Basın toplantısında konuşan, Barış Bloku Eş Sözcüsü Nuray Sancar, Blokun kurulduğu günden bu yana bebeklerin, çocukların ölmemesi için mücadele ettiğini vurgulayarak 6 Eylül’de yapılacak mitingle bunun bir kez daha altının çizileceğini belirtti. Savaş tezkeresi”nin Meclis’ten geçmesiyle birlikte Türkiye’nin bir savaş makinesi haline geldiğini söyleyen Sancar, Barış Bloku’nun 1-6 Eylül haftasını barış haftası olarak ilan ettiğini, 6 Eylül’de yapacakları mitingi, bir haftalık sürecin “Taçlandırılması” olarak tanımladı. Mitingle barış haftası sona erse de barış mücadelelerinin devam edeceğini kaydeden Sancar, herkesi mitinge katılmaya davet etti.
Sancar miting programına ilişkin de bilgi verdi. Buna göre Pazar günü gerçekleşecek mitingde emek ve meslek örgütlerinin sözcülerinin yanı sıra HDP adına Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız, Alevi Dernekleri adına Baki Düzgün ve kadın örgütleri adına Züleyha Gülüm konuşmacı olarak yer alacak. Halaylarla ve barış türküleriyle sonlandırılacak mitinge, Yaşar Kurt, Haluk Tolga Abdal ve Rojda ise müzikleriyle eşlik edecek.
‘BLOK İÇİNDEKİ CHP’LİLERLE İŞBİRLİĞİNE DEVAM EDECEĞİZ’
Barış mitinginin olağanüstü koşullarda yapılacağını söyleyen Barış Bloku Eş Sözcüsü Gençay Gürsoy da, “Hükümet ve devlet para ödülü karşılığında insan avına çıkmış durumda. Barış çağrılarımızı görünür hale getirmek için böyle bir ortamda barış mitingi yapıyoruz” dedi. CHP’nin kurumsal olarak olmasa da vekiller ve yerel yönetimler bazında kurulduğu günden bu yana Barış Bloku içinde yer aldığını hatırlatan Gürsoy, CHP’nin önceki gün gerçekleştirilen tezkere oylamasında takındığı tutumu da eleştirerek şöyle devam etti: “Barış Bloku Suriye’ye askeri müdahale riskine karşı kuruldu. Mecliste Suriye’ye askeri müdahaleye ‘evet’ deyip Barış Bloku içinde yer almak tuhaf bir durum. Bu CHP’nin işlediği siyasetin bir cilvesi. Blok içinde yer alan CHP’li vekil arkadaşların oylamadaki tutumlarını dikkate alarak onlarla işbirliğine devam edeceğiz. Umarız CHP kısa zaman içerisinde bu durumu berraklığa kavuşturup, bu çelişkili durumdan kendisini de bizi de kurtarır. Ve umuyoruz ki siyaseten belirsizliğine rağmen CHP’nin kitlesi de barış mitingine katılıp bizimle olacaktır.”
‘TEZKERENİN ONAYLANMASI BİR SON DEĞİL’
CHP ile yerelden yürütülen işlerde CHP’li seçmen ve yöneticilerden olumlu bir cevap aldıklarını söyleyen Profesör Doktor Ayşe Erzan ise bu desteğin sürmesini beklediklerini ifade etti. Erzan, “Barış Bloku sokaktaki insanın tepkisini görünür ve duyulur kılmaya devam edecek. Tezkerenin onaylanması bir son değil. Bundan sonra yapacaklarımız geniş katılımlı sivil eylemler olmalı. Barış Bloku olarak TSK’nın Suriye’ye girmek için bütçeden para kullanamaması gibi bir talebe aracı olma inkanımız var” dedi. (İstanbul/EVRENSEL)
