Devlet televizyonundan yapılan hükümet açıklamasında, güvenlik kuvvetlerinin, protesto gösterilerine liderlik ettiği ileri sürülen 4 rahibin peşinde olduğu belirtildi.
Askeri cunta, Ağustos aylarında başlayan gösteri zincirine geçen ay müdahale etmiş ve en az 10 kişi ölmüştü. Muhalifler, en az 200 kişinin öldüğünü iddia ediyor.
Öte yandan BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun, Myanmar’daki protesto gösterilerinin önüne geçmek için güç kullanılmasının “tiksindirici ve kabul edilemez” olduğunu söyledi.
Myanmar yönetiminin insan haklarını ihlaline devam ettiğine dair bilgilerden büyük endişe duyduğunu belirten Ban, BM Güvenlik Konseyinde yaptığı konuşmada, askeri cuntayı, demokratikleşme ve insan haklarına saygı duymada cesur adımlar atmaya çağırdı.
Bu arada BM temsilcisi İbrahim Gambari, askeri yönetim yetkililerinin muhalif lider Aung San Suu Kyi ile şartlı görüşebileceğini açıklamasının şüphe uyandırmakla beraber cesaret verici olduğunu söyledi.
Gambari, BM’nin, Myanmar’daki güvenlik kuvvetlerinin güç kullanmasından duyduğu endişeyi tekrarladı ve dikkati, gece yarısından sonra, sokağa çıkma yasağı sırasında evlere düzenlenen baskınlara, keyfi gözaltılara ve şiddet uygulanmasına çekti.
Gambari, ölü ve yaralı sayısının, açıklanandan daha fazla olduğuna dair endişelerini de dile getirdi, Myanmar yönetiminden, siyasi suçluları serbest bırakmasını istedi.
ABD de Myanmar Dışişleri Bakan Yardımcısı ile Amerikalı büyükelçi arasında yapılan görüşmelerin yapıcı olmadığını açıkladı.
Amerikan yönetimi, askeri cuntanın muhalif lider Aung San Suu Kyi ile şartlı görüşme teklifinin de kabul edilemez olduğunu ifade etti, olumlu bir adım atılmaması halinde yaptırım uygulanabileceği sinyalini verdi.
Bu arada 20 kadar ülkenin eski başbakan ve dışişleri bakanları, Çin’den, Myanmar’daki şiddetin sona erdirilmesinde daha aktif rol üstlenmesini istedi.
