2009’a yeni umutlarla girdik. Öncelikle okur ve reklam veren iş ortaklarının güveninin bir göstergesi olan 80 sayfalık geçen sayımıza gösterilen ilgiden dolayı teşekkür ederiz. Gündem UK’in elinizde tuttuğunuz sayı henüz 6’ncısı. Bir sonraki sayıda “daha çok yerel haber, daha iyi tasarım” sloganımızda daha yol almış olarak karşınıza çıkacağız.
Bu sayımızda toplumumuzdaki genç ölümlere yer verdik. Göçmenlik başlıbaşına zor zanaat. Bir saksı çiçeğinin yerini değiştirirseniz size küser ve boynunu büker… Hastalıklarımızda el sallayıp “Aman geçer yahu” alışkanlıklarımızdan kurtulmalıyız. Otomobilleri yılda bir kez MOT’tan geçirirken, kendi canımızı da genel sağlık kontrolundan geçirmeyi ihmal etmemeliyiz.
İngiltere’deki sağlık sistemi her geçen kötüleşiyor. Bunun yıkımı başlatan Muhafazakar iktidarın “Demir Leydi”si Margaret Thatcher’di… Sosyal yatırımları keserek hastanelerin acil servislerinde 3-4 saatlik, ameliyat rendevularında 6 aydan 1 yıla bekleme sürelerinin doğmasına neden oldu. Aile doktorlarının hastanelerden hizmet satın alma yöntemini getirerek aile doktorlarının hastaneye sevketmede zorluk çıkarmasına neden oldu. “Tülay Sucu’nun Homerton Hastanesi acil servisinde üç kez saatlerce beklemesi ve hastaneye zorla kabulunden sonra da yaşamını yitirmesinin sorumlusu bu politikalar” diye düşünüyorum… Gündem UK çalışanları olarak Tülay Sucu, Bülent Özer ve Hatice Elçi’nin yaslı ailesine sabır ve başsağlığı diliyoruz.
Türkçe konuşan toplumun da hizmet aldığı Homerton University Hastanesi’nin, sağlık bakanlığına bağlı müfettişlerince pis bulunması haberini 3’ncü sayfamızda okuyabilirsiniz…
Göçmenler olarak bazı hizmetlerde kendi göbemizi kendimiz kesmek zorunda kalıyoruz. Buna en iyi örnek Haringey’de Türkçe ve Kürtçe konuşanların sağlık danışmanlığını yapan DERMAN’dır. Ne yazık ki 4 bin 632 toplum üyesinin yararlandığını DERMAN hizmetleri 31 Aralık’ta ödeneksizlikten durdu. “DERMAN bu kez ödeneksizliğe derman arıyor” haberini sayfa 7’de okuyabilirsiniz. DERMAN’a destek olmak toplum olarak boynumuzun borcu diye düşünüyorum…
Middlesex Öğretim Üyesi Mehmet Ali Dikerdem’in Observer’de yazan Nick Kohen’in “Harold Pinter”i yanlış aktarmasına mektup yazarak izin vermemesini sayfa 16’da okuyacaksınız… Dikerdem toplum arşivi için çalışmalarını sürdürüyor. Biz de Gündem UK olarak toplumun doğru ve net fotoğraflarını çekerek toplum arşivine katkıda bulunmaya çalışıyoruz. Sayfa 21’de yer alan toplumuzdaki “İlk ve En’ler” bölümüne katkılarını bekliyoruz.
İşadamı Ali Matur’u sayfa 20’de tanıttık. Matur, “Benim hikayem de herkesin ki gibi” dese de hiç İngilizce bilmediği kapitalizmin anayurduna bir bavulla gelip çokuluslu şirketlerin haksız rekabetine meydan okuyan dev şirketler yaratması gençlerimize rol model olacak nitelikte. Matur içimizden birisi ve onun başarısı bizim başarımız olarak gerçekten sevindirici… Bu tür başarı öykülerine devam edeceğiz…
Gazze’deki İsrail katliamını hepimiz izliyoruz. Filistin Devlet Başkanı başta olmak üzere Arap Ülkeleri’nin sessiz kalması, ABD ve AB’nin saldırıya uğrayan Hamas’ı suçlaması hani sabırı taşıran cinstendi… İngiltere Müslüman toplumu liderleri, Başbakan Gordon Brown’a bir mektup yazarak İsrail’in orantısız güç kullanımının İngiltere’deki Müslümanları da radikalleştirdiği ve ulusal güvenliği tehdit ettiği konusunda uyardı. Gazze saldırısı geçen hafta boyunca İsrail’in Londra Büyükelçiliği önü ve Trafalgar’dan Hyde Park’a geniş alanlarda protesto edildi. Türkçe konuşan toplumun duyarlı kesimi de meydanlardaydı. Bazı kurum ve kuruluşların tepki mesajlarını sayfa 22’de okuyabilirsiniz…
Ne yazık ki “savaşsız bir dünya” dilemek yetmiyor… Barış için herkes neler yapacağını düşünmeli… Hani, “Meydanlarda protestolara iş yoğunluğu ile katılamayan toplum üyelerinin Gazze için açılan yardım kampanyasına katkıda bulunması hoş olur” diye düşünüyorum…
Haftaya iyi haberlerde görüşmek üzere…
