Çözüm Barışta¸ Çözüm Demokrasi de…

Türkiye son çeyrek yüzyılını biri hala süren iki iç savaş ve yaygın çatışmalarla geçirdi.

Kürdüyle¸ Türküyle¸ Lazıyla¸ Çerkeziyle¸ Arabıyla gerilla olsun asker olsun dağlarda gençlerimiz öldü.  Bir¸ on¸ yüz¸ hatta bin değil¸ onbinlerce insanımızı kaybettik.

Üstelik her şeyin insanla başlayıp insanla bittiği bir inancın önemli bir yer tuttuğu topraklarda oldu bu.

´´İnsan yaşadığı toprağa  benzermiş´´ demiş şair. ´´Yetmiş iki milleti bir gören´´ mitolojik bir toprakta Kürtlere ve ülkemiz halkına savaşı dayatıyoruz.

Toprağın da ruhu vardır.


Bu halimizle bu topraklarda daha ne kadar barınabileceğimizi sanıyoruz.

Dağlarımız çölleşti. Küresel ısınmadan dolayı değil¸ bombaladığımız¸ ormanlarımızı yaktığımız için bu böyle oldu.

Bölgedeki köylerimiz bomboş. Kentlerdeki iş aş olanağından değil¸ köylerimizi silah zoruyla boşalttığımız¸ yaktığımız için böyle oldu.

Kentlerimiz savaşın getirdiği ağır bir göç yükünün  altında ezildi!..

Peki¸ tüm bu gayri insani önlemler Kürt meselesini çözdü mü ?

Çözmedi! Aksine içinden çıkılmaz yeni sorunlar yarattı. Zorla göç  tarımımızı yok etti. . Kürtler olağanüstü derecede yoksullaştı. Yoksulluğun katlanması emekçilerin lokmasını küçülttü. Kürt düşmanlığını besledi.

En önemlisi umut neredeyse bitti. Kuldan umudunu kesen halk¸  tüm halklar gibi sığınacak başka limanlar aradı. Bu¸ her türden dinsel harekete sığınma biçiminde  oldu. Siyasi gericilik buralardan beslendi.

Postalcıların sözde üzerinde titrediği Cumhuriyet değerleri buralarda kaybetti işte!…

Sadece bu mu? Türkiye¸ ABD´nin Ortadoğu halkları üzerinde oynadığı satrancın bir parçası oldu. Yüzde doksan dokuzu Müslüman halkın¸ yüzde yüzü Müslüman hükümeti(!)¸ direnen Müslüman Irak¸ Afgan¸ Filistin halklarına karşı ABD ve İsrail ile saf tuttu. Kendi Kürtleri ile olan sorunlarına ABD üzerinden çözümsüzlükler geliştirdi.

Bunlar¸  Ülkenin birliğini ve bütünlüğünü korumak için yapıldı.

Yugoslavya´yı  demokrasi bölmedi ama… Sırp milliyetçiliği böldü.Tek devletten yedi devlet çıktı

Bilelim ki  demokrasiyle taçlandırılmayan bir Cumhuriyet¸ çağdışı kalmaya ve toplumdan kopmaya mahkumdur.

Biz  Cumhuriyetin çağın değerlerine göre kendini yenilemesini¸ demokrasi ile kendini tamamlamasını istiyoruz. Bunun için  Kürt sorunu ile ilgili somut ve çözümleyici adımlar atılmasını istiyoruz.

Şiddetsiz bir siyasi ortamın yaratılması için¸ silahların susması ve çatışmaların durması öncelikle zorunludur.

Siyasal sorunların silahla değil¸ siyasetle çözüleceği¸ insanın insan olmaktan gelen doğal haklarının demokratik yollarla sağlanacağı bir sürecin işletilmesi işletilmesi gerekmektedir.

Tüm bu konularda muhatap vardır. Türkiye halkının seçtiği parlamentodaki vekillerdir. Kürt vekilleridir. DTP´ dir muhatap…

78´liler Girişimi olarak  haykırıyoruz: YETER ! SÖZ BARIŞIN !..

Çünkü Türkiye´nin kendi Kürdüyle¸  işçisiyle ve emekçisiyle  barışmasıdır¸ barış!

Dağda bir tek gencin ölmemesi¸ bir tek annenin ağlamamasıdır¸ barış!

Ölümün öldürülmesidir¸ barış !

Türküyle¸ Kürdüyle¸ Lazıyla¸ Arabıyla¸ Çerkeziyle Türkiye´nin yeniden kardeşleşmesidir¸ birbirini hissetmesidir¸ çözülen toplumun bu duygularla yeniden kurulmasıdır¸ barış !

Darbe dönemlerinin ihlalleri başta olmak üzere¸ tüm insan hakları suçlularının yargılanması¸ adaletin görünür kılınmasıdır¸ barış!

Demokratik¸ özgürlükçü¸ eşitlikçi ve adil bir toplumda yaşamaktır¸ barış !

Barış budur işte!…

KÜRT SORUNUNA DEMOKRATİK ÇÖZÜM  VE BARIŞ İÇİN  1  HAZİRAN´DA KADIKÖY MİTİNGİNDEYİZ !

_____________

78´ liler Girişimi Sözcüsü

1078390cookie-checkÇözüm Barışta¸ Çözüm Demokrasi de…

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.