eylül ayındaki başbakanlık seçimlerinin favorisi olarak görülüyor. İki ülke, özellikle Türkiye’nin üyeliği konusunda, farklı düşüncelere sahip. Örneğin, Merkel, Türkiye ile üyelik söz konusu olduğunda, ‘imtiyazlı ortaklıktan ötesine geçilmemeli’ diyor. Ne olursa olsun, Avrupa’da daha geniş ve kapsamlı bir kara alma mekanizması olması gerektiğini anlıyor. Bu nedenle zirvenin sonucu ne olursa olsun, destek yolda…”
”TÜRKİYE ÜZERİNE DÜŞEN HER ŞEYİ YAPACAK’
Öte yandan Brüksel’deki Devlet Bakanı Ali Babacan, Türkiye’nin AB’ye katılım müzakerelerinin başlayacağı 3 Ekim tarihine kadar üzerine düşen her şeyi yapmış olacağını söyledi.
Başmüzakereci atanmasından sonra Brüksel’de ilk temaslarını bugün başlatan ve AB Komisyonu yetkilileriyle Türkiye’nin katılım süreci hakkında görüşmelerde bulunan Babacan, AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Margot Wallström ve AB Komisyonu Genişleme Genel Müdürü Fabrizio Barbaso ile görüşmeleri hakkında bilgiler verdi.
Temaslarında Türkiye’nin yaptığı siyasi ve ekonomik reformların ele alındığını bildiren Babacan, 17 Aralık zirvesinden bugüne kadar üzerinde çalışılanları anlattığını, gerekli yasaların tamamının çıktığını belirterek, ”3 Ekim tarihinden önce Türkiye üzerine düşen her şeyi yapmış olacaktır” dedi.
Babacan, Ankara Antlaşması’nın, Gümrük Birliği’nin AB’ye geçen yıl katılan 10 üyesine uyarlanmasına ilişkin ek protokolünün imza sürecinin devam ettiğini, üzerinde anlaşma sağlanan taslağın bürokratik süreçlerden geçtiğini, halen AB’nin 20 lisanına tercüme edilmekte olduğunu, bu işlemin de tamamlanmasından sonra Türkiye’nin en kısa zamanda protokolü imzalayacağını ifade etti.
Babacan, bir soru üzerine, AB’nin referandumlar sonrasında zor bir dönem yaşadığını, ancak tartışmaların Türkiye odaklı olmadığının görüldüğünü belirtti.
Babacan, Müzakere Çerçeve Belgesi’nin bu ay sonunda taslak olarak açıklanacağının Komisyon yetkilileri tarafından teyid edildiğini belirterek, ”17 Aralık kararının metniyle paralel ve uyumlu bir belge olması gerektiğini kendilerine söyledik” dedi.
Ali Babacan, yarın, AB Komisyonu’nun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn ile görüştükten sonra Türkiye’ye dönecek.
