2030’da Çin rüyası

Zenginlik, refah deyince akla batı, kuzey ve bu tanımların en uç anlatımı ABD rüyası gelirdi.

1990’ların başından beri doğunun parlayan yıldızları Çin, Hindistan üretim, tüketim, GSMH uluslar arası pazardaki artan etkinlikleriyle sürekli gündemde.

Ancak OECD’nin yeni basılan Shifting Wealth adlı raporu yaşanan sürecin sadece birkaç ülkeyle sınırlı kalmadığını, küresel düzeyde tarihi yapısal bir dönüşümün olduğuna dikkat çekiyor.

Raporda kürenin kuzeyindeki zenginler arasındaki ticarete karşın güney yarım küredeki parlayan yıldızlar arasındaki ticaret hacmine dikkat çekilerek, Çin’in 2009 yılı itibarıyla Brezilya, Hindistan ve Güney Afrika’nın birinci ticari ortağı olduğu vurgulandı.

Kalkınmakta olan ülkelerin 2008 yılı rakamlarına göre 4.2 trilyon dolar döviz rezervini ellerinde bulundurdukları, bunun da Batı ve Kuzey’in zengin ülkelerinin toplam döviz rezervinin birbuçuk katı olduğu bildirildi.

Söz konusu rakamsal göstergelerin refahın kürenin kuzeyinden güneyine yöneldiğinin sadece birkaç örneği olduğu ifade edilen raporda, yapısal değişikliğin son 20 yıldır sürdüğü belirtildi.

Öte yandan 2030 yılına kadar olası gelişmelere de yerverilen raporda,küresel düzeyde satın alma gücü payının 2000 yılında yüzde 60 OECD yüzde 40 OECD dışı ülkelerde olduğu 2030 yılında ise OECD dışı ülkelerin satın alma gücü paritesinin yüzde 57’ye ulaşacağı kaydedildi.

Üniversite yıllarında siyaset bilimi dersi veren hocam ‘Uygarlık nazlı gelin gibidir. Sürekli dolaşır. Çin, Mezopotamya, Mısır, Girit, Anadolu oradan da batıya …’ diyerek uygarlık tarihini en yalın anlatımıyla özetlemişti.
Rakamlar açık zenginlik ve uygarlık doğduğu topraklara geri dönüyor.
Yakında zaten çoktandır pek de sözü edilmeyen Amerikan Rüyası tanımının yerini Çin ya da Hindistan Rüyası tanımı alırsa şaşırmamak gerekir.

650780cookie-check2030’da Çin rüyası

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.