KKTC’DE 20 TEMMUZ BARIŞ HAREKATI’NIN GERÇEK ANLAMI
Kıbrıs Türkleri için 20 Temmuz 1974 Barış Harekatı’nın anlamını kavrayabilmek için 20 Temmuz sonrası ile öncesini karşılaştırmak gerekir. Gelin, 20 Temmuz sonrasını, Kıbrıs Türklerinin 20 Temmuz sonrası kazanımlarını masaya yatıralım. Böylece, devletlerini, özgürlüklerini ve bağımsızlıklarını önemsemeyen ve küçümseyen zavallı züpperleri de bazı bilgiler vermek yoluyla aydınlatmaya çalışalım.
20 Temmuz öncesinde Kıbrıs Türkleri, kendi topraklarına, egemenliklerine ve bağımszılıklarına sahip değildiler. Bir yerden diğerine gitmek için kimlik kontrollerinden geçiriliyorlardı.
20 Temmuz öncesinde Kıbrıs Türkleri, hamile kadınlar ve çocuklarıyla insanlık dışı katliamlara ve baskılara maruz kaldılar. Bu nedenle, Rumların “bekledim de gelmedin” şarkısına karşı, “bir gece ansızın gelebilirim” diye mırıldanarak umutlarını hep taze tutmuşlardı. Sonunda da bekledikleir günlere kavuşmuşlardır.
20 Temmuz öncesinde Kıbrıs adasında Türk varlığı 50 binin biraz üzerindeyken, bugün 200 binin üzerine çıkmıştır.
20 Temmuz öncesinde Kıbrıs aadsını Rumlar yönetirken, bugün KKTC sınırlarında örnek bir Türk demokrasisi vardır ve seçimlerle el değiştiren parlamenter sistem işletilmektedir.
20 Temmuz öncesinde Kıbrıs Türkleri, güvensiz bir atmosferde yok olmayı beklerken, bugün KKTC sınırları çelik bir ağ gibi Mehmetçik tarafından korunmaktadır ve adada kalıcı güvenlik atmosferi tesis edilmiş durumdadır.
20 Temmuz, Kıbrıs Türklerine başka neler getirdi ?
Bugün dünyada çoğu Afrika ve Asya kıtasında olmak üzere bir milyar aç insan var. 20 Temmuz sonrasındaki KKTC’de aç insan yoktur. Dünyada her yıl 10 milyondan çok çocuk açlıktan hayatını kaybederken, 20 Temmuz sonrasındaki KKTC’de tek bir çocuk açlıktan ölmemiştir.
Bugün dünyanın hemen her bölgesinde iç savaşlar, terör, dini ve etnik çatışmalarda insanlar hayatını kaybederken, 20 Temmuz sonrasındaki KKTC’de savaş, terör ve iç çatışmalarda ölen yoktur.
UNICEF’in yaptığı araştırmaya göre, bugün 1.1 milyar insanın temiz içme suyuna erişemediği, her 8 saniyede bir çocuğun temiz su bulamadığı için hayatını kaybettiği saptanmıştır. 20 Temmuz sonrasındaki KKTC’de, su sorunu olması gereken bir coğrafyada, içme suyu bulamadığı için ölen tek bir kişi yoktur.
Dünyada 100 milyonu aşkın insanın evsiz olduğunu, yalnız Prag’da 10 bin evsiz bulunduğunu, dünyanın süper gücü ABD’de 1.5 milyondan fazla kişinin evi olmadığını bildiğimiz halde; 20 Temmuz sonrasındaki KKTC’de evsiz insan yoktur.
Hindistan’da 1 milyarı aşan nüfusun yarısı, günlük 2 doların altında bir gelirle yaşıyor ve dünyada 1.5 milyar insan 1 doların altında günlük gelirle yaşamak durumunda kalıyorken, 20 Temmuz sonrasındaki KKTC’de günlük 2 doların altında gelirle yaşayan tek bir insan yoktur.
Şimdi anlayabildiniz mi, 20 Temmuz’un Kıbrıs Türkleri için anlamını?
Soruyorum, KKTC’de barış-çözüm nutukları atarak ülkesini önemsemeyen, bağımsızlığını altın bir tepside Rumlara sunmak için can atan, vatan ve yurt sevgisinden uzak marjinal kafalı züppelere : 20 Temmuz, KKTC ve Anavatan Türkiye olmasa, bugün ülkede açlık, çatışma, savaş, terör, güvensizlik ve diğer olumsuz koşullarda yaşayan ne kadar insanımız olacaktı?
İşte bu yüzden, Sağolsunlar ve Varolsunlar, 20 Temmuz Barış Harekatını yapanlar ve Yaşasın Anavatan Türkiye- KKTC dostluğu. Bu uğurda can verenlerin ve kan dökenlerin, emek verenlerin de başımızın üstünde sonsuza kadar yerleri vardır.
