78’liler Girişimi imzası ile Erdal Eren’i anma metni aşağıda:
“Cuntanın 78’liler Hakkındaki Kararı Erdal Eren’e Giydirilen İdam Gömleğiydi…
General Evren’in tarihi “Asmayalım da besleyelim mi?” sözünde ifadesini bulan 12 Eylül zihniyetinin dar ağaçlarında 50 insan can verdi. Asılanlar arasında biri vardı ki bu hiç unutulmayacak: Erdal Eren’di bu!
Erdal Eren, idam edildiğinde henüz on yedi yaşındaydı. Bir kış günü köyde doğan Erdal’ın, yazın kente gidebilen ailesi onun yaşını bir yıl büyük yazdırmak zorunda kalırken, bunun erken katlini getireceğini bilemezdi. Mahkeme Erdal’ın avukatlarının ‘gerçek yaşının tespiti için kemik yaşının tahlili talebi’ne itibar etmeyecekti.
Erdal Eren’in öldürdüğü iddia edilen erin otopsi raporlarında, ölüme neden olan kurşunun G-3 tüfeğinden çıktığına dair görüşler yer almasına rağmen otopsi raporları karartılacaktı. Mahkeme için ne avukatlarının sunduğu delil ne de tanıkların ifadesi önem taşıyordu. Karar haki renkli binaların kapalı kapıları ardında çoktan verilmişti. Askeri Yargıtay 3. Dairesi’nin, önce “Delillerin noksanlığı” nedeniyle esastan, ardından da idamın müebbet hapse çevrilmesini gerektiren TCK’nın 59’uncu maddesinin uygulanmaması” nedeniyle usulden bozmasına rağmen, Daireler Kurulu iki kararı da reddedecekti. Erdal Eren’in avukatı Nihat Toktay, çıkan kararı, “Yargıtay içinde bitirildi” biçiminde değerlendirecekti.
Erdal Eren’in idamı , geniş toplum kesimleri üzerinde estirilen baskı ve pasifikasyon dalgasının somut bir ifadesi değildi yalnızca. Demokrasi, özgürlük ve gelecek güzel günler için yakın tarihimizin en kitlesel anti faşist mücadelesine öncülük etmiş bir kuşakla, 78 kuşağıyla hesaplaşma, tarihsel bir rövanş anlamı da taşıyordu. Cuntanın mücadelemiz hakkındaki kararı, Erdal Eren’e giydirilen idam gömleğiydi.
13 Aralık 1980 bu toplumun utanç günü olan bir tarih. Bu tarihte darbe mahkemelerinin kararı gereğince henüz on yedisinde bir gökçe fidan, Erdal Eren dar ağacına gönderildi. Dava dosyasındaki boşluklar ve yasal çarpıtmalar bir yana, yasalar önünde bile reşit kabul edilmeyen bir genci dar ağacına göndermekte sakınca görmedi darbe rejimi.
Bu gençliğimize nasıl bir kin ve düşmanlık gütme ki asılmasından 25 yıl sonra bile Erdal Eren’in ‘idamını bugün olsa yine onaylardım’ diyebildi Marmaris’ teki cuntacı eskisi..
Elbet bu ülke de sadece darbe yapmayı tasarlayanlar değil, darbe yapanlarında yargılanacağı günler de gelecektir.
Geleceğin, tarihsel ve güncel olarak haklı bir mücadeleyle yaratılacağı, özgürleşeceği ve güzelleşeceği bilinciyle Erdal Eren’e saygı!”
78’liler Girişimi
