Endonezya Dışişleri Bakanlığı’nın yaptığı açıklamaya göre; tur grubu İstanbul’da gezisini sürdürürken altısının çocuk olduğu anlaşılan 16 kişi ailevi işleri olduğunu ve grupla daha sonra 26 Şubat’da Pamukkale’de buluşacaklarını söyleyerek gruptan ayrıldı ve bir daha da kendilerinden haber alınamadı.
Gruptan ayrılan turistlerin dönüş tarihi olan 4 Mart’da da ortada görünmeyince Endonezya hükümeti Türk otoriteleri le bağlantıya geçerek kayıpların bulunasını talep etti. Kayıp 16 turistin tur grubuna sırf Türkiye üzerinden Suriye’ye geçmek üzere katıldığı ve amaçlarının IŞİD ‘a katılmak olduğu sanılıyor.
Kayıpları arama çalışmaları sürerken Türk Polisinin 16 Endonezya vatandaşını Suriye sınırını geçmeye çalışırken yakaladığı açıklandı. Ancak kısa bir süre sonra yapılan açıklama da yakalanan 16 kişinin daha önce tur grubundan ayrılan kişiler olmadığının anlaşıldığı vbelirtildi. Bu ikinci grupta bir erkek, dört kadın ve 11 çocuk olduğu, tur acentası kullanmadıkları ve IŞID’a katılmak üzere Suriye geçmeye çalıştıkları bildirildi. Gruptaki kadın ve çocuk sayısına bakarak kocaların önceden gitmiş olabileceği ve kadınların eşlerine katılmak üzere Suriye gitmeye çalışma ihtimalleri üzerinde duruluyor. İki grubun da sayısının 16 olması ilginç bulunurken, bu konudaki belirsizlik halen devam ediyor.
Bu arada Endonezya’da IŞİD’a katılma oranının hızla tırmanışa geçtiği açıklandı. Ulusal Törörle Savaş Kurumu Başkanı Saud Osman Nasution yaklaşık 514 vatandaşın örgüte katılmak üzere Irak ve Suriye’ye gittiğini söyledi.
Dışişleri Bakanı Retno LP Marsudi Türk hükümeti ile IŞID konusundaki işbirliğinin artırılmasına yönelik görüşmeler yapmayı planladıklarını ifade etti.
Diğer taraftan Emniyet Genel Müdür Yardımcısı, bu kayıpların ailelerini sorgulayabileceklerini, bu konuda yapacak fazla şeyleri olmadığını kanuna göre vatandaşların yurt dışında istedikleri yere gitme özgürlüklerinin olduğunu dile getirdi. Müdür Yardımcısı, bulunan vatandaşlarının sınır dışı edilmeleri durumunda herhangi bir terörist gruba üye olup olmadıklarını sorgulayacaklarını ancak ondan önce şüpheli diye tanımlamanın doğru olmadığını da sözlerine ekledi.
